Kirli yatırımlar için devlet yol vermiş, devletin bakanları ve milletvekilleri işin takibini yaparak söz konusu yatırımın gerçekleşmesi için tüm prosedürler kolayca aşılmış, bir iki Sivil Toplum Örgütü ve bir iki köşe yazarı, Samsun’u gerek sağlık ve gerekse çevre anlamında menfi yönde etkileyecek bu yatırımın gerçekleştirilmemesi için bazı faaliyetler sergilemişler, ancak sonuçta tribünler Terme’nin Kozluk beldesinin kalbine yerleştirilmektedir.
Başlangıçta çevreciler ile birlikte hareket eden Kozluk Belediye Başkanı, devletin gösterdiği bu tavır karşısında, ruhsat alınmadığı gerekçesi ile inşaatı durdurmuş, ilgili firmayı bazı yaptırımlar ile karşı karşıya bırakmış, ancak firma hiçbir şekilde geri adım atmamıştır. Çünkü kendilerini alenen destekleyen siyasiler, yatırıma karşı çıkanları adeta yatırım düşmanı ilan etmişlerdir.
Durumu değerlendiren Kozluk Belediye Başkanı, yatırımın durdurulmasının mümkün olmadığını görünce doğal olarak hiç değilse durumdan istifade etmeyi tercih etmiş ve firmadan sosyal sorumluluk çerçevesinde bölgeye bir okul yaptırmasını talep etmiştir.
OMV firmasının bir iki okul yaptırması, yöre halkının sosyal yönden gelişmesine yönelik önlemler alması gibi katkıları hiçbir zaman somut gerçekleri değiştirmeyecektir. Sonuçta yatırımın kaynağını petrol türevli ürünler oluşturmakta ve dolaysıyla tüm bilim adamlarının ortak görüşü olarak çevre ve insan sağlığında tahribatlar yaratmaktadır.
HES’lerin dere yataklarının değişmesine sebep olması nedeniyle yarattıkları tahribatlar dahi tartışılmakta iken, doğalgaz çevrimli santrallerden elde edilecek enerjinin getirisi sadece maddi anlamda olacak, ve zararları ise birileri için önem arz etmeyen çevre ve insan sağlığını birinci derecede etkileyecektir.
Kozluk Belediye Başkanı’nın bölgeye okul yapımı için OMV’nin kapısını çalması, başta çevreci kuruluşlar olmak üzere, değişik kesimlerden tepki almıştır. Ancak bu noktada kendisini de çevreci olarak deklare eden başkanın tek başına söz konusu yatırıma karşı çıkması Don Kişot’luktan öteye geçmeyecektir.
Samsun’lular kirli yatırımlara yönelik tepkilerini gerektiğince ortaya koyamamışlardır. Bazı Sivil Toplum Örgütlerinin çabaları ise yetersiz kalmıştır. OMV firması ise gelen tepkileri bir takım çıkar metotları ile savuşturmuştur ve dolaysıyla hiçbir ilin sınırlarına sokmadığı zehir kusan santraller kentimizde konuşlandırılmıştır.
Bizler burada ne yazarsak yazalım, çevreci kuruluşlar ne kadar mücadele etsinler herkes yine bildiğini okumakta, ülkenin hayat damarları birer birer kesilirken hükümet tarafından alternatif enerji kaynaklarına ilişkin gerekli adımlar atılmamaktadır. Hal böyle olunca da özellikle yabancı yatırımcılar Türkiye’yi bu tür yatırımlar için üs olarak kabul etmekte ve yeni yatırımların planlarını yapmaktadırlar.
Sözde bazı bilim adamlarının doğalgaz çevrimli santrallerin çevre ve insan sağlığı üzerinde kesinlikle hiçbir menfi etki yaratmadığı kamuoyuna dikte edilmeye çalışılır. Ardından yatırım yapılması planlanan yörenin dezavantajları tespit edilerek üzerine gidilir.
Samsun’un yumuşak karnı ise malum olduğu üzere istihdam darlığıdır. Bu malzemeyi iyi kullanan yatırımcı kurumlar bol keseden vaatler ile köylülerimizi kandırarak ellerindeki toprakları almışlardır. Bugün lisans alan 6 adet santralin tamamının faaliyete geçmesi halinde, gerek sağlık ve gerekse çevre faktörleri açısından oldukça sıkıntılı günler yaşanacağı muhakkaktır.
Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yatırımlar arttıkça ve yaygınlaştıkça bu tür enerji santrallerinin kaderi çöplük olacaktır. Çünkü dünya ülkeleri artık hızla bu anlamda yapılacak yatırımlara öncelik vermekte ve teşvik etmektedirler.
Örneğin rüzgâr enerjisine yönelik batı ülkelerinde önemli adımlar atılmıştır. Artık evlerin ve işyerlerinin tepelerinde TV antenlerinin yerlerini rüzgâr pervaneleri veya güneş panelleri almaktadır. Batılı ülkeler yinelenemeyen enerji kaynakları ile üretilen ve üretilecek olan sistemleri terk etmesine rağmen ne yazık ki Türkiye’de bu konuda geri adımlar atılmakta ve ülke dövizimizin heba olması bir yana, enerji konusundaki dışa bağımlılıktan kurtulacak adımlara öncelik verilmemektedir.
Dolaysıyla, petrol türevli ürünler ile enerji üretmeye yönelik tesislerin konuşlanmasına zemin hazırlayan her türlü prosedürün kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi yerine, alternatif enerji üretim tesislerine yatırımlar ön plana çıkarılmalıdır.
Kozluk Belediye Başkanı Şenol Kul’un bu çerçevede sadece bir okul ile yetinmesi gerekmez. OMV firmasından bölgeye hastaneler, meslek okulları, kreşler vs. gibi yatırımları da talep edebilir. Firma bu talepleri de kuşkusuz yerine getirecektir. Çünkü gelecek olan tek bir kaz değil kaz sürüleridir. Karşılığında ise verdikleri sadece ayağı topal, gözü kör ve tüyleri dökülmüş tavuklardır.
/Süleyman SALUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder