Samsunlu olmak; Samsun'da doğmak değildir... Samsunlu olmak;
bu şehri sevmektir... Samsunlu olmak; imkanlar ölçüsünde bu şehrin ekonomik,
sosyal ve kültürel yapısına katkı vermektir... İşsizine iş, fukarasına aş
vermektir... Şehrin ortak meselelerinde elini taşın altına koymak, gerektiğinde
"Doğru"; gerektiğinde de "yanlış" diyebilmektir... Bu
duygular içinde olmayan birinin, nüfus kağıdında doğum yerinin
"Samsun" yazmasının ne anlamı var?..
Bu şehrin gururu olan Samsunspor'un adını ağzına almayıp,
büyük takımlara üye olmak için "torpil" aramak mıdır Samsunlu
olmak?.. Dün, Errea Cup Voleybol Turnuvası'nı izlemeye gittiğimde
gördüğüm manzaraydı beni bu duygulara sürükleyen...
Yaşardoğu Spor Salonu'nun seyirci profili, Samsun için
önemli bir fikir veriyordu... Asayiş haberleriyle gündeme oturan Samsun'un bu
görüntüsünü NTV Spor'dan naklen izleyenlerin kafalarında olumlu bir imaj
oluşacağına inanıyorum... Anne babalarıyla maça gelmiş genç kızlar
ve erkekler... Torunlarıyla gelmiş dedeler... Bu büyük turnuva,
Samsun için bir kazançtı...
İkisi yurtdışından turnuvaya katılan takımlar, Avrupa
liglerinde boy ölçüşüyor... Bu iş, durup dururken olmadı elbette... Samsun
sevdalısı Galip Asal bu işin mimarı... İtalyan firması Errea'nın Türkiye
distribütörü olan Asal Grup, bu organizasyonu büyük şehirlerden birinde yapamaz
mıydı?.. Daha çok basında yer alır, daha çok reklamı olmaz mıydı?..
Memleket sevdası bu işte...
Samsunlu olmak da...
Galip Asal'ın ve bu organizasyona emeği geçenlerin eline ve
yüreğine sağlık olsun!...
/ Necdet UZUN
04.10.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder