13 Ocak 2014 Pazartesi

Planlama İncelikleri


Son yıllardaki Kentsel Planlama çalışmalarının önemli bir bölümünde hem bir planlamacı hem de bir kent yaşayanı olarak içinde bulundum. Samsun yoğun olarak radikal değişikliklere tabi olmuş bir kent durumunda. Bu yüzden planlamanın yapıldığı alanlarda yaşayanlar eski ile yeniyi ve planlanan bölgelerin kullanımındaki yaşamsal sıkıntıyı açıkça görüyorlar, hissediyorlar. Şu anda site camiinin bulunduğu alanın daha önceki sakinleri ile bugünkü ticaret erbabı arasındaki yapılanmalar hiçbir şekilde birbirine benzememektedir. Bu bölge kentin tam orta yerinde konuşlanan genelev gerçeğinden dolayı karışık bir ticari yapılanma ile donanımlı ve günlük yemek sektörünün hâkim olduğu önceki ticari şekil bugünün din ve diyanet sektörüne tebdil olmuştur, yani değişmiştir. Yapılan bölge planı, o mıntıkanın her türlü yaşamsal hayatına farklı bir kimlik vermektedir. İşte bu yüzdendir ki, planlamaya zaman zaman kent bilimcileri ve sosyologları da dâhil etmek gerekmektedir. Zira KENTSEL PLANLAMA çözümlerine psikolojik ve sosyal bir gözle de bakılmaz ve ihmal edilirse uyumsal rahatsızlıklar yıllar içinde zaman zaman kendini gösterecektir.

Diğer yönden ulaşım çözümlerinde de plansal, yaşamsal dikkat kaçınılmaz oluyor. Şu anda Kentimizin ikinci Bulvarı olarak kentin kuzeyinde denize paralel olarak yeni açılan Bulvarın, eski yollar ile buluştuğu bazı kavşaklar kullanım da bir hayli zorlanmalara sebep olmaktadır. Gebi Caddesi olarak adlandırılan yolun Kireç tepe güzergâhı geçildikten sonra İlyas köydeki yeni Bulvar kesişmesinin bazı bağlantıları uyumlu çözülememiştir. Son derece yoğun birleşimleri sağlayan eski yol ile yeni açılan yol şu an da kullanıcılarını şaşırtmaktadır. Her iki yola da katılım zorlama ile mümkün olmaktadır. Hele İlyas köy Aziziye Caddesinden gelerek yeni bulvar buluşması ve Kireç tepe istikametine gidiş yani Gebi Caddesi bağlantısı tam bir muammadır.

İkinci sancılı kavşak ise, Osmaniye Caddesi olarak devam ederek Kadıköy Mahallesini tam ortadan kesen yolun yine İlyas köydeki yeni bulvar ile buluştuğu noktadır. Bu yolun İlyas köyden Aziziye Caddesi olarak gelen eski geliş ve yeni bulvara katılımı da tam bir bilmece durumundadır. Bir yol bağlantısı ancak bu kadar garip olabilir. Karayolları gibi bir kurumda uzmanlaşmış kadroların yönettiği Belediye yönetimimizin bu noktalardaki dikkatleri hassasiyetle takip edilmekte ve çözüm beklenmektedir.

Üçüncü rahatsızlık 19 Mayıs Bulvarından Cumhuriyet Meydanına inişte yaşanmaktadır. Yapılması sırasında türlü olumsuz düşünceleri ortaya koyarak karşı durduğumuz geçidin üstünden geçildikten sonra Tekel Otoparkına giriş, mutlaka çözüm beklemektedir. Şimdi yetkililer bulvardan otoparka zaten giriş olmadığını söyleyebilirler ama pratikte böyle bir yasak yoktur. Bulvardan meydan inişinde bu düşüncedeki sürücü derhal refleks olarak sağa dönmek istemekte ve otoparka yönelmektedir ki arkadan gelen ne durumda kalmakta, neleri zorlamaktadır bilemiyorum.

Biraz da 100. Yıl Bulvarındaki bazı çözümsüzlüklerden bahsetmek istiyorum. Konak Sineması istikametinden, yani 19 Mayıs Bulvarından gelerek 100. Yıl Bulvarına katılarak Rasathane Bölgesine veya Kilise yönüne dönmek tam bir sürücü başarısıdır. Akşam pik saatlerde, tatil günlerinin bitiminde, ramazan akşamlarında bu bağlantı tam bir cambazlık veya atraksiyon gerektirmekte, türlü sıkıntılara sebep olmaktadır. Birde bu bağlantıya Kilisenin güneyinden gelerek 19 Mayıs bulvarına katılan Bağdat Caddesi düğümü de eklenince, curcuna çözümsüzlük durumuna gelmektedir.

Bu manada kentimizin bazı trafiksel rahatsızlıkları gerek il trafik komisyonunu gerekse belediye yetkililerini meşgul etmektedir. Ama çözümlere kafa yormak ve emek vermek, özveri göstermek gerekmektedir.  Kent yöneticisi veya sivil toplum mensubu olmanın belki de mutlak şartı ve gereği bu özveriden geçmektedir.  Her olumsuzluğun halledilmesine yardımcı olunduğuna inandırabilmek adına ortalığı bulandırmak gazetelere beyanat vermek, büyüklük kompleksiyle hareket etmek ve boy aynası yerine yalancı dev aynası önünde durmak, yanılmalara sebep olmaktadır. Çünkü egoizm insanın kimyasında vardır ve tehlikelidir. Çingenenin salahiyet alınca gidip babasını kesmesine müsaade etmemek lazım gelir diye düşünenlerdenim. İyi haftalar.
/Sacit ACAR
06.06.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder