Her işin kendine göre kuralları ve de incelikleri
vardır. İnsanların mesleklerini icra ederken, toplumun örf, anane ve de etik
kural denen bazı kıstaslara elinde olmasa da uymak zorunluluğu vardır.
Çalışma kuralları her ne kadar yasalarla belirtilmiş
olsa dâhil, bölgelere göre örf ve ananeler vardır. İnsanlar, yasalar ve
yönetmenlikler gereği zorunlu olmasa da bu örf ve ananelere uyarlar.
İşin genel tarafına girmeyeceğim. Sadece spor
yanını değerlendireceğim. Bizim Ülkede spor yasası ve de spor ahlakı bir
gariptir. Dünyanın hiçbir Ülkesi bize benzemez. Zaten biz de dünyanın her
tarafını örnek alacak değiliz ya. Biz büyük bir ülkeyiz. Biz kendimizi sporda
başarılı olan Ülkelerle kıyaslayacağız. Kim bu Ülkeler derseniz; Almanya,
İngiltere, İspanya, İtalya ve Fransa v.s gibi.
Spor Ülkemizde, ekonomik anlamda çok büyük bir
gelir kaynağını bünyesinde toplamaktadır. Yani sporun ekonomik getirimi hatırı
sayılır bir durumdadır. Hal böyle olunca, bu mesleği icra edenlerin diğer
mesleklere oranla çok kazandıkları ve de daha fazla çivisi çıkmış olduğu
gözükmekte.
Bizim gibi bu işi yapan diğer Ülkelere
baktığımızda; Onlarda bizdeki gibi dolaplar dönmez. Futbolcusu çıkar adam gibi
topunu oynar. Teknik direktörü çıkar adam gibi takımını çalıştırır. Hakemi
çıkar adam gibi maçını yönetir. Kulüp başkanı çıkar adam gibi işini yapar.
Yöneticiler çıkar adam gibi görevlerini yaparlar. Federasyonları herkese
kurallarını eşit uygular. Bizden çok daha fazla paraların döndüğü yerlerde bu
görevleri yaparlar. Hem Ülkelerinden hem de uluslar arası arenalarda çok büyük
miktarlarda para kazanırlar.
Gelelim bizim Ülkemize. Mustafa Kemal Atatürk’ün
bir sözü vardır; “Ben sporcunun zeki çevik ve de aynı zamanda ahlaklısını
severim” ne kadar da güzel bir söz. İnanın bu sözcüğün yüzde biri bizim
Ülkemizde uygulanmaz. Bu demek değil Atatürk’ü sevmiyorlar. Hepsi
seviyorlardır.
Bizim
Kulüplere baktığımızda; Avrupa da oynayan futbolcuları transfer ediyorlar.
Gelen oyunculara bakıldığında geldikleri takımlarda mükemmel top oynuyorlar.
Bize geldiklerinde yan gelip yatarlar. Allah, Allah, bu futbolu daha dün falan
takımda ne kadar güzel oynuyordu ne oldu buna, aynı futbolcu, ne değişti. Bize
geldi formdan düştü diye söylenir dururuz. Veya bizim kulüplerimizde yapılan iç
transferler. İşi gereği birkaç kulüp değiştiren oyuncular. Teknik direktörler,
yönetici, Başkan, Federasyon yönetimi v.s.
Futbolcuyu ele alalım; Aynı futbolcu dışarıda
oynuyor da bize gelince niye oynayamıyor. Saha aynı, top aynı, kural aynı. Ne
değişti.
Teknik direktör göreve gelir asar keser ve de
gider.
Hakemleri renklere göre eğitilir. Bazı renkleri
gözleri daha iyi görür.
Başkan ve yöneticiler ahkâm keserler. Başkalarına
çamur atmaktan fırsat bulup kendi takımlarının durumunu bile göremezler.
Dedik ya bizim Ülke bir gariptir. Bizde Yasalar,
Kurallar, yönetmenlikler v.s. herkes için çıkartılmaz. Bazı kesimler bunlardan
muaftır. Bu böyle olduğu içindir ki spordaki halimiz ortada. Boğazımıza kadar
bataklığa gömülmüşüz. Pislikleri örtmek için örtü aranıyor. Ama bu pislikleri
örtecek örtü de bulunamıyor.
Hani spor barış dostluk kardeşlikti. Yöneticiler,
sporcular, taraftarlar bir araya geldiğinde üçüncü dünya savaşları çıkıyor.
Hani spor yasası. Hani federasyonun kuralları. Nerde adalet. Sporumuzun çivisi
çıkmış. Spor ahlakı bitmiş. İş ahlakı kalmamış. Stadyumlar olmuş savaş
alanları.
Bunun böle gitmesine göz yumanlar bir gün bu yükün
altında kalacaklarını unutmasınlar. Dünyadaki diktatörlerin son hallerini
hatırlayınız. Kendim ettim kendim buldum şarkısını söylemek zorunda
kalmazsınızdır İnşallah.
Gelelim bizim Bakkal’a. Sayın Bakkal işine karşı
çok büyük bir ahlaksızlık yapmıştır. Ekmek yediğin kaba derler ya… Sen spor
ahlakına ve de etiğine uymayan hareketi yaptın Samsunspor’a. Takımın kümeye
düşebilir. Sen de Samsunspor’dan ayrılabilirsin. Ama böyle cephede askerini
bırakıp kaçan komutan gibi değil. Unutma bir gün bunun hesabını ödersin. Allah
kalbine göre versin. “Ben sporcunun zeki çevik ve de aynı zamanda ahlaklısını
severim” senin gibisini değil…
Saygılarımla…
/Nedim AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder