17 Ocak 2014 Cuma

Bizden Önce Samsun’a Taş Üstüne Taş Koymadılar…


1950’li yıllardan beri ilk defa bir başbakanın Samsun mitingini bizzat izlemekten uzak kaldım. Günümüzde nerede olursanız olun TV’ler sizi miting meydanına götürüyor. Ben de bu sefer başbakanın Samsun mitingini TV’lerden anında izlemekle yetindim.

Başbakan Samsun mitinginde, iyi organizasyon sonucu alanda toplanan kalabalıktan hayli moral bulmuş olacak ki konuşmasına memnuniyetini ifade eden çok neşeli bir yüz ifadesi ile başladı. Tabi bu memnuniyet ve gördüğü ilgi onu daha rahat bir konuşmaya da sürüklemiş oldu. Böylece başbakandan bazı inciler de saçılmaya başlandı. Şimdi onlara bir göz atalım; Görünen o ki başbakan partisinin kurmaylarının açıkladığı bazı ekonomik ve sosyal kararlardan haberdar bile değil. Şayet haberdar olsaydı daha önce açıklanan marka şehirler projesindeki 16 şehrin içinde adı – sanı bulunmayan Samsun’u mitingde halkın gözüne baka baka Samsun bir marka şehir oluyor diyemezdi. Hadi onu atladı diyelim. Samsun’u yıldız şehir yapmak için geceli gündüzlü çalışıyoruz dediğinde yine daha önce partisince açıklanan cazibe merkezi iller listesinde Samsun’un adının olmayışı ile partisinin ekonomik kurmayları ile irtibatlı olmadığını da ortaya koymuş oldu.

Kalabalıklar öyledir. İnsanı bir havaya sokar ki görmeyin. Başbakan da bu havaya çabuk girmiş olacak ki ‘Samsun’a 243 eseri açmaya geldik. Birazdan bunlardan biri olan Samsun-Ankara bölünmüş yolunun açılışını da yapacağız. Bizden önce Samsun’a taş üstüne taş koymadılar diyiverdi. Keşke başbakan Ankara’ya o an açılışını yaptığı bölünmüş yoldan geri dönseydi de söylediğinin ne kadar doğru olduğunu da görebilseydi. Belki o zaman Samsun-Ankara bölünmüş yolunun kısa sürede bitirilmesine vesile olurdu. 

Biz de bu 243 eserin bir listesini görebilsek de her geçen gün emekliler şehri olmaya başlayan Samsunumuzu daha iyi savunsak. Hani, ya sayı saymasını bilmiyorsun ya da hiç dayak yemedin diye derler ya… Hadi bunlara propaganda taktikleri diyelim ama bir söz var ki bunu hiç de hak etmeden sarf eden liderlere inanın bizi aptal yerine koyduklarından olacak güceniyorum. Hadi Unakıtan abisinin babalar gibi sattıklarını hesaba katmadı desek… Yine de geride kalanları bir sıralayalım; Hasan ve Suat Uğurlu barajları, Altınkaya barajı, Çakmak barajı, 19 Mayıs Üniversitesi, Çarşamba Havaalanı, Çarşamba şeker fabrikası Samsun, Kavak bölünmüş yolu, Samsun Organize Sanayi Bölgesi. Bir de bunlara satılanları eklersek Samsun limanı, gübre tesisleri, Karadeniz bakır tesisleri, 19 Mayıs Ballıca sigara fabrikası, Lâdik çimento fabrikası…

  Tütün üretimi ve sigara fabrikası bu şehrin omurgasıydı. Sağ olsunlar onları da buharlaştırdılar.

Başbakan konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘Bu millet bize bu partiyi kurarken yemeyeceksiniz, yedirmeyeceksiniz dedi. Parti programımızda yer alan 3Y’den birincisi yoksullukla savaş, ikincisi yolsuzlukla savaştır.’

 Hava güzel, kalabalık iyi, başbakanın neşesi yerinde. Bu noktadan sonra mitingi izlemenin, söylenenleri dinlemenin tadı tuzu da pek kalmadı...

Başbakan’ın Samsun mitingi araya girince Samsun Ticaret ve Sanayi odası seçimlerine bakışı da haftaya ertelemek zorunda kaldık.
/Yücel TÜRE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder