Termik Santraller ile ilgili dünya’daki tepkilerden ziyade, artık bu teknolojilerin gelişmiş ülkelerden sökülerek 2. dünya ülkelerine yani bizim gibi gelişmekte olan ülkelere ve buradan da 3.dünya ülkeleri olarak adlandırılan gelişmemiş ülkelerde yoğun bir şekilde göç ettiği alenen ortadadır.
Ankara’da adeta bir ÇED raporu temin etme ofisleri oluşturulmuştur. Toplumun çıkarları gözetilmeden, daha çok enerji elde etmek uğruna ülkemizde uygulanan politikalar ne yazık ki medyada da ön sıralarda yer almaktadır. Nedeni ise özellikle ülkemizde gayet nettir. Enerji sektörüne yatırım yapan önemli kuruluşların kesinlikle bir medya kuruluşu ile bağlantısı bulunmaktadır. Yerel medyada ise zaten fazla zorlanmazlar. Çünkü yerel medyada bazı yayın organlarının yeterince tirajlara sahip olmaması, reklâm pastasından yeterince pay alamamalarına neden olmaktadır. Eğer bu yayın organına birkaç tam sayfa ilan verildiğinde sorun kendiliğinden çözümlenmektedir.
ÇED raporu prosedürü gereğince malum halkı bilgilendirme toplantısı düzenleyen yatırımcı kuruluşlar, ilk etapta beldenin belediyesi ile dirsek temasına geçmek durumundadır. Malum belediyeler borç harç içinde olduklarından bu kapılarda zorlanmadan açılabilir. Örneğin Halkevleri Samsun şubesince, Tekkököy’de Cengiz İnşaat tarafından organize edilen Halkın Bilgilendirilmesi toplantısını halka bildirmeyen Tekkeköy Belediyesi, bizzat uyarılmıştır.
Burada kullandığım cümleye dikkatinizi çekmek istiyorum. “halka bildirmeyen” yani “bildiremeyen” değil. Çünkü bildirilememenin gerekçeleri, belde içinde yayın yapan ses sistemlerinin arızası, sürekli elektrik kesintileri vesaire gibi mücbir sebeplerdir. Eğer Tekkeköy Belediyesince halkın daha fazla katılımını engellemek için böyle bir uygulama yapılmış ise, bu kez de belediye yetkililerinin sorgulanması gerekir.
Bu arada Tekkeköy Belediyesi yetkilileri’ne naçizane bir tavsiyede bulunmak isterim. Sizlere çeşitli vaatler üreterek kapınızı aşındıran Termik Santraller veya başka kirli yatırım projeleri sunan yatırımcılara pek fazla rağbet etmeyin. Mert Irmağını geçene kadar size hep dayı diyeceklerdir. Örnek mi istiyorsunuz. Kozluk Belediye Başkanı Şenol Kul beyin başına gelen en iyi güncel örnektir. OMV firmasından okul yapma sözü alan başkan, OMV’nin tüm bürokratik engelleri aşması ve üstelik 3 bakana kurdela kestirerek törenler yapmasının ardından, başını iki elinin arasına almış ve okulllll diye sayıklayıp durmaktadır. Çünkü OMV bırakın Mert Irmağını tüm Karadeniz’i sırt üstü kulaçlarla mahirane bir şekilde aşmıştır.
Samsun Halkevi Denetleme Kurulu üyesi Nuray Erçağan tarafından tarafıma gönderilen bir mail ile, en azından bir Sivil Toplum Örgütümüzün Termik Santraller ile ilgili tespitlerimize katılmasını takdirle karşılayarak, kendilerinin yayınlamış olduğu bildiriyi aynen okuyucularımız ile paylaşmak istiyoruz.
Halkın temiz bir çevrede sağlıklı yaşama hakkı var
“Anayasa’nın 56. maddesi “herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı vardır” ve “ çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” demektedir.
AKP eli ile yürütülen “Samsun gelişiyor” yalanı altında şehrimiz kos koca bir şantiye haline dönüştürüldü. Raylı sistemle ortadan ikiye bölünmüş yollarda can güvenliğimiz tehdit altında. Halkın kullanmadığı parklar, şehrin her yerinde anlamsız ışıklandırmalar, her gün bir yeri kazılan delik deşik olmuş yollarda büyük bir “kent israfı yaşamaktayız. BUNUN ADI KENT YAĞMASIDIR.
Yine enerji koridoru haline getirilmek istenen şehrimizde Samsun zevksizlik ürünü bir kent haline getirilmiştir. Her yandan sarkan reklam panolarıyla hizmet getirildiğini bas bas bağırmalarına kanmıyoruz. Yol yapacağız park yapacağız denilerek Samsun şehrine AKP yandaşlarına peşkeş çekilmekte ve Samsun yağmalanmaktadır.
Yine enerji koridoru haline getirilmek istenen şehrimizde mobil santraller “mahkemelerin sürmesine rağmen” doğalgaza çevriliyor, arıtmasız, filtresiz, ruhsatsız denetimsiz çalıştırılan fabrikalar her gün aldığımız nefesi kirletiyor.
Cengiz A.Ş “Gaz Yakıtlı Kombine Çevrim Santrali Kapasite Artırımı” projesi ile ilgili olarak “Halkın Katılımı Toplantısı” tertip edecek-MİŞ
21 Aralık Salı günü saat 10’da Tekkeköy ilçesi Kutlukent Kültür Merkezi Düğün Salonu’nda yapılacak olan toplantıda halk yatırım hakkında bilgilendirilecek-MİŞ
Termik Santral ne ile çalışırsa çalışsın Termik Sanral’dir. Küresel ısınma sebebi olan bu santraller diğer ülkelerde kapatılırken bizim ülkede yüzlercesi kurulmaya çalışılıyor. Karadeniz’de tüm derelerin üzerinde HES’ler kurulmaya çalışılarak Karadeniz yok edilmeye çalışılıyor.
Görüyoruz Ve Uyarıyoruz. Gittiğiniz yol, yol değil ! Kirleterek, tüketerek yok ederek, doğayı ve insan yaşamını tehlikeye atarak yaptığınız her katliamda halkın HAKLI DİRENİŞİYLE karşılaşıyorsunuz. Bastonunu kapan dedeler, nineler karşınızdalar.
Geçmişini, doğasını, suyunu, havasını savunan halk her yerde “HAYIR” diyerek karşınıza çıkıyor. AKP doğaya halka düşman , “Tabiatı ve Bioçeşitliliği Koruma” kanunuyla ormanlarımızı, meralarımızı, derelerimizi sermayeye peşkeş çekiyor.
GELECEĞİMİZE, ÇEVREMİZE SAĞLIMIZA, SOLUĞUMUZA, SAHİP ÇIKIYOR TÜM HALKIMIZI BU HARAMİLERE KARŞI HALKEVLERİYLE BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ. Samsun Halkevleri
Kirli yatırımlar ile mücadele etmeyi ilke edinen, , gelecek yaşayanların ve gelecek nesillerin kirli nefes almaması, doğanın ve çevrenin korunması uğruna yapılacak girişimlerin kesinlikle arkalarında değil yanlarında olmak gerektiğini düşünmekteyim.
Samsun Halkevleri, Çevreci Kuruluşlar, MMOB Samsun şubesi, SAM-SEV gibi sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen Sivil Toplum Örgütlerinin de konuya duyarlılık göstermeleri gerekir.
Bu arada önemli bir konuyu da hatırlatmadan geçmeyeceğim ki bu konu üzerinde daha detaylı bilgileri gelecek yazılarımızda aktaracağım. OMÜ’nün ruhsat vermediği bazı yatırımlar neden bu olumsuz referansa rağmen yapılmakta ve OMÜ, yatırımı sakıncalı bularak referans vermediği yatırımlar konusunda neden sessiz kalmaktadır?
/Süleyman SALUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder