Pazarlamanın
4 tane P’si vardır. Ürün, Fiyat, Tutundurma ve Dağıtım. Ürün bileşeninin
içerisinde ürünün kalitesi, çeşitliliği ve markası gibi değişkenler var. Fiyat
içinde fiyat düzeyi, indirim olup olmayacağı, ödeme şartları ve krediler gibi
unsurlar söz konusu. Dağıtım içerisinde ise üretici ile tüketici arasında
aracıların olup olmaması söz konusudur. Klasik dağıtım kanalında üretici malını
toptancıya satar, toptancı perakendeciye satar ve tüketici de perakendeci de
ürünü perakendeciden satın alır. Bu arada üretici ile tüketici arasında ne
kadar aracı girerse; o ürünün fiyatı da o kadar artar. Bu yüzden günümüzde
şirketler tüketici ile aralarındaki mesafeyi azaltmanın yollarını aramaktadır.
Tutundurma karması içerisinde ise reklam, hakla ilişkiler, satış geliştirme,
doğrudan pazarlama ve kişisel satış söz konusudur. Bu mecraları kullanarak
şirketler tüketiciler ile iletişim kurmaya çalışmakta hatta aralarındaki
ilişkinin gücünü/kuvvetini artırmak için çeşitli programlar düzenlemektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta kullanılan iletişim mecralarında
tüketicinin kafasının karışmasına neden olacak mesajlardan kaçınmak gerekir. Bu
yüzden tutundurma karmasının günümüzdeki adı bütünleşik pazarlama iletişimidir.
Politik pazarlamada da durum farklı değildir.
Burada ürün belediye başkanı, milletvekili adayıdır. Fiyat ise seçmenin
sandıkta kullandığı oydur. Dağıtım ise siyasal partilerin il, ilçe ve belde
teşkilatı ve seçim bürolarıdır. Tutundurma karmasının elemanları politik
pazarlama için de geçerlidir.
Politik pazarlamada gözden kaçırılmaması gereken
ilk nokta seçmenin nereye, niçin oy verdiğinin tespitidir. Bu da pazarlama
araştırması ile mümkün olur. Pazarlama araştırması neticesinde elde edilen
verilerin ciddi şekilde yorumlanması ve çıkan sonuçların dikkatlice okunması
gerekir. Bu aşamadan sonra ürünümüzü (adayımızı) tüketicinin (seçmenin) gözünde
doğru şekilde algılanması sağlanabilir.
Adayın doğru şekilde algılanmasındaki en önemli
unsurlardan birisi iletişim ve beden dili tekniklerinin kullanılmasıdır. Bu
noktada maalesef gerek adayların gerekse milletvekilleri ve başkanların çok
başarılı olamadıklarına tanıklık ediyoruz. Bu bağlamda ister aday olsun ister
görev başında olsun iletişim ve beden dili tekniklerinin ve hatta takım
elbise/gömlek/kravat kullanımında seçilecek renklerin dahil profesyonelce ele
alınması gereklidir.
Gerek klasik pazarlamada gerekse politik
pazarlamada yadsınamaz gerçeklerden birisi de sosyal medya gerçeğidir ABD
seçimlerinden başlayarak tüm dünyada sosyal medyanın insanlar üzerindeki
etkisini net bir şekilde görmekteyiz. İster yerel seçimlerde ister genel
seçimlerde sosyal medyayı çok dikkatli bir şekilde kullanmak gereklidir. Zira
anti propaganda da söz konusu olacaktır.
Yapılması gerekenler ise;
-Analitik düşünebilen bir ekip kurmak
-Doğru stratejiler tespit etmek
-Sonuç odaklı olmak
-Son dakikaya kalmadan planlı ve programlı çalışmak
Samsun’da yerel seçimlerde aday olacak herkesin bu
noktaları dikkate alması ve bu doğrultuda sonuç odaklı bir şekilde çalışması
gereklidir. ABD ve Avrupa’daki seçimler dikkatli bir şekilde incelendiğinde
başarının sabırlı bir şekilde planlı olarak çalışmaktan geçtiği görülecektir.
/Yetkin BULUT
04.06.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder