Gazetedeki işime raylı sistemle gidip geliyorum...
İncesu’dan raylı sisteme bazen belediye midibüsüyle
bazen de dolmuşla gidiyorum...
Üniversite durağında öğrencilerin kalabalığı ve
sanki öğrenciler ayakta ders görmüşler gibi...
Oturmak için kapılara saldırmaları dışında, kalkış
saati olarak bir problem yok...
Ancak, trenin içindeyken, ne hikmetse, “Mavi
Koltuklar” ibareli yazılara bu öğrenciler itibar etmiyorlar...
Yaşlı amcalar, teyzeler, çocuklu bayanlar ayakta
seyahat ederken...
Bizim öğrencilerimiz maalesef oturarak ve karşılıklı
sohbet ederek yolculuk yapıyorlar...
Samulaş’ı birkaç defa bu konuda uyarmıştık!..
Sağolsunlar gerekli tedbiri almak için onlar da
çaba gösteriyorlar...
Mavi koltuklara, işlemeli, resimli yazılar
koymuşlar...
Bu koltuklara oturmak isteyenleri uyarmak
istemişler...
Yine maalesef demek zorundayım, kimse aldırış
etmiyor...
Ne koltuğun rengine bakıyor, ne de ayakta duranın
yaşına...
Bu kadarı da olmaz, dedirten cinsten...
Birkaç defa ben uyarma görevimi yaptım...
Rencide etmeden, “Mavi koltukların” yaşlılara,
hastalara, çocuklu ve hamile bayanlara...
Tahsis edildiğini yüksek sesle okudum...
Bazıları anlamamış gibi yüzüme baktılar, bazısı ise
elini kolunu sallayarak...
Mavi koltuklara kurulmuş gençleri işaret ettiler...
Samulaş yetkilileri elinden geleni yapmışlar ama
yeterli değil!..
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi...
Mavi koltukların üzerinde olan bu motifler ve
yazılar yine dursun ama...
Nasıl ki, “Kapı önünde beklemeyin” anonsu
yapılıyorsa...
Mavi koltuklar için de, tren kalabalık olduğunda
anons yapılsın...
Bu zor birşey değil!..
Bizim milletimiz okumayı sevmediklerinden, bu
yazıları da okumuyorlar...
Eğer mikrofonla veya kayda alınmış anonsla uyarı
yapılırsa bu problemin önüne geçilir...
Herkes bu uyarıya kulak verip, utanma belası da olsa,
kazayla koltuğa oturmuş olsa bile...
Yerini, bu koltukların tahsis edildiği asıl
sahiplerine verir...
Diğer bir mesele ise...
Gar istasyonundan Üniversite istikametine kalkış
saati...
Her nedense, Gar istasyonunda bekleyen
makinistler...
Belirlenen saatlere uymayıp, sabırsızlık
göstererek...
Beş dakika, üç dakika, yedi dakika önce kalkış
yapıyorlar...
İşimden çıkıp Gar istasyonuna gittiğimde, binmek
zorunda olduğum saatteki...
Tren üç,beş,yedi dakika önce kalkmış oluyor...
Saat 22,30 veya 22,45, 23,00 saatlerinde kalkması
gereken trenler...
Her ne zaman bu saatlerde Gar istas-yonuna
vardığımda, tren gitmiş oluyor...
Tren kalkarken işaret etmiş olsan bile, durmuyor,
umursamıyor...
Eğer 23,00 trenine yetişemezsem, Üniversite
istasyonunda kala kalıyorum...
Benim gibi onlarca kişi, ne otobüs, ne minibüs
olmadığı için büyük mağduriyet çekiyorlar...
Çünkü, 23,00 treninden sonraki trenin Üniversiteye
varışı 23,50 veya 23,55 saatlerinde oluyor...
Bu saatte de, Üniversite istasyonunda vasıta
bulunmuyor...
Mecbur kalınıp, Bafra Minibüsüyle anlaşıp, 4 kat
fazla parayla 5
kilometre mesafede olan...
İncesu, Çatalçam, Taflan’a gidebiliyorsun...
Böylesi durumda vatandaş şehire indiğine bin pişman
oluyor...
Bu probleme Samulaş ve Büyükşehir Belediyesi
yetkilileri mutlaka çözüm bulmalıdır...
Tren hangi saatte Üniversite istasyonuna varıyorsa,
o saatte de evine gideceği aracı bulmalıdır...
Böyle başına buyruk ulaşım sistemi olmaz!..
Vatandaş artık bıkmış durumda...
Zaten Samsun’a inmek için birkaç araç değiştirip,
iki-üç yerde para ödeyen vatandaş...
Bir de geri döndüğünde vasıta bulamayınca, çılgına
dönüyor...
Yetkililere sesleniyorum!. Lütfen bu duruma bir
çare bulun...
Genç kızların Üniversite istasyonunda, bankların
üzerinde oturup, çaresiz kaldıklarına bizzat şahit oldum...
İnsanlara bu çileyi çektirmeyin ve lanet
okutmayın...
Lütfen gereğini yapın!..
Kalın Sağlıcakla.
/Mehmet
Hazinedar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder