31 Aralık 2013 Salı

Yaratıcı Yazarlık Ve Şaban Sağlık Dostumun Notu Üzerine

Samsun’da birkaç gündür dünde benim kaleme aldığım “Yaratıcı Yazarlık Merkezi” konusu konuşuluyor. Değerli dostum OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık bu yazım üzerine sitemle karışık bir not yazıp göndermiş. Sevindim. Bizim yanlışımızı düzeltecek dostlarımız olduğu için sevindim.

Sn. Sağlık notunda bu merkezin onursal başkanı durumunda çok değerli hocam Prof. Dr. Celal Tarakçı ve yine kıymetli arkadaşım OMÜ Öğretim Üyelerinden Dursun Ali Tokel, Burhanettin Tatar, Şahin Köktürk ve yazılarını muhabbetle okuduğum Rasim Özdenören’in olduğunu belirtiyor. Sn. Sağlık’ın kendiside dâhil olmak üzere bu saydığı isimler ülkemizde önemli edebi şahsiyetlerdir. Hepside benim çok saygı duyduğum insanlar. Üstelik bu dostlarım bugün hala kurucu başkanlığını yaptığım ve halen başkanlığını yürüttüğüm Samsun Yazarlar Derneğinin kurucu üyeleri. Yani yol arkadaşlarım.

Basın açıklamasını ve köşe yazarı arkadaşlarımın yazılarını okuduktan sonra bekledim. Hemen kaleme sarılmadım. Sonra zahire bakarak yazdım. Mutlaka eksiklerimiz hatta hatalarımız olmuştur. Hatta takıldığımdan olacak ki bir cümlede Seferhisar yerine Safranbolu bile demişim.

1984’den beri yazı yazıyorum. Hatasız yazı yoktur, fakat hatalı bildiğimiz yazılar bile bazı hataları düzeltebilir. Bu ayrı şey. Keşke ben bu işin içinde doğruluğuna inandığım gözü kapalı arkalarından gidebileceğim isimleri baştan bilseydim. Elbette bu daha doğru olurdu. Yalnız, şurada bir kuruculuğunda da emek verdiğimiz Samsun Yazarlar Derneği var böylesine ciddi bir konuda hiç de olmazsa Sivil Toplum anlamında bir arayıp soralım denilebilseydi diye düşünüyorum.

Sevgili Şaban Sağlık hocam beni üniversiteye çay içmeye davet ediyor notunda. Çayları demleyin geliyorum. Zira aynı gün yani yazıyı yazmadan iki gün önce OMÜ’yü aradım ve Sn. Rektör Beyin Sekreterinden Samsun Yazarlar Derneği adına randevu talebinde bulundum. Döneriz denildi. Bekliyorum. Eğer dönülürse çayımızı birlikte içmek istiyorum. Yazı ya da yazılar sayfa doldurmak için rasgele yazılmıyor. Okur da yazarını değerlendirmeye alıyor. Mesela ben rasgele yazmadım. Bilgi hatalarımız olabilir. Olacaktır da.

Konuyla ilgili olarak brifing talebimizde yoktur. Maalesef ülkemizde testi kırıldıktan sonra daha çok ilgi artıyor. Her ne hikmetse hep yapıştırmakla meşgulüz. Sevgili Hocam umarım testiyi kırmamışımdır. Bu kadar işlerinizin arasında sizleri testi yapıştırmakla meşgul etmek gibi bir niyetimde yoktur. Olamazda.

Maalesef kalemin ucu sivridir. Yazı hayatımda ilk defa yani bir ilke imza atarak kırıldığını söyleyen sizleri kırdığım için özür diliyorum. Sizi kırmak üzmek ne haddime… Varlıklarıyla gurur duyduğum dostlarım sizleri inanın çok seviyorum.

Umunda Celal Tarakçı, Dursun Ali Tökel, Burhanattin Tatar, Şahin Köktürk, Rasim Özdenören. Hani bir fıkra vardır, "ben bunun neresini düzelteyim" diye. Türkiye`deki pek çok gazetecinin başvurduğu ve hastalık haline getirdiği bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma hatasını ne yazık ki sen de işlemişsin. ne yaratıcı yazarlık konusunu ne de seferihisardaki genle merkez durumunu ne de doğru anlamışsın. İşim içine safranbolu nereden girdi? Bizler senin dostlarınız. Bu işin içinde kimler var biliyor musun? Onursal başkan durumunda Celal Tarakçı, Dursun Ali Tökel, Burhanattin Tatar, Şahin Köktürk, Rasim Özdenören ve senin de hürmet ettiğini düşündüğüm daha pek çok kişi... Bir zahmet ünivresiteye gelsen ve bizlerin bir çayını içseydin ve bu meseleyi yerinde görüp öğrenseydin ne olurdu. Öğrendikten sonra eleştiri yapacaksan yine yap; bilgiye dayalı eleştirinin başımızın üstünde yeri var. Ama Ahmetçiğim sen de Türkiye`deki hakikati saptıran yazarlar kervanına katılmayı tercih ettin. Bu sözlerden üzüldüğümüz anlamını çıkarma; evet üzüldük ama kendimize değil seni bu halde görmeye çok üzüldük.
Yeni yolunda başarılar dileriz.
/Ahmet SEVEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder