Bir önceki yazımda tarım sektörünün ülkemiz için
önemi üzerinde kısaca bazı bilgiler vermiştim. Bu yazımda tarımda yapılan
hatalar üzerinde bilgiler vermek isterim.
Tarıma, Batının baskıları ilk olarak, haşhaş ve afyon üretimi üzerinde
olmuştur. ABD dahil Batıda giderek artan uyuşturucu kullanımını azaltmak için,
Türkiye günah keçisi olarak seçilmiştir ve haşhaş ekiminin üretiminde
kısıtlamaya gidilmiştir. Haşhaş özellikle, ülkemizin geçit bölgelerinde
yetiştirilen ve o iklime adapte olmuş bir üründür. Haşhaş denilince afyon akla
gelmekle birlikte, bu bitki afyonun yanında; gıda olarak kullanılan haşhaş
yağı, hayvancılıkta kullanılan haşhaş küspesi ve doğrudan kullanılması gibi
faydaları vardır. O zamanlarda ekonomimize katkısı çok fazla idi. Ayrıca, çapası ve afyon alımında çok büyük
miktarda iş istihdamı da yaratmakta idi. Dışa bağımlı olan Türkiye baskılarla,
haşhaş ekimini büyük oranda tahdit etti ve gerek iş gücü ve beslenme bakımından
Türkiye bu üretim aşamasında büyük darbe yedi. Bütün bunlara rağmen ABD ve
Batıda uyuşturucu kullanımı azaldı mı? Buna verilecek tek cevap hayır
olacaktır.
Türkiye'nin bu payını Hindistan ve uzak doğuda
Golden Triangle ülkeleri (Kampoçya, Laos
ve Vietnam) ülkeleri almıştır. ABD'de bulunduğum sırada, doktora
öğrencilerinden birisi, kulaktan dolma bilgilerle "Türkiye'den afyon
ticaretinin dünyaya yapıldığını" ifade etmişti. Kendisine Türkiye hakkında
neler bildiğini sordum. Bana "Asya'nın güneyi gibi bir yerde" dedi.
Ben de "Senin, Türkiye'nin dünyanın neresinde olduğunu bilecek kadar,
bilgili ve zeki olmadığını; ama Türkiye hakkında hüküm verebildiğini söyledim.
Ayrıca, dünya, uyuşturucu trafiğini, sadece atı ve eşeği olan Türk köylüsünün
organize edemeyeceğini, bunu yapanların milletlerarası seviyedeki uçağı, gemisi
ve helikopterleri olan yeraltı kuruluşlarının yaptığını, bunun içine ABD'nin
dahil olduğunu; Türkiye'nin bu üretimden vazgeçmesine rağmen uyuşturucu
trafiğinin olanca hızı ile devam ettiğini" ifade ettim. O zaman bana,
"Sen haklısın, konunun bu yönünü ben düşünememiştim" dedi. Bütün
bunlara karşılık Türkiye haşhaş üretimini çok kısıtlı bir alanda yapılmasına
karar verdi.
Haşhaştan sonra, sıra tütüne geldi. Tütün
üretiminin ve kullanılmasının yasal olması nedeniyle, burada değişik bir taktik
uygulandı. Şark tipi tütünleri içinde tartışmasız en önde gelen Türk tütünleri,
dünyanın her yerinde yapılan sigara yapımında harmanlar içinde vazgeçilmez bir
ürün idi. Zamana bağlı olarak, yabancı firmalar Türk tütünlerinin paçal
içindeki miktarını azaltmaya başladılar. Bu oran önceleri % 10-20 oranında
olmasına rağmen; bazı kimyasallar kullanarak bu oranı % 1 veya daha altına
indirmeyi başardılar. İşin garip tarafı ise, Türk tütününün rakibi, lahana
şeklinde büyük yaprakları olan Wirginia Blended tütün bitkisi idi. İster
istemez Türkiye tütün üretimine sınırlama getirdi ve garip olan şu ki,
Türkiye'deki tütün fabrikaları için, 3 kg . Türk tütüne karşılık gelecek şekilde
Wirginia tütünü almaktadır. Türk tütünü sigara yapımında kullanılması için bir
yıl olgunlaşması için beklenmesine rağmen, blended tütün aynı yıl içinde
kullanılmaktadır. Kendi ülkelerinde, sigara içimini azaltmak için, büyük
kampanyalar yapan bu ülkeler, diğer ülkelerde sigara içimini artırmak için
büyük kampanyalara giriştiler.
Yabancı ülkelerde üretilen sigaradan bizim
insanımız o kadar etkilendi ki, belirli dönemlerde sigara kaçakçılığı ayrı bir
sektör olarak ortaya çıktı. Sigara içenler arasında, yabancı sigara içmek bir
prestij unsuru idi. Ben sigara içmediğim için bilmiyorum, ama yabancı sigara
içenler, herhalde atın sırtında sigara içen kovboyun yerine kendilerini
koyuyorlardı. Diğer çok önemli olan husus, ABD Dünya sigara tiryakilerinin içim
zevkini de değiştirdiği gerçektir. Sigaraya filtre takarak, sigaradan olan
zararı azalttıkları fikrini insanların zihinlerine kazıdılar. Zararlı olan bir
tiryakiliğin, zararını azaltmak diye bir mantık olabilir mi? Az veya çok zarar.
İçmeyiver gitsin. Sigara hakkında şunu söylemek isterim ki, "Hayatım
boyunca düşündüğüm halde, sigara içmenin gayesini ve esprisini anlayamadım.
Yanız, diğer yaptığı anlaşılmaz işler gibi, insan tabiatına çok uygundur."
İçenlere afiyet olsun demeyeceğim. "O seni bırakmadan sen onu bırak".
Tarım konusuna devam edeceğim, saygılarımla.
/Osman ECEVİT
23.01.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder