17 Ocak 2014 Cuma

Viyana-Samsun Hattı


Dergi HABEREXEN, bu ay Avusturya'nın Samsun'a olan ilgisini masaya yatırdı. “Bir zamanlar” diye başlayan ve sonu negatif tespitlerle biten cümleleri yavaş yavaş geride bırakmaya hazırlanmalıyız. Çünkü, Samsun 2004 yılından bugüne emin adımlarla büyüyor. İçerde dikkat çekmese bile Dünya bu gelişimi görüyor. O nedenle de yatırımlar uluslar arası ölçeğe taşınmaya başladı.

Eleştirdiğimiz, karşı durduğumuz yatırımlardan söz etmiyoruz. Tam aksine iş ve aş üretecek projelerinden bahsediyoruz. Samsun, futboldaki tanımlamayla yeniden süper lige çıkmanın tatlı telaşı içinde son yıllarda. 2006 yılında Moğolistan Konsolosluğu açıldı, ardından geçtiğimiz aylarda Avusturya. Yeni konsolosluk taleplerinin varlığını da dikkate alırsak, içimizdeki defansa rağmen büyümenin kaçınılmazlığı daha iyi anlaşılır. Konsoloslukların iş ve siyasetin yoğunlaştığı bölgelerde açıldığını hatırlamamıza gerek yok.

Dosyanın girişinde de dile getirildiği üzere, Karadeniz dünyanın hamsiyi kıskandıracak ölçüde kıpır kıpır suları arasında gösteriliyor. Ölü göllükten ticaret denizliğine terfi etti bu eşsiz coğrafya.

Yine kapaktan duyurduğumuz haberlerin birinde “Dünyanın Karadeniz Kapısı” demiştik burası için. Özellikle Samsun hak ediyordu bu tanımlamayı. Hem ticarete, hem sanayiye, hem tarıma ve hem de lojistiğe müsaitti. Kara, deniz, demir ve hava ulaşım ağları tartışmasız önemli avantajlar sağlıyordu bu vilayete. Üstelik şehircilik anlamında büyümeye de elverişliydi. Çarşamba ve Bafra ovalarının mümbitliği dillere destandı. Montajdan sıfırdan üretime her türlü yatırım için cazipti.

Bu hakikat şehirdeki mobbinge rağmen görülüyordu ülkeyi ve dünyayı tanıyan gözlerce.

Hükümet de farkındaydı, sermayenin din ve etnik yapılara hapsedilemeyeceğini. 1980'lerde Turgut Özal'la içine kapalı ekonomik hali çoktan aşmıştı Türkiye. Dünya ile entegrasyonda olağanüstü adımlar atılmıştı. Bunların meyveleri toplanıyor bir bakıma şu sıralar.

Evet, Karadeniz eskisine nazaran daha hareketli bu yıllarda. Ekonomide küresel kaideler geçerli. Sermaye avantaj gördüğü yere konuyor. Şehirde Avusturya havası git gide daha yoğun hissediliyor.

Avusturya'nın bölgeye ilgisi özelinde konuyu masaya yatırdık bu sayımızda.
/Mustafa ÇAKIR
09 Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder