Samsun’da hükümetin resmi rakamlarına göre işsizlik
oranlarını, Saathane ve Cumhuriyet
Meydanları ile Mecidiye ve Çiftlik Caddelerinde başıboş gezen insan yoğunluğu
teyit etmektedir. İşsizlik oranlarında kullanılan metoroloji, Uluslar arası Emek Örgütünün hesaplama
sistemidir. Buna göre öncelikle işsizlerin son 3 aylık süre içinde işsiz
olduğunu ilgili kurumlara bildirmesi gerekir. Öncelikle Avrupa’da dahi tam
anlamı ile oturmayan bu sistemin varlığından ülkemizde kaç kişinin haberdar
olduğunu da sorgulamak gerekir.
İş bulma ümidini kesmiş insanların son 3 ayda iş
aramaktan vazgeçmeleri, işsizlik oranlarında belirleyici bir faktördür.
Mevsimsel işçilikler de buna dahildir. Dolaysıyla ortaya çıkan rakamların
sağlıklı olduğu ve reel işsizlik oranlarını ifade ettiği kesinlikle söylenemez.
Bu çerçevede enflasyon oranları verilerinin de gerçekleri yansıtmadığı ortaya
çıkmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu işsizlik oranlarını açıklarken, işsiz
olan insanların 3 ay içindeki iş başvurusunu baz almaktadır. Yani işsiz
olduğunu beyan etmeyen ilgili kuruluşlara bildirmeyen kişiler işsiz olarak
kabul edilmiyor ve çalışan olarak oranlara dahil ediliyor.
Üstelik TÜİK iş bulamayan kişileri İşten umudunu
kesmiş kişiler olarak nitelendiriyor. Yani ülkede o kadar çok istihdam sahaları
oluşmuş ki, bu insanlar iş beğenmiyor ve ekmek kapılarını kendi kendilerine
yüzlerine kapatıyorlar. Bölgemizde fındık işçileri, çay toplayanlar, sebze ve
meyve toplayan işçilerde kısa süreli işlerde çalıştıkları halde işsizlik
oranlarında menfi olarak yer almamaktadırlar.
TÜİK dışında işsizlik oranlarını açıklayan ikinci
kuruluş (İŞKUR) Türkiye İş Kurumu’dur. Bu iki devlet kurumunun rakamları
kesinlikle birbirini teyit etmezler.Çünkü İŞKUR’un rakamları tamamen kayıtlı
işsizlerin oluşturduğu reel rakamlardır. TÜİK işsiz sayısını anketler ile
ortaya çıkarmakta iken İŞKUR’un açıkladığı rakamlar gerçek işsizleri tespit
ederek ortaya koyar. Ayrıca iki kurumun işsizlik tanımlamalarında da fark
vardır.
Hükümetimiz ise Avrupa’da özellikle Euro
bölgelerindeki yüksek işsizlik oranları ile Türkiye’yi mukayese ederek başarılı
oldukları şeklinde açıklama yapmaktadırlar. Oysa ifade edilen işsizlik
oranlarının iki ile çarpılması gerekir ki, bu oranlarda yaklaşık % 20’lere
tekabül etmektedir.
Bugünkü profil ile Samsun’da Kirazlık’dan Çarşamba’ya, Atakum’dan Bafra sınırlarına
kadar en az 200-300 işçi çalıştıran tesisler olmadığına ve bugünkü tablo ile
olamayacağına göre, Mecidiye ve Çiftlik caddelerimizi günde en az 20 kez boydan
boya turlayan insanlarımızın sayılarında bir düşüş kaydedilemeyecektir. Resmi
kaynakların açıklamalarının gerçek olmadığını sokaklar zaten yeterince gözler
önüne sermektedir. Siyasi rant adına bu
kentin insanlarına seçim arefelerinde yerine getirilemeyecek taahhütlerde bulunulmamalıdır.
Belediye başkanlığı seçimlerinin hızla yaklaştığı
şu günlerde yine bildik senaryolar ortaya konmakta ve kaynağı belli olmayan
yatırımlar ile sözde istihdam kaynaklarının yaratılabileceği şeklinde
açıklamalar yapılmaktadır. Bu tür açıklamaların dışında, kentin muhtelif
sorunlarındaki anlaşmazlıklar üzerinden prim elde etmek gibi bir anlayış ile
muhalif olan grupları yanlarına almak isteyen zihniyetler, kentimizdeki kronik
anlaşmazlıkların çözümlenmesine darbe vuracaktır.
TÜİK ve İŞKUR gibi kurumların reel olmayan işsizlik
oranları ile ilgili tespitlerine, Samsun’un kanaat önderleri olarak yeni bir
sistem oluşturmalı, Samsun’daki gerçek
işsizleri tespit ederek, siyasilerimizden ve işadamlarımızdan hizmet üreten
AVM’ler yerine, sanayi tesislerinin sayılarının artırılmasına yönelik talepler
dile getirilmelidir. Aksi takdirde yine devlet kurumlarının kendi aralarında
dahi uzlaşamadığı işsizlik oranlarındaki bir iki puanlık düşüş ile ağzımıza bir
parmak bal sürülmüş olacaktır. Oysa aslında ağzımıza sürülen bal değil uçup
giden hava kabarcıklarıdır.
/Süleyman
SALUR
28 Ocak 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder