28 Şubat 2010 Pazar

İsmet İnönü'nün 935 Samsun Raporu


Milli şair Mehmet Âkif'e soruyorlar, "Tarih tekerrür eder mi?"  Şair şöyle yanıt veriyor: "Hiç ibret alınsa tekerrür eder mi?"
   
Samsun ve çevresinin Cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne kadar yaşadığı değişim, alınan ya da alınmayan dersler geleceğe dair güçlü bir ışık tutmakta bizlere. Yıl 1935. Dönemin başbakanı İsmet İnönü'nü Cumhurbaşkanı Atatürk'e sunulmak üzere  hazırladığı ve İstanbul Başvekâlet Matbaasında basılan Samsun raporu.

Bütün seyahatimde en iyi şey olarak, belki bütün Türkiye'de bir bakımdan birincidir. Samsun Hususî İdare bütçesini gördüm. 500.000 küsur bin lira tahmin olunan varidat, kırk küsur bin lira fazlası ile tahsil olunmuş. Belediye bütçesi de böyle. Tahsilat tahminden fazla. Samsun'un suyu, elektiriği halledilmiş; belediye borçlarını yeni bir genel anlaşmaya bağlamak yolundadır. Emlâk Bankası'ndan mümkün olan bir kolaylık istiyorlar: "Faizi mürekkepten sarfınazar gibi." Samsun şehri bundan sonra gelişme ve düzenlik yolundadır. Eskidert, yani geçimsizlik hala var gibi.

Domuz, frengi, sıtma dertleri var. Çarşamba'da frengi mücadelesi tamamen muvaffak olmuş; Fakat Terme, Bafra mücadele istiyor. Hususî idareden de yardım etmelerini söyledim.  Sıtma mücadelesi faaldir. Ancak iş Çarşamba'da bataklık kurutmağa, pirinçliklerin fennî olmasına dayanmış Çarşamba bataklıklarının kurutulması plânı hazır. Çok az para istiyor 260.600 lira. Bunu acele yapmak lâzımdır. Bafra projesi henüz hazır değildir.
   
Samsun'da yol işleri de ümit verici bir haldedir. Trabzon'daki genç mühendisten sonra burada ciddi ilk mühendisi gördüm. Bütün gezide baş mühendis olarak da yalnız Gümüşhane'de Kramer'i buldum.

En fena defterdar Muş'ta. En eyisi Samsun'dadır. Samsunun malî dertleri aynı: Henüz muhacirler tapularını almamışlar... Metrûk arazinin taksimi, yüksek kıymet takdiri gibi. Ben Samsun'u daha iyi hayvan ve at yetiştirici sanıyordum. Samsun'da Terme fenadır - Yolsuz, sıtmalı, frengili. Termeliler çok sızlandılar.
   
Bir de dağ kazaları önümüzdeki kış hayvan yeminden korkuyorlar. Turhal küsbelerini şimdiden muhtelif istasyonlara taşımağa çalışmalıdır.

Lâdikliler adliye eksiğinin tamamlanmasını istiyorlar. Samsun sahil yolunun bitirilmesi, Vezirköprü'de, Kızılırmak Köprüsü başlıca muvasala meseleleridir.
(…)

Genel Görüşler ve Tedbirler
Samsun-Sivas hattını dışarıda bırakırsak bu hattın doğusunda bulunan ülke düzü Türkiye'nin yarısını geçer. Bu yarıdan artık kısım bütün Türkiye nüfusunun üçte birileri meskûndur. Bu doğu kısım bugün hazineye bütün gelirin üçte birini vermiyor. Bu kısmın masrafları ve müdafaası batı illerinin üstündedir. Doğu illeri verimli bir hale gelmedikçe bütçenin ve devlet kudretinin artması beklenemez.
(…)

Samsun'da Çarşamba bataklığının kurutulması 1936 işlerimizdendir.
(…)

Bu raporu yazarken Reisicumhur Atatürk'e ve Cumhuriyet'in icra vekillerine vaziyetleri samimi olarak söylemek başlıca düşüncem olmuştur. Vaziyeti az zamanda toparlayacağımıza, düşünülen tedbirleri tatbik edebileceğimize inanıyorum.

Asırlık eksikleri düzeltmeğe çalışmakla müteselli olabiliriz.

28.02.2010
/Birol BİRCAN
http://www.habergazetesi.com.tr/koseyazilari.php?yazarID=10&id=1439

25 Şubat 2010 Perşembe

Samsun Üretiyor

Samsun'da üretim yapan üreticilerimiz ürettikleri ürünleri Dünyanın 124 ülkesine (2009 sonu itibariyle)  ihraç ediyor, katma değer yaratıyorlar.Son zamanlarda ihracat tutarlarımız düşse de ihracat gerçekleştirilen ülke sayılarımız ve ürün miktarlarımız gitgide artıyor.Dış ticarette yelpazeyi genişletme yolunda ciddi bir mesafe alan üreticilerimiz aynı performansı maalesef Samsun'da gösteremiyorlar!...

Ürünlerin vatandaşlarımız ile başlıca buluşma noktası olan marketlerin küresel yapıya bürünmüş olması, yüksek raf ve reklâmasyon maliyetleri özlenen buluşmayı engelliyor.Zaman zaman Samsun'da/Türkiye'de ürün ve hizmet üretmeye çalışmanın zorluklarını, olumsuzluklarını(!) köşemden sizlere aktarmaya çalışıyorum.Bilgi toplumu olamadan üretimde başarının ve rekabet üstünlüğünün yakalanmasının çok zor olduğunu henüz görememiş ve en az üretim kadar önemli olan satış/pazarlamanın varlığını kavrayamamış bizler…

Evet değerli okurlar, fazla detaya girmek istemiyorum.

Zira yazının özünden uzaklaşmış oluyorum.Samsun Ticaret ve Sanayi Odası hazırlığını altı aydan bu yana yürütmekte olduğu "Samsun Üretiyor Dünya'da 113 Ülke Tüketiyor. Ya Biz?" kampanyasının başlangıcını Cumartesi günü gerçekleştirdi.

Konusu "Samsun'da üretilen ürünlerin Samsunlu vatandaşlarımıza tanıtımı ve onlarla buluşturulması" olan kampanyaya tüm üreticilerimizin, yöneticilerimizin, bürokrasimizin ve vatandaşlarımızın katkı koyması gerekiyor. Sevgili köşe yazarı Erdem EROL arkadaşımın da belirttiği üzere özünde bir nevi "Yerli Malı Haftası", "Made in Gaziantep" ile örtüşen bir çalışma olan bu kampanyanın başarılı olabilmesi sadece STSO Yönetimine değil tüm Samsunlulara bağlı.

Kampanyanın uzun soluklu yürütülmesi, dönem dönem kamuoyunda gündeme getirilmesi, sosyal ve kültürel aktiviteler ile desteklenerek hedef kitleye ulaşabilmesini önemsiyorum. Yerelden globale açılabileceği gerçeğini görebilmiş, üreticisiyle tüketicisiyle, yöneticisiyle gelişmiş bir Samsun hedefinde bir bütün olmayı başarabilmiş bir Samsun ve Türkiye temennisi ile.

Sevgi ve saygı ile…
25.02.2010
/Kadir GÜRKAN

17 Şubat 2010 Çarşamba

Samsun’dan İyi Ve Kötü Haberler


Samsun Karadeniz’in en büyük ili ve tek Büyükşehir belediyesi. Bu kentte iyi haberlerle kötü haberler iç içe geçmiş vaziyette. Ama kimileri sadece iyileri, kimileri de sadece kötüleri görüyor; her ikisini bir arada gören pek kimse yok.
 Samsun’a “iyimser gözle” bakanların başında milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileriyle iktidar partisine mensup siyasetçiler geliyorlar. İktidar kanadına sorarsanız “Samsun son yedi yılda altın devrini” yaşıyor. Bu söylemi son olarak Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir dile getirdi. Samsun’un AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz geçenlerde “en büyük arzum Samsun’u küçük İstanbul yapmak” dedi. Hâlbuki AK Parti Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, uzun zamandır “Samsun’un Karadeniz’in İstanbul’u” olduğunu iddia ediyordu. Başkan Yılmaz’ın açıklaması kafaları karıştırdı. Samsun AK Parti’nin yedi yıllık iktidarında “küçük İstanbul” olmamış mıydı? Yusuf Ziya Yılmaz’ın bundan sonraki dört yıllık başkanlık dönemimde mi “küçük İstanbul” olacaktı? Kim kimi yalanlıyordu? Bu pek anlaşılmadı, üzerinde de pek durulmadı.

AK Partili Belediye Başkanı’nın AK Parti Grup Başkanvekili’ni yalanlayıp yalanlamadığı pek anlaşılamadı ama İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yaptırdığı araştırma “Samsun son yedi yıldır altın çağını yaşıyor” diyen AK Partilileri açmaza düşürdü. İSMMMO, Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi(ADNKS) ile güncellediği verilerden yola çıkarak “işgücü ve istihdam” konulu bir araştırma yaptırıyor ve sonuçları “Türkiye’nin Sıkışan Kentleri” başlıklı bir raporla açıklıyor. Bu rapora göre işgücü ve istihdam olarak Türkiye’de kan kaybeden 20 ilin arasında AK Partili siyasetçilerin “altın devrini” yaşadığını öne sürdükleri “Türkiye’nin küçük İstanbul’u” Samsun da var. 

Samsun kan kaybediyor ama iktidar siyasetçileri bunu hem kendileri görmüyorlar hem de halktan gizliyorlar. Fakat işin daha da garibi, Samsun muhalefeti de, konuyla doğrudan ilgili meslek odaları da bu rapora hiç değinmiyorlar. Tam bir sessizlik hüküm sürüyor. Rakamlar karşısında iktidarın suskunluğunu anlamak mümkün ama muhalefetinin sessizliğine bir anlam vermek imkânsız. Muhalefet acaba olayların farkında mı değil, yoksa iktidarla ve özellikle de yerel yönetimlerle “iyi ilişkilerinin(!)” bozulmasından mı çekinmektedir? Yoksa kendileri de iktidara gelseler bir şeyi değiştiremeyeceklerini düşündükleri için mi suskunlar? Bu da bilinmiyor.

Muhalefet deyince aklımıza öncelikle TBMM’nde temsil edilen CHP ve MHP geliyor. CHP hafta sonlarını Samsun Milletvekili ve Parti MYK Üyesi Suat Binici’nin “tek adamlığı ve tek seçiciliği” ile kotarılan ilçe kongreleriyle geçiriyor.

Milliyetçi Hareket Partisi ise Samsun İl Genel Meclisi’nin “yaramaz çocuğu” Sabri Aslan’ı yargılamakla meşgul. Sabri Arslan Termeli.14-15 yaşından beri Ülkücü ya da siyasi planda söylemek gerekirse MHP’li. 29 Mart 2009’da da Terme’den İl Genel Meclisi’ne birinci sıradan aday gösterildi ve daha bir yılını doldurmadan “kesin ihraç” istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. Suçu da “izinsiz konuşmak ve il yöneticilerini eleştirmek!”. Sabri Arslan savunmasını geçen hafta içinde verdi, kararın da bu hafta içinde çıkması bekleniyor. Genel kanı Sabri Arslan’ın ihraç edileceği yönünde. Karar beklendiği gibi çıkarsa bu Samsun’da ve MHP’de bir ilk olacak.

Eğer okuyucular ilgi gösterirseler, Samsun’da iyiler ve kötülere sık sık döneceğiz ve Samsun dışındaki Samsun’lu ve Samsun dostu okuyucularımıza buradan daha ayrıntılı bilgiler aktaracağız.
/Osman KARA
17.02.2010