9 Ocak 2014 Perşembe

Çed Raporu İptalleri Başladı Darısı Omv’ye Ve Üreten Yıldızlar


Okur yazar oranlarındaki can sıkıcı rakamlara karşılık, STSO’nun Başbakan Erdoğan’ın da katılımı ile “Üreten Yıldızlar” adı altında, Samsun’da üreten ve istihdam sağlayan kişilere bugün vereceği ödüllerin manevi değeri çok büyüktür. Çünkü ülkesi adına tek çivi dahi çakan ve ülkenin en önemli sorunu olan istihdama katkıda bulunan her brey ve kuruluşun bir şekilde toplumda onore edilmeleri gerekir.

Bu nedenle STSO’nun bu organizasyonunun amacına ulaşabilecek boyutlara taşınabilmesi için, bölgemizde  yukarıda ifade ettiğimiz okuma yazma oranlarının yanı sıra nitelikli elemanların yetiştirilmesine yönelik çalışmalara da hız verilmesi gerekir.

Diğer yandan Kozluk Belediyesi sınırlarında tesis edilen OMV firmasının uhdesindeki Termik Santral projesinin dayanağı olan ÇED raporu konusunda, Rize İdare Mahkemesince İkizdere’deki bir HES için verilen iptal kararı, bizimde üzerinde durduğumuz ve eleştirdiğimiz bir konuyu tekrar güncelleştirmiştir.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nca verilen ÇED raporlarının sadece matbu evraklardaki imzaların tamamlanarak formalitelerin yerine getirilmesi ve talep eden firmaya verilmesinden başka bir anlam taşımadığı, ilgili mahkeme kararınca bir kez daha teyit edilmiştir.

ÇED raporunun iptal gerekçesi aynen bizim daha önceki yazılarımızda ifade ettiğimiz gerekçeler ile bire bir örtüşmektedir. Biz ÇED raporları gerekliliklerinin sadece ilgili kurumların kitapçıklarında  yer alan ifadeler olduğunu, hiçbir inceleme ve araştırmaya dayanmadığını ifade ederek, bölgenin yapısı üzerinde değişikliklere yol açan oluşumların tamamen devlet tarafından üretildiğini ifade etmiş idik.

 Rize’nin İkizdere ilçesinin Dereköy’ünde bulunan HES hukuk süreci sürmesine rağmen bizzat başbakan R.Tayyip Erdoğan tarafından açılmışı yapılmıştır. Başbakan tarafından açılan bir santrale’de ÇED raporu vermeyecek olan Bakanlık yetkililerinin avuçlarında birkaç okka çay olması gerekir ki, ele güne muhtaç olmasın.

Nitekim Rize İdare Mahkemesi’nin gerekçesinde de, Formatsal bakış açısı ile değerlendirildiğinde ÇED raporlarının tamamının birbirine benzer olduğu belirtilmiştir. Nitekim OMV’nin de ÇED raporu alabilmek için, bölgenin fiziki yapısı, çevre ve doğa faktörlerinin yeterince ilgili kuruşlarca ince eleyip sık dokunduğunu ve bu çerçevede görüş sunduklarını ifade edebilmemiz mümkün değildir. Sadece halk tabiri ile işin kitabına uydurulduğu açıkça ortadadır.

Nüfusumuzun yaklaşık % 10’unun okur yazar olmaması, istihdam alanlarının her ne kadar işsizlik oranlarında düşüşler yaşandığı ifade edilse de, daraltılması, kapatılan kepenk sayılarının hızla artış kaydetmesi, insanların kredi kartlarını ödemekte zorluk çektiklerinden bankalar tarafından haciz işlemlerine muhatap kalması bugünlerde elbette gündemde yeterince yer bulamamaktadır.

Çünkü ülke tamamen liderlerin birbirleri hakkındaki meydanlardaki belden aşağı iddialarına, dolaysıyla Anayasa Referandumu konusuna kilitlenmiştir. Üstelik hükümet Evet için çeşitli kuruluşları üstü kapalı tehdit eder tavır ve davranışlar sergilemeye başlamıştır.

Eğitimli işsizler ordusunun bizim gibi genç bir nüfusa sahip olan bir ülkede çok önemli dezavantajları beraberinde getireceği muhakkaktır. Nitekim ikinci üniversitenin inşasının başladığı Samsun’da işsizliğin tüm olumsuzlukları her köşede yakinen hissedilmektedir.

Anayasa referandumu sonucunda yani 13 eylül günü karşılaşacağımız tablonun, yakın bir gelecekte elbette önemi çok büyüktür. Evet oylarının ezici bir çoğunlukla kullanılması halinde, hükümete göre istikrarlı grafik sürdürüldüğü teyit edilmiş olacaktır. İfade edilen  İstikrarlı büyüme grafikleri, elbette mutfağa ve sokaklara yansımayan, finans dünyasındaki gelişmeler, döviz pozisyonları, milli gelir seviyeleri, enflasyon oranları gibi enstrümanlar olacaktır.

Üreten yıldızların sayılarının artması halinde, özellikle bölgemizde tesis edilen zehir kusan santrallerin bacalarının yerini, çeşitli sanayi dallarına ilişkin üretilen materyallerin dumanları yer alacaktır. Saathane meydanındaki esnaf kahvelerinin önündeki iskemleler boş kalacaktır. Gecekonduların yerini modern toplu konutlar alacak, ve istihdam alanları darlığı gibi kelimeler lügatlerden silinecektir. Elbette hayali bile güzel olan cümleler kuruyoruz şu anda. Ancak öylesine özlüyoruz ki böyle bir Samsun profilini.

Hep söyler durururuz, Samsun’u temsil eden Samsun’lu siyasetçi yok diye feryat ederiz. Elbette bu çaresizliğin sesidir. Kendini Samsun’lu hisseden, burada kazanan ve burada vergisini veren kişinin nüfus kütüğündeki doğum yeri o kadar önemlimi dir. Elbette değildir. Ancak Samsun’da bir Trabzon kıskançlığını yaratan siyasiler olmuştur. Bugün Trabzonspor’a yaratılan kaynaklar malumdur. Bu kaynaklar kimin eseridir. Elbette Trabzon lobisinin eski bakanlardan M.Ali Yılmaz ve bakan Faruk Özak’ın.

Samsun’dan milletvekili seçilerek TBMM çatısı altına gönderdiğimiz milletvekillerimizin nüfus kimliği bir yere kadar önemli değildir derken, Trabzon’un jet hızı ile kalkınmışlık sıralamalarındaki yükselişi, çeşitli bölge müdürlüklerinin Samsun’dan alınarak Trabzon’a taşınması gibi pek çok yaşanan gerçekler de , bu tür lobilerin etkisiz olduğunu düşünmek de akılcı değildir.

 Eğer Samsun’a ve Samsunspora da benzer imkânlar sunularak şans verilmiş olsa, hiç kimsenin Trabzon’lu Samsun’lu gibi bir ayırımcılığa soyunması kesinlikle söz konusu olmayacaktır. Samsunspor maçlarında Trabzonspor aleyhine sloganlar atılmayacaktır. Bölgenin iki güzide kenti kol kola kalkınmışlığa birlikte yol alacaklardır. İşte üreten yıldızlara bu nedenle ihtiyacımız vardır. Her üreten yıldız baş tacı edilmeli ve desteklenmelidir.
/Süleyman SALUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder