Emniyet Müdürümüz Sayın Hulusi Çelik”in Samsun”un asayişi için gerekli tüm önlemlerin alındığını söylemesi Samsunlunun en çok duymak istediği cümledir. Ancak güvenlik önlemi alırken amaç; üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek olmamalı. Sapla saman birbirine karıştırılmamalı.
Stalin, “Tutuklarken yüz binlerce kişiyi yanlışlıkla; suçsuz olduğu halde tutuklayabilirsiniz, ancak yanlışlıkla bir kişiyi serbest bırakırsanız, bu sizin hayatınıza mal olur” diyordu. Totaliter rejimlerde bu uygulamalar olabilir. 2. Dünya Savaşı”nda toplam 10 milyon insan ölürken, Stalin”in uygulamaları sonucu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB)”de 40 milyon insan öldürülmüştür. Bu baskıya rağmen 40 yıl sonra totaliter rejim yıkılmıştır.
Asayiş, mal ve can güvenliği elbette ki tüm diğer haklardan önemlidir. Yaşama hakkı olmayanın hiçbir hakkından söz edilemez. Bir kişinin hürriyetinin sınırları, başkasının hürriyetinin sınırlarının başladığı yerde biter. Hiç kimsenin hürriyeti sınırsız değildir.
Yasayla tanımlanmayan bir cezayla kimse cezalandırılamayacağı gibi, suç olduğu yasayla tanımlanmayan bir eylemden dolayı da kimse cezalandırılamaz.
Taraftar derneklerinden suça bulaşanlar varsa onlarla mücadele edilmelidir, hem de diğer taraftar dernekleriyle, basın, STK vs. herkesle birlikte. Bir kişinin veya bir derneğin suça bulaşmış olması tüm taraftar derneklerinin suçlanmasına neden olamaz. Suçlar bireyseldir. Hiç kimse başkasının suçundan dolayı cezalandırılamaz.
Bir kişinin bir dişi çürükse, o kişinin tüm dişleri çekilemeyeceği gibi boynu da kesilemez. Özellikle de şehit cenazesine katılmakla bu ülkede hiç kimse suçlanamaz. Şehit cenazesine katılmak, her Türk vatandaşının vazgeçilmez görevidir. Allah (c.c.) bir daha şehit cenazesi yaşatmasın! Ama olursa bu cenazeye katılmak değil, katılmamak suçtur.
/Mehmet AKSOY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder