20 Nisan 2008 Pazar

Amazon Köfte


İsim kirlenmesi ile birlikte kültürel kirlik ve beraberinde gelen yabancılaşma. Kendi topraklarımıza yabancılaşma, kendi dilimize, kültürümüze yabancılaşma…


Yazarlar Derneği"nin İkinci Olağan Genel Kurulu"nda, Değerli Hocam Halistin Kukul, gündem dışı ve birazda gönülsüzce söz alarak, kürsüden bu şehrin yöneticilerine, belediye başkanlarına seslendi.. Seslenişindeki ümitsizlik kısa sürede bütün salona hakim oldu..

Hoca"nın üç şikâyeti vardı;

Birincisi, şehrimizin deyim yerindeyse kanayan yarası haline gelen Taşhan.. Bu konu hakkında yazılanlar ve konuşulanları okudukça ve duydukça ümidimiz daha da azalıyor.. Akıbeti, ne olacağı bilinmeyen, Samsun"un tarihine ve geçmişine sırt dönüşümüzün simgesi haline gelen Taşhan..

Halistin Hoca, Valiliğin sitesinde Taşhan için "17.yy yapısı" ifadesine yer verildiğini ve bunun doğru olmadığı söyledi.. Bende Samsun Kültür Müdürlüğü"nün sitesine baktım. Şöyle deniliyor; “Samsun'un Pazar Mahallesi, İskele Caddesi üzerindedir. 17. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş olan yapı, iki katlı ve dikdörtgen planlıdır. Tuğla hatıllı taştan duvarları örülmüştür.”

Hoca"ya göre olması gereken tarih net olarak 1508"dir.. Çünkü bu tarih kayıtlarda Taşhan"ın vakfediliş tarihidir.. 

Halistin Kukul, bu durumu uzun yıllardır gerek yazı ile ve gerekse şifahen, ilgili bütün makamlara ilettiğini ve ne yazık ki hiçbir sonuç alamadığını söyledi ve sordu; “resmileşen bu yanlış ne zaman ve nasıl düzeltilecek?”

Diğeri Amazon"du..

Terme"de, Trabzon Ekmeği yapan bir fırıncı, ekmeğin ismini "Amazon Ekmeği" olarak değiştirmiş.. Amazon üzerine bina edilen turizm "pastasına" gözü dikmiş demek ki.. Hatta bir işletme daha da ileri giderek, Amazon Pide, Amazon Köfte ve Amazon Center isimlerini sıralamış.. Hızını alamayan bir diğeri de Amazon Bar...

İsim kirlenmesi ile birlikte kültürel kirlik ve beraberinde gelen yabancılaşma. Kendi topraklarımıza yabancılaşma, kendi dilimize, kültürümüze yabancılaşma…

Ve diğeri Amisos..

Bu da Samsun"un göbeğinde yaşadığımız bir yabancılaşma örneği.. Saymaya gerek yok.. Başına Amisos getirin ve sıralamaya başlayın; otel, kafe, restoran.. Halistin Hoca"nın sorduğu soruyu hatırlatayım sizlere, Neden Amisos?

Amisos, adı geçen bölgede yaşamış bir kavim.. Tıpkı Amisos ile aynı dönemde yaşamış olan ve Türk olma ihtimali üzerinde durulan Gasgaslar ve Hattiler gibi.. Neden Amisos ismi bu kadar fazla öne çıkarılıyor ve bu bölge Yunanca isimle anılıyor.. Ve bu ismin, tıpkı Terme Amazon"da olduğu gibi dalga dalga bütün şehre yayılmasına sebep olunuyor..

İsterlerse tapusu ile birlikte teslim etmek için mi?

20 Nisan 2008
 /Recep Yazgan

7 Nisan 2008 Pazartesi

En Büyük Öksüzlüktür Köksüzlüktür


Samsun iyi bir gurbet şehridir.. Memurlar için, askerler için, öğrenciler için.. Askerlerin arasında vatani görevini yapıp da burayı sevmeden gidenler çok azdır.. Aynı durum öğrenciler ve memurlar için de böyledir.. Samsun"u severek giderler.. Neden severler; çünkü Samsun"da çok fazladır başka memleketin insanları.. İsterlerse bulurlar bir memleketlilerini.. İçlerinden bazıları sevemeden giderler.. Onların da sevgisizliği içlerindedir ve nereye giderlerse sevemezler…

Gündelik hay huy içinde Hamit Sevene hoş geldin demeyi unuttuk.. Gerçi o da Ankara"dan Samsun"a geldiği zaman beni aramayı unutuyor.. Böylece bir misilleme yapmış oluyoruz.. Hamit Bey"e Denge Gazetesi"ne hoş geldin diyelim hep beraber..

Çorum ile Samsun"u mukayese eden “Örnektik... Örnek kalamadık...” başlık yazsını okurken yazmayı düşünüp de bir yerlere not almadığım için unuttuğum bir konuyu  hatırlamış oldum..

Hamitçiğim diyor ki;
“Dünden bugüne örneğimiz değişti mi dersiniz.... Siz hele bir yürümeye başladınız mı artık hiçbir kuvvet sizi durduramaz... Deniz ve hava ulaşımı olmayan Çorum"da da işte öyle oldu... İş adamı, siyasetçisi, bürokratı ve halkıyla "organize" olmayı becerdi... 1990"lı yıllara doğru başlattığı kalkınma ve gelişme hedefi paralelinde, "Organize Sanayi" atılımıyla, işadamlarını iline çekti ve kısa zamanda bölgesinde etkin şehirler arasına girmeyi başardı... Lobisini kurdu, kenetlendi ve kalkınmada öncelikli iller teşvikini de aldı...” 

Neden böyle oldu; Geçtiğimiz günlerde Şahin marka bir arabanın arkasında şöyle bir yazı okumuştum; “ 53 Vatanım, 55 Mekânım”.. Düğüm burada…

Aracın sahibinin Rizeli oluşunu hatırlatmaya gerek duyması bir yana, yaşadığı şehri yani mekanı yani Samsun"u vatanından yani doğduğu şehirden yani Rize"den sonraya koyarak bizlere tarihi bir gerçekliği hatırlatması bakımından bu resim düşünmeye değer; "Samsun"da yaşıyorum ama benim için vatan Rize"dir.. Bunda yadırganacak bir şey de yoktur zaten.. İnsan vatanını sevmekle suçlanamaz..

Anormal olan şudur ki, Samsun"da kazanmış olduğun parayla almış olduğun araca yazıyorsun bunu ve biz Samsunlular sadece figüran olmaktan öteye geçemiyoruz senin için..  Çünkü, Samsun senin için sade bir yaşama/ para kazanma yani doyma mekanıdır. Diyelim ki on bin kişilik bir istihdam yatırımının iki şehirden birisine yapılması için oylama yapılacak hangisini seçersin; Vatanım kazansın diye Rize"yi mi, mekanım kalkınsın diye Samsun"u mu?..

Nerelisin, Rizeli.. Nerede doğduğun ve öldüğünde seni köyünün yağmurlarında yıkayacak olmaları çok ilgilendirmiyor Samsunluları.. Önemli olan neden samsunlu olamadığın ve Samsun için ne yapıyor ya da yapmıyor olduğun.. Samsunluluk bilinci derler, hiç duydun mu bunu?

Samsun bir duraktır çokları için.. Başka yerde doğarlar, Samsun"da yaşarlar ve ölmelerine yakın, tıpkı filler gibi mezarlığına doğru yola çıkarlar.. Çünkü naçiz bedenleri kendi öz topraklarında sükunete kavuşacaktır ancak..

Samsun iyi bir gurbet şehridir.. Memurlar için, askerler için, öğrenciler için.. Askerlerin arasında vatani görevini yapıp da burayı sevmeden gidenler çok azdır.. Aynı durum öğrenciler ve memurlar için de böyledir.. Samsun"u severek giderler.. Neden severler; çünkü Samsun"da çok fazladır başka memleketin insanları.. İsterlerse bulurlar bir memleketlilerini.. İçlerinden bazıları sevemeden giderler.. Onların da sevgisizliği içlerindedir ve nereye giderlerse sevemezler… Nereye varıyoruz?

Samsun"u kalkındıracak olan sadece Samsunlu yatırımcıların Samsun için oluşturacakları iş sahaları olmayacaktır kuşkusuz.. Çorumda da böyle olmamıştır.. Dışardan yatırımcının gelmesi gerekiyor.. Dışarıdan yatırımcıyı Samsun"a çekecek olan ise behemehal Samsunlular olacaktır.. Samsun"u güzelleştirecek olanlar, Samsun"u yaşanabilir, cazibe merkezi haline getirecek olanlar Samsunlulardır.. Moda tabir ile uzaydan birileri gelerek Samsun"u yatırımcılar için gözde bir kent yapmayacaklar..

Samsunluluk bilinci ve Samsunluluk ruhu dediğimiz şey nedir biliyor musunuz;  Samsun sizin için bir mekândan daha fazla anlam ifade ediyorsa ve ruhen de bir şeyler hissediyorsanız bu şehir için, Samsunlu olabiliyorsunuz demektir. Samsun"un değerlerine ve markalarına sahip çıkmaktır… Bu marka değerleri memleket çapında duyurmak yani bunlarla övünmek.. Var olan, Oluşturulan ve oluşturulacak olan değerler ile aramıza bir ünsiyet- illiyet bağı kurabilmektir.. Bu marka değerler için gerektiğinde fedakarlık yapabilmektir..

Fedakârlık yapamıyorsan Samsun"u sadece bir mekan- bir zemin olarak görüyor ve Samsunluluk ruhuna inanmıyorsun demektir. 

07 Nisan 2008
/Recep Yazgan