İnsanların bir araya gelerek bazı teşkilâtlar
kurması, muhakkaktır ki, cemiyetin içinde bulunduğu şartlardan doğmaktadır. Bunların ismi, “
ocak, dernek, birlik, cemiyet,..” olarak adlandırılabilir. “ Aydınlar Ocağı”
ise; vatanın bölünmez bütünlüğünü, milletin birliğini ve devletin güçlülüğünü
ilke edinen ve millî ve mânevî değerleri müdâfaa eden geniş bir münevverler
heyeti tarafından 14 Mayıs 1970 târihinde İstanbul’da kurulmuştur .
Yâni; Aydınlar Ocağı’nın, Türkiye’de faaliyete
geçişi kırkiki seneyi tamamlamak üzeredir.
İlk Genel
Başkanı, dünyâca ünlü târihçimiz Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu ( 1914-1984)’dur.
Başta, üniversite öğretim üyeleri olmak üzere,
şâir, yazar ve iş adamı pek çok kişinin üye olup desteklediği Aydınlar Ocağı,
Türkiye’nin birçok ilinde de aynı maksat ve hedeflerle faaliyete geçmiş ve
bugün, bünyesine kattığı yeni yeni ilim, fikir ve san’at adamlarıyla,
konferanslar, seminerler, açık oturumlar ve sergiler açarak çalışmalarını
sürdürmüş ve sürdürmektedir.
Böyle bir derneğinin lüzûmuna inanarak, Samsun’da
da “Aydınlar Ocağı” kurulmuştur.
“ Millî kültür ve şuûru geliştirmek suretiyle Türk
Milliyetçiliği fikrini yaymak, millî bünyemizi sarsan fikir buhranı ve
mefhumlar anarşisi ile mücâdele ederek millî varlığımızı meydana getiren
unsurları yaşatıp kuvvetlendirmek” maksadıyla kurulan Aydınlar Ocağı’nın
Samsun’da faaliyete geçişi, yirmi seneyi aşıyor. Hemen hemen aynı ilkeleri
hedef alan kardeş kuruluşTürk Ocağı gibi, Aydınlar Ocağı da, “ Millî ve mânevî
değerlerimizi” kuvvetlendirmeyi, “ Türk ahlâkını “ yaygınlaştırmayı ve “ Türk
dilini ve san’atını” korumak ve geliştirmekle kendini vazîfeli addeder.
Samsun Aydınlar Ocağı’nı, 1991 yılında, benim de
aralarında bulunmaktan şeref duyup iftihar ettiğim onaltı arkadaşla birlikte kurduk. Bunların
isimleri şunlardır: İktisatçı Mehmet Çakar, Ziraat Yük. Müh. Lütfi Keskin, İş
Adamı İsmet Çakır, Av. Ayhan Keskin, Prof. Dr. Ferhat Odabaş, Prof. Dr. Ali
Gülümser, İş Adamı Mehmet Sâlih Çolak, Öğretim Görevlisi M.Hâlistin Kukul,
Prof. Dr. Mete Kesim, Av. Bilhan Tanrıverdi, İş Adamı Basri Sözen, Eczacı
Ferşat Kemal Âşık, Eczacı Ahmet Hamdi Giritli, Dr. Hüseyin Akdeniz, İktisatçı
Ekrem Samangül, İş Adamı Osman Okur.
Samsun Aydınlar Ocağı, kurulduğundan bugüne kadar,
sâdece Samsun’un değil, Samsun çevresinin de ilim, kültür ve san’at hayatına
büyük katkılar sağlamıştır. Üniversite- vatandaş işbirliğinde, büyük emek
harcamış, tıpta, iktisatta, edebiyatta, ilâhiyatta, ziraatta velhâsıl ilmî
faaliyetlerin her şûbesinde, konferanslarla ve açık oturumlarla uyarıcı,
aydınlatıcı ve bu sahalardaki geliştirici tavrıyla, herkes i “ araştırmaya ve düşünmeye”
sevketmiştir.
Hemen hemen her hafta sonu, akademik seviyedeki
ufuk açıcı konferansları, kültürümüzün ana kaynaklarını tanıtması yanında;
dünyadaki ilmî gelişmeler hakkında da, herkese kapısını açarak, yararlanmayı
sağlamıştır. Gerektiğinde, Samsun dışından ilim, san’at ve fikir adamları da
dâvet ederek, siyâsetin dışında, fakat siyâset üstü çalışmalarını sürdürmüştür.
Geçen zaman içersinde, bu güzel Ocak’ta, onlarca
ilim ve san’at adamı, binlerce kişiyle muhatap
edilmiş, genç- ihtiyar, kadın-erkek...herkesi, ilim ve irfânla
feyizlendimeye gayret göstermiştir.
Bugüne kadar, gerek “ İdâre Heyeti”nde ve gerekse “
İlim Ve İstişâre Kurulu” nda çok değerli kimseler hizmet vermişlerdir. Bunlardan bazıları,
Hakk’ın rahmetine kavuştular, bazıları ise, Samsun dışına naklettiler.
İnanıyorum ki, hepsi de, yaptıkları güzel hizmetlerinden dolayı minnet ve
şükranla anılacaklardır.
Elbette ki, Samsun Aydınlar Ocağı’nda başkanlık
yapan zat-ı muhteremleri de hatırlamadan geçemeyiz. Bunlar: Mehmet Çakar, Ekrem
Samangül, Dr. Hüseyin Akdeniz, Prof. Dr. Hüseyin Peker, Prof. Dr. Cafer
Marangoz, Prof.Dr. Cemil Çelik, Prof. Dr. Mustafa Özbalcı, Av. Kerami Gürbüz,
Prof. Dr. Cevdet Yılmaz ve Doç. Dr. Osman Köse’dir.
Bilhassa, son zamanlarda, Prof. Dr. Cevdet Yılmaz
ve Doç. Dr. Osman Köse dönemlerinde, Samsun Aydınlar Ocağı, mahallî
idârecilerle de irtibat sağlayarak, Samsun’un târihî, tabiî ve kültürel
değerleri hakkında, takdîre şâyân önemli çalışmalar yaptılar ve yapmaktadırlar.
Temennim odur ki; her Samsunlu, Aydınlar Ocağı’nın
- ve kardeş kuruluşu olan Türk Ocağı’nın- yaptığı bu fedâkârca çalışmaların
karşılığını, onlara ilgi olarak aksettirir ve onları, her cihetten destekler.
İlmin olmadığı yerde, güzellik aramayınız!
/M.Halistin
KUKUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder