Yetmeler bilmez. Bu şehre o operanın gelmesinde hele hele gelip de
toplumda karşılık bulmasında o kadar çok emek, o kadar çok çaba sarf
edilmiştirki, ne tek tek anlatılması mümkün ne de unutulması.
Zaman işte. Bütün yaşananlar garip bir tebessüme
karışıp, kayboluyor yüzünüzde…
Bugün eğer Devlet Opera ve Balesi Samsun’da, halkta bir karşılık bulmuş, her bir
programında koltukları dolmuşsa; bunda büyük katkıları olmuş Mehmet YILMAZ’ı
unutmamak gerekir.
Vefa her ne kadar bir semt adı olarak kalsa da
arada bir yüreği yoklamalı. Değil mi?
Sanatçı kimliğindeki niteliği ile insanı
ilişkilerdeki yeteneği adeta Samsun’u tek tek operaya çekmiştir.
İligili ilgisiz birçok kişi ve kurumu operaya karşı
makul ve hatta seyircisi yapmıştır.
Gelmeyenlere gitmiş, gelenlerle hemhal olmuş bir
isimdir.
Repertuvar seçiminden tutun da, aşka ve şiire
müptela gönüllere has geceler, hep onun başının altından çıkmış ve operayı
Samsun’un bir zamanların sineması haline getirmiştir.
Son kez geçen perşembe akşamı Seslerle Anadolu
Müzikli Oyunu’nda seyredip dinledim kendisini. Oyunu diyorum zira sahneye koyan
bizzat kendisiydi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Genel Müdür yardımcılarından
Sayın Şadi ERDOĞAN Beyin yazdığı harikulade metin, harikulade sahnelendi. Gah
Ege’de zeybek, gah Karadeniz’de horon, Urfa’da sıra gecesi, İstanbul’da bir
sadabat akşamı yaşadık. Ne Mevlana eksikti ne Pir Sultan. Karagöz bir yanda
Hacivat bir yandaydı. Geleneklerle bölgeler canlandı, hafızalar tazelendi.
Türküler bir pencereden, dansalar diğer pencereden girdi içeri. Mehterin tarihi
şanı şerefi, Cumhuriyetin şanı şerefiyle bütünleşmiş, bir Anadolu Türkiyesi
sahnelenmişti. Yazanı, yönetip sahneleyeni, oynayarak ya da başka bir şekilde
emeği geçenleri tek tek tebrik ediyoruz.
Tekrarıydı ikinci kez seyredip dinliyordum ve
üstelik bütün kadro turneler dahil ellinin üstünde tekrar ediyorlardı
performanslarını. Tekrar sahnelense üçüncü defa tekrar seyredip dinleyebilirim.
Meddah olarak açmıştı perdeyi, Hekimoğluyla
tüküsünü, bağlamasıyla çalıp söylediği Aşık Veysel nefesiyle tütsüledi.
Ve bir kez daha ona kıymet ve takdir etmişliğin
keyfini yaşadım. Bir kez daha sanatçı kimliğiyle insan kimliğini; sevgiyle, saygıyla
kucaklaştırmış bir adamı ve sanatını ayakta alkışlıyorum.
Lütfedip yazdıklarımızı okuyan dostlarımız iyi
bilirler ki; bu kalemden kişilere has övgü çok kolay çıkmaz. Çıkmışsa eğer ya
bir hakkın iadesi ya da mademki iltifata tabidir marifet ve eksik edilmiştir,
eksik olmaması içindir. Zira ne menfaat çarkımız ne gönül hanemiz; al gülüm ver
gülüm kokuludur.
Hemen yanı başımızdan, Ordu’dandır Mehmet Yılmaz,
kısaca öz geçmişinden bahsettiğimde ne demek istediğimi daha iyi anlatmış
olacağım: Belirttiğim gibi 66’lı ve Ordu doğumludur. İlk ve ortaöğrenimini
Ordu’da tamamlar. Müzik eğitimine TRT İstanbul Radyosu Gençlik Korosu'nda
başlar. 1984'te Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Öğretmeni
Saadet İkesus Altan ile çalışmaya başlar, ertesi yıl Hacettepe Üniversitesi
Ankara Devlet Konservatuvarı'nda Prof. Yalçın Davran'ın öğrencisi olarak
eğitimini devam eder. 1988 yılında Kültür Bakanlığı Devlet Çok Sesli Korosu'na
katılır, 1989 yılında da Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'ne sanatçı olarak
atanır. Mersin Devlet Opera ve
Balesi´nin kurucu sanatçılarındandır. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya
operalarında sahnelenen pek çok eserde rol aldı. Yurtiçi ve yurtdışında
konserler verdi. Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nde de “Ali Baba ve 40
Haramiler” operasını sahneye koymuş ayrıca birçok çocuk oyunu da sahelemiştir.
Önemli rejisörlerle de çeşitli eserlerde çalışmalar yapan sanatçımız hâlen
Samsun Devlet Opera ve Balesi'nde solist sanatçı ve Başrejisörlük görevini
sürdürmektedir ve Samsun ona, o da Samsun’a çok yakışmıştır.
Tekrar “Seslerle Anadolu” da emeği geçen her bir
sanatçımızı ve teknik kadroyu ayrı ayrı kutlamak isteriz. Samsun Opera ve
Balesi’nin hem sanatçı kadrosu hem teknik kadrosu gıpta edilecek bir kalitede.
Başarıları daim olsun.
Bu arada protokole ortada yer ayırarak nihayet
protokolü boyun fıtığı olmaktan kurtaran yönetimi ayrıca tebrik etmek lazım.
Orta sıra düzenlemesi ile güzel bir
oturma sistemi kurulmuş. Tebrik ederiz.
Sağlıcakla kalın.
/Uğur DEDE
23.03.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder