3 Aralık 2013 Salı

Milli Eğitim Bakanı’ndan Beklediklerimiz -XII

Bilindiği gibi devletlerin ve milletlerin en önemli servetleri, eğitimle elde ettikleri yetişmiş insan gücüdür. Son yıllarda eğitimimizde ciddi boyutlarda teknolojik gelişmeler olmuştur. Aynı gelişmelerin değer yükleme ve sistem bazında gerçekleştirildiğini söyleyemiyoruz. İlköğretimin birinci sınıfından lise son sınıfına kadar okullarımızda hapsettiğimiz çocuklarımızın üzerinden kaç müfredat, ders ve sınav silindirinin geçtiğini hesaplamakta zorlanıyoruz.

Bu, şu demektir: Eğitim konusunda neyi, nasıl yapacağımıza henüz karar vermiş değiliz. Eğitim politikalarımızın, bakandan bakana değişmeyecek şekilde sistematize edilmelerinin gereğine inanıyoruz. Sayın Milli Eğitim Bakanımız, ‘Batı’yı, ‘Doğu’yu  ve milletimizi  tanır. Sayın Bakanımızdan bu konuda en önemli beklentilerimizin başında söz konusu sistemsizliği ortadan kaldıracak bir sitemi ikame etmesidir, yerleştirmesidir. İkinci önemli nokta ise, sisteme paralel olarak müfredat programlarını sadeleştirmesidir. Devlet olarak vatandaşlara vermek zorunda hissettiğimiz asgari bilgileri eskiden beş, ya da sekiz yılda vermekteydik. Şimdi ise 12-13 yılda vereceğiz.

Müfredat programlarının yoğunluğu öğretmen ve öğrencilerin başarısını doğrudan olumsuz yönde etkilemektedir. Okullarımızda “ öğrenci merkezli” eğitim ve öğrenimin önündeki en büyük engelin müfredat programlarının yoğunluğu olmaktadır. Bu durum,  öğrenme ile birlikte sağlıklı ölçme ve değerlendirmeyi de engellemektedir.  Bazı tekrarlardan kaçınarak düzenlenecek müfredat programlarıyla eğitimde kaliteye yönelinmelidir.  Devletin öğrettikleriyle istedikleri arasında bazen uçurumlar olabilmektedir. Böylelikle de çocuklarımız okullarından başka kurumlara muhtaç hale gelmektedir.

Öğretmenlerimizin kahir ekseriyeti müfredatın yoğunluğundan dolayı  “öğrenci merkezli” ders işleyememekte, hatta programı bitirememektedir. Sayın Bakanımızın bu sorunu, 20-25 yıldan beri sınıfa girmemiş bürokratlarla ya da akademisyenlerle çözmekte bazı sıkıntılar yaşayacağını tahmin edebiliyoruz. Ancak iyi niyet ve güvenle bu sorunun da çözüleceğine inanıyoruz.

Küreselleşen dünyamızda her şeyde olduğu gibi gençlerin ve toplumun algılarındaki hızlı değişimdir. Artık dünyanın ve Türkiye’nin neye ihtiyaç duyduğunu ve ne istediğini keşfetmek zorundayız. Bunun öncüsü ve kaşifi Milli Eğitim Bakanlığı olmalıdır. Bu nedenledir ki, Sayın Bakanımızdan müfredat programlarını sadeleştirmesini ve ayıklamasını bekliyoruz. Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
03.12.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder