17 Ocak 2014 Cuma

Tarım


Tarımı, ülkemizin sırtında yük olarak görme gafleti, ülkemizi ve ülkemizin tarımını ne hale getirdiğini gözler önüne sermektedir. Tarım ülkemizin sırtında yük değil, ülke ekonomisinin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Tarımın İstihdama yaptığı katkı görmezden gelinmemelidir. İşsizliğin vardığı nokta toplumun sosyal dengelerini bozacak düzeye gelmiştir. Köyden kente kayışın önemli sebeplerinden birisi de, tarımın üzerinde oynanan oyunlar değilmidir?

Geçtiğimiz yıllarda Sosyal Demokrat Halkçı Partinin hazırladığı bir kırmızı et projesi vardı, o proje hazırlanırken, bu parti, sanki uğraşacak başka sorun yokmuş gibi, kırmızı et diye bir şeyin projesi ile uğraşıyor diye içimden, kendi kendime tepki vermiştim.

Meğer o projeyi hazırlayanlar bu ülkenin tarım ve hayvancılığının olumsuzluklarını o günden görebilmişler. O gün Parti yönetiminde bulunan Murat Karayalçın ve ekibini kutlamak gerek.

Samsunun Çarşamba ve Bafra ovalarındaki tahribatlar, ülke olarak tarıma bakışımızın bir yansımasıdır. Çarşamba ovasına santral kurmak demek, bu ovanın potansiyelini görmezden gelmek demektir. Türk tarımının altına dinamit koymak demektir.

Çarşamba ovasının tahıl ambarı, sebze ambarı olmasının, ülkenin nelerine ilaç olduğunu da düşünmek gerekmektedir. Ülkenin tarımı konuşulurken, Samsunumuzun Bafra ve Çarşamba ovalarını hatırlamamak olur mu?

Bu kentin siyasileri, Samsun için çizilen yol haritasını bir kere daha gözden geçirmelidirler. Samsunun siyasilerinin ve yöneticilerinin,  tarihi sorumluluğu bunu gerektirmektedir. Tarıma dayalı sanayinin en çok yakışacağı kent Samsunsundur.

Dünyanın en şanslı illerinden birisi olan Samsunumuzun geleceğinin biçimlendirilmesindeki sorumluluğun çok ağır olduğunu, Samsunlu siyasilere bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Bafra ve Çarşamba ovalarına, ülke tarımı adına, ülke tarımının geleceği adına sahip çıkılmalıdır.

Tarıma gerekli destek verilebilseydi, tarımımız yoksullaştırılmasaydı, kırmızı eti 32TL’ye, domatesi 4 TL’ye yer miydik? Tarıma gerekli destek verilebilseydi, bu gün ülkemizdeki işsizlik % 13 lere gelir miydi? Tarıma gerekli destek verilebilseydi hayvancılık bu gün ki duruma gelir miydi?

Eğer dış baskılar ile tarımı gözden çıkarmasaydık,
 — Nitelikli ve rekabet fiyatlarını yakalamış bir tarıma kavuşmaz mıydık?
 — Kırsal alanda yaşayan halkımız, gelir paylaşımından daha fazla pay almazlar mıydı?
 — Köylülük üreticiliğe dönüşmez miydi?
 — Tarımımız sayesinde işsizliği bu kadar çok hisseder miydik?
 — Kırsal yerleşim alanlarımız, teknolojik tarımla daha modern bir duruma gelmez miydi?

Tarım sağlıklı beslenmemizin kaynağıdır. Sağlıklı yaşamın kaynağıdır. Sağlıklı toplumun kaynağıdır. Tarım deyince aklımıza köy ve köylü geliyor, aklımıza köylü geldiğinde de, Atamızın “Türk Milletinin hakiki efendisi köylüdür” deyişi geliyor.

Köylünün hakiki efendiliğinde, tarım gibi önemli bir sektörün işçileri olmaları da vardır diye düşünüyorum.
/Tekin AKIN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder