Ve işin kötüsü artık harcayacağımız, istifa diye bağıracağımız adam da kalmamıştır. Son yerel seçim sonuçları da göstermiştir ki Samsun'un Samsunspor diye bir derdi yoktur. Samsunspor diye bir markasından artık bahsetmek mümkün değildir.
Samsunspor'un içinde bulunduğu durumun kimse için bir anlam ifade etmediği de ortaya çıkmıştır.
Samsunspor'un, Samsunlu olanlar için bir şey ifade etmediği bir ortamda da Samsunlu olmanın avantajının kullanılması ise oldukça acı ve acı olduğu kadar da manidardır.
Eğer bir şehrin takımı o şehir için bir değer olarak kabul edilmiyor ve şehrin sahibi olduğu söyleyenlere karşı bir baskı oluşturmuyorsa yapılacak bir şey de artık kalmamıştır.
Samsunlu olmanın üstünlüğünü sadece nufus kağıdındaki doğum yerinden hesaplayanların Samsunspor'u sahipsiz bırakmalarına rağmen hala gücü ellerinde bulundurmaya çalışması ise hiç bir teoriyle bağdaşmamaktadır.
Samsun'un kozmopolitliği yeni bir adlandırma değildir. Ancak bizimle aynı kozmolit yapıyla bocalayan, kozmopolitliğin sıkıntılarını yaşayan bir çok Anadolu şehri ortak kültürünu oluşturmuş ve şehirleri üzerinde inisiyifatif sağlamışken Samsun'un 500 bini aşan merkez nüfusuna rağmen 21. yüzyılda hala bunu aşamaması acaba neyle izah edilebilir?
Aslında anlatmaya çalıştığımız Samsun'dur = Samsunspor'dur. Samsunspor, gözlerimizin önünde her geçen gün erimektedir. Ve işin kötüsü artık harcayacağımız, istifa diye bağıracağımız adam da kalmamıştır. Ama istifa diye bağırtanlar, protesto ettirenler, aksi propaganda oluşturup doğum yeri milliyetçiliği yapanlar yine ortada gözükmemekte, hasbelkader görev yapacakların onuruyla oynamak için fırsat kollamaktadır.
Şimdi önümüzde yeni bir kongre süreci daha var. İşte o Samsunluyum diye geçinenler, kulübün başına gelenlerin kuyusunu kazanlar ve mangalda kül bırakmayanlar için bir fırsat. Hadi bakalım göreceğiz şimdi Samsunluluğunuzu ve Samsunsporluluğunuzu.
İşte meydan. Hem de hodrisinden.
/Tevfik DEMİR
8 Nisan 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder