30 Aralık 2013 Pazartesi

Yeni Sanat Sezonunda Samsun

 Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nın hizmet binasıydı eski Askeri Hastane binası ve oradaki galeri, şehrin yükünü hafifleten galerisiydi. Önce bununla bir başlayalım ki fotoğraf daha net çıksın ortaya.

Maddi külfeti öyle ya da böyle halledilip sanatçılara kolaylıklar sağlanıyordu bu galeride. Üstelik şehrin göbeğinde ve ziyaretçi sayısı en yoğun galeriydi. Artık yok.  Eski Tekel fabrikasından genişleyerek büyüyen alışveriş merkezine dâhil oldu bina. Dolayısıyla o en işlek galeride kapandı. Şimdi Atakum’daki yeni bina beklenmekte.

AKM’de açılan sergiye uzak diye gidemeyen Samsun,  Atakum’daki galeriye sergi için gidecek?
En azından Atakum hatırı sayılır bir galeri sahibi olur hiç olmasa.

Ziraat Bankası Bölge Başkanlık Binası’ndaki ufak adeta teselli galerisi akredite sorununu aşarak açık hizmet verebilecek mi? bölge başkanının ya da şube müdürünün insafında…

AKM’deki galeri ile İl Özel İdaresi’nin adeta Hızır gibi yetiştirdiği ‘Kültür ve Sanat Galerisi’ bu yükü daha ne kadar kaldırabilir? Ayrıca o masrafları karşılayacak gücü olmayan sanatçılarımız ne yapacak?
 Bu anlamda Kültür Sanat Platformu Görsel Sanatlar Sanat Kurulumuz ve sanatçılarımız başta olmak üzere umudumuzun kesildiğini çeşitli platformlarda belirtmiş, birçok sanatçımız ile Samsun’un merkezine, şehrin göbeğine, insanları galeriye davet edecek yakınlık ve konseptte,   Ondokuzmayıs Üniversitesi Rektörlüğü’nün hediyesi olacak uluslararası çapta bir galeri isteğimiz olduğu açıklanmıştı. Rektörümüze ne kadar ulaştırıldı bilmiyorum. Umarım Samsun’daki sanatçılar Sevgili Rektörümüz Sn. Hüseyin AKAN’dan bu hediyeyi alacaklardır. Kendilerine olan inancım odur ki, en nitelikli isimlerle kurup şekillendirdikleri Güzel Sanatlar Fakültesi’nin bir eli olarak, bu şehrin hak ettiği ölçekte bir galeriye kavuşmasını sağlayacaktır.

Diğer bir başlık olarak artık mevcut konumu ne hale sokulursa sokulsun iflah olmayacak mekânıyla Nuh Nebiden kalma Gazi Sahnesi; 193 adet sayısı ile 2. Cihan Harbi’nden kalma koltuk ve iç karartan konsepti ile 10’a yakın profesyonel ve amatör yerel tiyatroya hizmet vermektedir. olarak yerel tiyatroların oyunlarını sergileyebileceği, çok büyük çapta olmasa da modern bir sahneye ihtiyaç vardır.  Hem de şehrin göbeğinde. Hatta şehrimizin medarı iftiharı Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları için de bir özel sahneli mekâna ihtiyaç vardır. 20’nin üzerinde korodan bahsediyorum. Her bir koroyu azami 40 kişiden hesaplarsanız ne demek istediğimi, o koroların çalışma şartlarının neler gerektirdiğini daha iyi ifade etmiş oluruz. 500 koltuklu 2 sahne çok mu gelir Samsun’a?

Samsun çeşitli adlar altında AVM’ lerle habire tüketim istasyonları kurarak bir modelleme yapacaksa sanat kurumlarını ve ihtiyaçlarını gözden kaçıramaz. Aksine o mekânları daha aktif hale getirecek olan bizzat kültür sanat kurumlarının kendileridir.

 Netice itibariyle 2012-2013 sanat sezonu bir öncekilerden daha yoğun olmayacak; bu kesin artık. Hem sahne hem galeri kaybı bunu garanti ediyor. En azından bu sezon yerel kültür-sanat kurumları yine çok geride başlıyor yarışa. Gazi Sahnesi’nde sahne alacak tiyatrolarımız umarım standart seyirci sayısını aşar rahat bir nefes alır. Destek olmak zorundayız.

Daha çok Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü kullanımındaki Atatürk Kültür Merkezi ağırlıklı bir sezon daha geçirilecek. Samsun Devlet Tiyatrosu her salı ve çarşamba, Samsun Devlet Opera ve Balesi ayda en az 20 sahne ile ayda bir iki konserle de Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu eksenli oluşacak yeni sezon.

Devletin sanat kurumlarıyla Samsun’da olması, o kurumların da böyle bir program ve performans sunacak olmaları; bir şehir için lütuf denecek kadar değerli ve kıymetlidir. Ancak bu değer ve kıymet; o şehrin kendi yerel kültür sanat kurumlarına, sanatçılarına ve performanslarına sırt dönmesi anlamı taşımaz. Devletin sanatına kültürüne sahip çıktığı bir kentin, kendi sanatçısına ve sanat kurumlarına sahip çıkamaması normal karşılanamaz.

Hele hele İstanbul’daki pop müziği artıklarını Samsun’a sanatçı diye getirip gezdirmek, çoluk çocuğu hoplatıp zıplatmak asla normal karşılanmaz. Kimse de bunu kültürel faaliyet olarak ağzına almasın. Hakikaten çok komik.

İstanbul’un pop müziği artıklarına, niteliksiz dip köşede  kalmış tiyatro  veya sanat topluluklarına su gibi para akıtmak, o paraları vergi olarak veren bir halka ve o halkın kendi sanatçısına hakarettir!

Böyle bir hakarete kimin ne hakkı vardır?

Kendi sanatçısına, sanat kurumlarına sahip çıkabiliyor musun?

Kalın sağlıcakla.
/Uğur DEDE
15.09.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder