23 Ocak 2014 Perşembe

Unutulan Sektör: Tarım 2

Bir önceki yazımda tarım sektörünün ülkemiz için önemi üzerinde kısaca bazı bilgiler vermiştim. Bu yazımda tarımda yapılan hatalar üzerinde bilgiler vermek isterim.  Tarıma, Batının baskıları ilk olarak, haşhaş ve afyon üretimi üzerinde olmuştur. ABD dahil Batıda giderek artan uyuşturucu kullanımını azaltmak için, Türkiye günah keçisi olarak seçilmiştir ve haşhaş ekiminin üretiminde kısıtlamaya gidilmiştir. Haşhaş özellikle, ülkemizin geçit bölgelerinde yetiştirilen ve o iklime adapte olmuş bir üründür. Haşhaş denilince afyon akla gelmekle birlikte, bu bitki afyonun yanında; gıda olarak kullanılan haşhaş yağı, hayvancılıkta kullanılan haşhaş küspesi ve doğrudan kullanılması gibi faydaları vardır. O zamanlarda ekonomimize katkısı çok fazla idi.  Ayrıca, çapası ve afyon alımında çok büyük miktarda iş istihdamı da yaratmakta idi. Dışa bağımlı olan Türkiye baskılarla, haşhaş ekimini büyük oranda tahdit etti ve gerek iş gücü ve beslenme bakımından Türkiye bu üretim aşamasında büyük darbe yedi. Bütün bunlara rağmen ABD ve Batıda uyuşturucu kullanımı azaldı mı? Buna verilecek tek cevap hayır olacaktır.

Türkiye'nin bu payını Hindistan ve uzak doğuda Golden Triangle  ülkeleri (Kampoçya, Laos ve Vietnam) ülkeleri almıştır. ABD'de bulunduğum sırada, doktora öğrencilerinden birisi, kulaktan dolma bilgilerle "Türkiye'den afyon ticaretinin dünyaya yapıldığını" ifade etmişti. Kendisine Türkiye hakkında neler bildiğini sordum. Bana "Asya'nın güneyi gibi bir yerde" dedi. Ben de "Senin, Türkiye'nin dünyanın neresinde olduğunu bilecek kadar, bilgili ve zeki olmadığını; ama Türkiye hakkında hüküm verebildiğini söyledim. Ayrıca, dünya, uyuşturucu trafiğini, sadece atı ve eşeği olan Türk köylüsünün organize edemeyeceğini, bunu yapanların milletlerarası seviyedeki uçağı, gemisi ve helikopterleri olan yeraltı kuruluşlarının yaptığını, bunun içine ABD'nin dahil olduğunu; Türkiye'nin bu üretimden vazgeçmesine rağmen uyuşturucu trafiğinin olanca hızı ile devam ettiğini" ifade ettim. O zaman bana, "Sen haklısın, konunun bu yönünü ben düşünememiştim" dedi. Bütün bunlara karşılık Türkiye haşhaş üretimini çok kısıtlı bir alanda yapılmasına karar verdi.

Haşhaştan sonra, sıra tütüne geldi. Tütün üretiminin ve kullanılmasının yasal olması nedeniyle, burada değişik bir taktik uygulandı. Şark tipi tütünleri içinde tartışmasız en önde gelen Türk tütünleri, dünyanın her yerinde yapılan sigara yapımında harmanlar içinde vazgeçilmez bir ürün idi. Zamana bağlı olarak, yabancı firmalar Türk tütünlerinin paçal içindeki miktarını azaltmaya başladılar. Bu oran önceleri % 10-20 oranında olmasına rağmen; bazı kimyasallar kullanarak bu oranı % 1 veya daha altına indirmeyi başardılar. İşin garip tarafı ise, Türk tütününün rakibi, lahana şeklinde büyük yaprakları olan Wirginia Blended tütün bitkisi idi. İster istemez Türkiye tütün üretimine sınırlama getirdi ve garip olan şu ki, Türkiye'deki tütün fabrikaları için, 3 kg. Türk tütüne karşılık gelecek şekilde Wirginia tütünü almaktadır. Türk tütünü sigara yapımında kullanılması için bir yıl olgunlaşması için beklenmesine rağmen, blended tütün aynı yıl içinde kullanılmaktadır. Kendi ülkelerinde, sigara içimini azaltmak için, büyük kampanyalar yapan bu ülkeler, diğer ülkelerde sigara içimini artırmak için büyük kampanyalara giriştiler.

Yabancı ülkelerde üretilen sigaradan bizim insanımız o kadar etkilendi ki, belirli dönemlerde sigara kaçakçılığı ayrı bir sektör olarak ortaya çıktı. Sigara içenler arasında, yabancı sigara içmek bir prestij unsuru idi. Ben sigara içmediğim için bilmiyorum, ama yabancı sigara içenler, herhalde atın sırtında sigara içen kovboyun yerine kendilerini koyuyorlardı. Diğer çok önemli olan husus, ABD Dünya sigara tiryakilerinin içim zevkini de değiştirdiği gerçektir. Sigaraya filtre takarak, sigaradan olan zararı azalttıkları fikrini insanların zihinlerine kazıdılar. Zararlı olan bir tiryakiliğin, zararını azaltmak diye bir mantık olabilir mi? Az veya çok zarar. İçmeyiver gitsin. Sigara hakkında şunu söylemek isterim ki, "Hayatım boyunca düşündüğüm halde, sigara içmenin gayesini ve esprisini anlayamadım. Yanız, diğer yaptığı anlaşılmaz işler gibi, insan tabiatına çok uygundur." İçenlere afiyet olsun demeyeceğim. "O seni bırakmadan sen onu bırak". Tarım konusuna devam edeceğim, saygılarımla.

/Osman ECEVİT
23.01.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder