25 Aralık 2017 Pazartesi

Tezgâh


Eskişehirspor maçını izlerken, bir yandan Mehmet Yazıcı elindeki telefondan Ümraniyespor deplasmanı için kendisine ve bana bilet rezervasyonu yapıyordu… O maçta dört yedik! Yine de biletleri iptal etmedik…

Dağın tepesindeki Ümraniye stadına giderken söylenip durdum… “Koca Samsunspor bu izbe yerde, dandik bir stada maç yapacak ve bizde buna şahit olacağız” Böyle kaderin içine edeyim… Bunu bize reva görenlere de saygılar sunayım…

Her söylenen söze sazan gibi atlayan spor basınımız milleti yine kandırdı… Yönetim uçağa binmek istemeyen futbolcuları, “paranız otobüste dağıtılacak” yalanıyla kandırdı… Basına da böyle servis edildi, araştırma inceleme, doğrulama hak getire, anında yaptılar haberi…

Oysa gerçek şu… Primler maçtan yarım saat önce soyunma odasında dağıtıldı… Rakamı da söyleyeyim de sizler o spor medyasına değil, bana inanın… 20 bin TL’lik hak edişin ancak 4 bin TL’si verildi…

Almak istemeyen futbolcular bu bozuk moralle sahaya çıktılar… Sıfır konsantre, sıfır moral, 4 komik gol, sıfır puan… Bu paranın otelde verilmeyişi tilki kurnazlığıydı… Belli ki futbolcuların maça çıkmama ihtimali bile düşünülmüş…

Size şunu açık seçik söyleyeyim… Yabancılar başta olmak üzere pek çok oyuncu, bu takımın devre arası kampına katılmayacak… Ne kadar para, o kadar köfte misali…

Geçtiğimiz hafta içinde Samsun büyük köy belediye başkanı yönetimi kurtarma adına esnafı tek tek gezerek 1,5 milyon para toplamıştı… Toplanılan bu para zamanında yönetime verilseydi, yönetimde futbolculara ve aylardır maaş alamayan çalışan emekçilere dağıtsaydı, bu eylemler, söylemler kısacası rezillikler yaşanmazdı…

Birileri ki siz onları iyi biliyor ve tanıyorsunuz… Samsunspor’u uçurumun kenarında tutmaya devam ediyor… Ne çekip kurtarıyorlar, ne de aşağı düşmesini istiyorlar… Böylesine aşağılık bir durum…

Bakın kulübü bu hale getirenlerin durumuna, hepsinin keyfi yerinde… Para ve makam onlarda, çile çekmek taraftarda… Kendilerinin yazıp, oynadığı bir oyunun son perdesini bu günlerde seyrediyoruz… Kimsenin aday olmasını istemiyorlar…

Vali bey ile telefon görüşmesi yapan Tanju Çolak, önceki gün bana “Sayın valimiz herhalde toplantıdan hala çıkmadı. Bir türlü dönüş yapmadı” diye sitem ediyor… “Ben Erkut için para topluyorum. Siz nerden çıktınız? “ diyerek Celil’in ekibine randevu vermiyor…

Arzu ettikleri durum şu… Revize edilen bir yönetim ile Erkut Tutu’nun devam etmesi… Perşembe günü, ya da on gün içinde gelinecek nokta bu olacak…

Benden söylemesi…

/Resul AKÇAY
25.12.2017

12 Aralık 2017 Salı

Hatalar Zinciri


Hasta yakınları, “Doktor bey, hastamız gözlerini açtı, bir şeyler de yiyor, içiyor, iyileşti mi ?” diye sorarlar masum masum… Oysa ki ölümden önceki son güzelliktir ortaya çıkan… Samsunsporlu bazı futbolcuların durumu da bu… İçlerinden kimileri girdikleri yoğun bakımdaki koma halini sürdürüyor, iyilik belirtilerinde “tık” yok!

Kimileri ise, bir daha bu formanın içine giremeyeceklerinden son güzelliklerini sergiliyorlar… Eğerim ki, devre arası bu takıma beklenen, arzu edilen takviyeler yapılsın, inanın göreceğiniz şey yukarıda yazdıklarımdır…

Eskişehir maçı geride kalan haftaların en iyi mücadelesinin yapıldığı hatta hatta pek çok net gol pozisyonlarına girildiği bir maç oldu… O kadar özlemişiz ki bunu, bazı şeyleri görmek işimize bile gelmiyor…

İlk otuz dakika rakibi sahasına hapsetmiş bir takım topu kaleciyle buluşturduğu şut çekimini 53. Dakikada gerçekleştirmiş… Yenen iki gol öncesi fütursuzca kaptırılan top kayıplarını, savunmadaki kademe hatalarını göz ardı etmişiz… İlk golü anlatayım, zaten hatırlarsınız…

Golcümüz Alperen’in(!) pasıyla sol taraftan son çizgiye inen Eskişehirspor kaptanının ortasında ön direkte topla buluşan siyahi oyuncunun tıklamasını üç savunma oyuncusu seyretti…

İkinci gol yine aynı oyuncunun ortaladığı topu arkasından geleni hissedemeyen Burhan’ın geç müdahalesi sonucu yendi… Böyle golleri halı sahada bile yemek mümkün değil, ama bu kadro yapısı yer, yiyor da… Bu nedenle buralarda sürünmelerdeyiz…

Olsun yine de heyecan veren bir futbol oynayıp, dört kişiyle kalecisiz kaleye topu iteleme becerisini gösterdik ya, canları sağ olsun… Şahsen az da olsa ne mutlu, ne de umutlu değilim… Askerlik yaparken tezkerenin gelmesi dahil, hayatta hiçbir şeyi bu kadar hevesle ve de içtenlikle beklemedim… Gel devre arası gel… Bitsin bu ızdırap…

/Resul AKÇAY
12.12.2017

4 Aralık 2017 Pazartesi

Duvara Tosladık!


Eskişehir maçının devre arasında karşılaştığım bir Samsunspor yöneticisinin söylediği bir söz bu yazımın başlığı oldu. “Duvara tosladık, bittik, hem sportif hem de mali olarak işler iyi gitmiyor. Sağlığımız bozuldu, kalp hastası oldum. Bırakmaktan başka seçeneğimiz yok!”

Kimdir bu yönetici diye sorma gafletine düşmeyin. Bugünkü Samsunspor’u yöneten hangi yönetim kurulu üyesi bundan farklı bir şeyler söyleyebilir ki? Sezona “ O sene, bu sene” diye başla, 14 hafta sonra ligin diplerinde sürün. Yaptığın içi boş, renkli transferlere çuval dolusu para harca, alayı fos çıksın.

Beyin ve beden olarak futbol ile ilişkisini kesmiş adamı plajdan al getir, cebini de bir güzel doldur, zoraki idmana çıkart, ondan fayda bekle. Mümkün mü? Değil elbet… Diğerleri farklı mı, tabi ki hayır…

Yedaş, Samsunspor’un söz de sponsoru… Şaşalı bir törenle imzalanmıştı sözleşme… Kaç para verdi bilmem ama, hafta içinde tesislerin şalterini  indirmesi  hiç yakışık almadı… Yönetimin yerinde olsam, suratlarına fırlatırdım sponsorluk anlaşmasını… Nerde öyle erkek? Ya da deli…

Bu yüzden ben olsam diyorum… Karagümrük’ün başkanının sallamalarına sessiz kalıp adeta üç maymunu oynayan da bunlar… “Sana ne lan! “ diyemediler… Tabi ya onlar akıllı, ben deli…

Son yaşanan olayı da yazayım, aklınızda bulunsun… Federasyon geçen hafta Samsunspor’a hak ediş olarak 675.000 TL ödüyor… Ama para, malum kişinin ipoteği nedeniyle Samsunspor’un hesabına yatamıyor… Yalvarıyorlar, rica ediyorlar ipotekçiye, parayı bize ver diye… Adam acıyor kabul ediyor…

Para Samsunspor’un hesabına geçiyor… Ama gelin görün ki kulüpteki ipotekçi sayısı bir değil ki, maliye el koyuyor paraya… Maliye de kafa kola alınıyor, bu para bize acil lazım, borcumuz borç başka sefer öderiz deniyor…

Maliye de acıyor Samsunspor’a, parayı geldiği yer olan TFF’ye geri gönderiyor… TFF gelen parayı yine Samsunspor’un hesabına yatırıyor…

Şimdi şöyle düşünebilirsiniz… Nihayet para Samsunspor’un eline geçti… Yanılıyorsunuz… Baş ipotekçi parayı tahsil ediyor, dönüp bizim yöneticilere “vazcaydım, size para mara yok” diyor…

Eskişehirspor maçı öncesi futbolculara bu parayı ödeme sözü verilmişti, bu söz yerine getirilemedi, futbolcular para yerine hava aldılar… Köy takımı gibi bir futbol sergilemeleri, ruhsuz, karaktersiz oyun ortaya koyup, rezil bir skor almalarının sebebi budur…

Varsa başka bir neden söyleyin de bileyim…

/Resul AKÇAY
04.12.2017