17 Ocak 2014 Cuma

Gel Turistim Gel



Uzunca bir süredir aklıma ve gözüme takılan bir konuyu yazmak istiyorum bugün. Aslında Kent gündemiyle alakalı birçok mevzu var ama yinede olaya biraz bu şekilde bakmanın da belki bir faydası olur diye düşünüyorum. Yoksa gündemimizde olabildiğince sıkıntılı konu varken sırası mı şimdi diye düşünülebilir ama epeyce bir zamandır neden idarecilerimizin akıllarına gelmiyor diye hayıflanıyordum. Gerçi bazı işlerin sırasına bakmak ve icra zamanının gelmesini beklemek veya ehem le mühim sıralamasını tutturmak da kişiye göre değişebiliyor. Ben gündemdeki konunun bir an önce halledilme zamanının artık geldiğini görmekteyim.

Adnan Menderes sahil bulvarını, geçirdiğimiz kurban bayram süresince sıkça kullanmak durumunda kaldım. Özel idare kavşağından başlayarak eski Atakent sınırındaki Çamlık alana kadar, araç trafiği kullanımına açık olan bölüm 5.000 metre.  Bu arada Büyükşehir Belediyesi ve Atakum Belediyesi tarafından müştereken tanzim edilen ve yenilenen 1.000 metrelik rekreasyon bölümü de bu güzergâhın metrajı içinde.

Karadeniz ve diğer sahil kentlerini gezdikçe bu kadar ince kumu, uzun kumsalı olan bir başka sahil göremiyorum. Ayrıca böyle bir sahilin bir anakent yerleşim birimleriyle iç içe olmasını da şans olarak düşünüyorum. Çünkü hem günlük yaşam yerleşimi, hem dinlence vasıflı yerleşim, hem de sağlık tesislerinin yoğunluk olarak aynı bölge içinde yer almasının verdiği, göz önünde bulunma ve önemsenme kriterlerinin de bu bölge için çok dikkate değer olduğunu düşünenlerdenim. Ayrıca çok önemli olduğunu da defalarca yazdığım, Mimar bir Belediye Başkanının bu bölgenin idarecisi olduğunu da bildiğim için, bazı detayların daha çabuk hissedilmesini arzu ediyorum.

Her neyse şimdi gelelim konumuzun asfaltına. Evet, Adnan Menderes Sahil bandının 5.000 metrelik yaya ve araç trafiğine açık olan bölümünün kaplama malzemesinin Asfalt olarak kullanılan bölümleri, yamalı dilenci bohçası gibi. Diyelim ki aracınızla, Özel idare kavşağından başlayarak sahil yoluna çıkıyorsunuz; güzelim kafeler, restoranlar şık apartmanlar hatta bir kısmı da yeni düzenlenmiş bir sahil yerleşiminden geçerek tekrar Devlet Karayoluna çıktığınız zaman aracınızın adeta yorulduğunu, ayrıca bu tangır tungurluktan kurtulduğuna şükrediyorsunuz. Bu kadar güzide bir yerleşimin önündeki asfaltın bu kadar tahrip olması, alt yapı çalışmalarından sonra tekrar tekrar yamalanması sırasında rastgele kapatılması ve zemin düzeltmelerinin işçilerin el terazi göz mizan anlayışına bırakılmasının sonucunda ikinci sınıf bir yol güzergâhı çıkıyor karşımıza.

Birkaç yıl öncesi Meslek odalarının da müdahil olduğu bir sahil düzenleme sürecini yaşamıştı Atakum bölgemiz.  Önemli bir ödenekle takriben 1000 metrelik bölümü “eh işte” anlayışıyla bitirildi. Gerek zemin kaplaması gerekse kumsalın daraltılmasını mazur kılacak türlü karşı çıkışlar oldu ama yine de düşünülen ve eli yüzü düzgün bir sahil bölümü yapılmış oldu. Buna söylenecek pek söz de yok ama bazı işler bu şekilde çok para harcamaya gerek kalmadan da hallolabiliyor. Sadece dikkat etmek ve detayları görmek yetiyor. Ki Atakum’un Mimar Belediye başkanı zaten her fırsatta “Bu bölgenin geleceğinin Turizm de olduğunu, mükemmel kumsalları, tertemiz denizi, iskelesi, kafeleri, restoranları, oyun sahaları ile sahilleri bir kompleks şeklinde düzenlemeliyiz” diyor. İşte bu uzun vadeli programa, asfalt ve yer yer yıkılmış sahil koruma duvarlarını da acilen yapılmak üzere ilave edebilirseniz, buruşmuş elbiseniz ütülenmişçesine keyif verebilir herkese.

Yoksa şu anda Raylı Sistemi ayrı, Minibüs Hatları ayrı dert ama Adnan Menderesin asfaltı bunların yanında ne ki!

İyi haftalar. 
/Sacit ACAR
27.11.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder