AK Parti İl Başkanı Osman Çetinkaya, Samsun
Büyükşehir Belediyesinin "Bütünşehir" olacağını ve böylece daha iyi hizmet
vereceğini söyledi.
Yani tüm ilçe belediyeleri Büyükşehir Belediyesine
dahil edilecek.
İlçeler Büyükşehire bağlanırken, beldeler yok
edilecek.
En yakın ilçe belediyeleri bu beldelere hizmet
vermeye çalışacak.
Bütünşehir olayı öylesine ballandıra ballandıra
anlatılıyor ki, foyasının daha ilk aylarda çıkacağına kalıbımı basarım.
Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan
İlkadım'da kışın, Atakum'da yazın yaşayan biri olarak gördüğüm büyükşehir
belediyelerinin ülkeye bir külfet olduğudur.
Sayın Çetinkaya'nın "Bütünşehir" adını verdiği
Büyükşehir yanıbaşımızdaki mahallelere hizmet götürmekten yoksunken;
Vezirköprü'nün Göl Beldesine Alaçam'ın Doyran'ına, 19 Mayısın Nebiyan'ına ne
götürebilecek ki?
Büyükşehire ait koca bulvarlar ilçe belediyeleri
tarafından asfaltlanacaksa, düzenleme yapılacaksa Büyükşehire ne gerek var?
Bu çağda Atakum gibi bir ilçede halen foseptik
çukurlarıyla vatandaş idare ediyorsa, Büyükşehir olsa ne yazar?
Bafra'nın planlayıp projelendirdiği, Yakakent'in
turizme yönelik yatırımları, diğer ilçelerimizin önemseyip ‘Olmazsa olmaz
gördüğü hizmetler; Büyükşehir Belediyesine dahil edilmesiyle, yani Bütünşehir
olunmasıyla aksamayacak mı?
Kısacası Büyükşehir veya Bütünşehir fark etmez,
Samsunu büyük ve bütün sorunlarla baş başa getirecek.
Borç batağındaki bir belediyeden ne
bekleyebilirsiniz ki?
Diğer ilçelerden Büyükşehire geçecek
gayrimenkullere mi göz dikildi yoksa?
Büyükşehir veya Bütünşehir verilen isimle olunmaz.
Olunacağını sananlar, hayal kırıklığına topluma
zarar vererek uğrayacaktır.
Bu böyle biline.
Facia mı bekleniyor?
Ülkemizde ihmalkarlıklar zaman zaman facialara
neden oluyor.
Öncesinde önemsemediğimiz, aldırış etmediğimiz bu
facialarla karşılaştığımız da dövünüp duruyor ve birilerini hep suçlamakla
geçiştiriyoruz.
Ardından unutup gidiyoruz.
Tıpkı Çaycumadaki köprü faciası gibi.
Oktayın yeri çay ocağı fırsat buldukça uğrak
yerimiz.
Geçenlerde Çaycuma faciası konuşulurken, sevgili
Dursun Yazgı, Çarşambanın Dikbıyık Beldesinde iki köprünün tehlikeli bir hal
aldığını söyledi.
Bizi o köprüleri görmeye davet etti.
Gittik-gördük ve ‘Olmaz böyle şey dedik.
Dikbıyık Düzpınar Mahallesi köprüsü oturtulduğu
ayaktan her an sıyrılabilir.
Ara hayli açılmış.
Yetkililere duyurmuşlar, aldırış eden yok.
Bir de biz yazalım ve uyuyan yetkilileri
uyandıralım istedik.
Uyanırlar mı bilemem ama diğer köprünün olmayan
korkuluğundan düşen birinin mucize kurtuluşunu da hatırlatmakta yarar
görüyorum.
Belki muhtemel facia öncesi insafa gelinir.
Ne dersiniz?
Altuntaş, Türkler arasında köprü…
Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Genel
Başkan Yardımcısı İzzet Altuntaş, Türkiye ile Balkan ülkelerinde yaşayan
Türkler arasında köprü görevi görüyor.
Son yıllarda bilindiği gibi Balkan ülkeleriyle olan
diyaloglar arzulanan düzeye ulaştı.
Bu düzeye gelinmesinde İzzet Altuntaş'ın katkısı gözardı
edilmemeli.
Türkiye'den Balkan ülkelerine gitmek isteyenler,
Balkan ülkelerinden Türkiye'ye gelmek isteyenler Sayın Altuntaş ile diyalog
kurmakta.
Sayın Altuntaş gerek gidenler ve gerekse gelenler
için program oluşturup, yabancılık çekmelerine, olumsuzluklarla
karşılaşmalarına engel oluyor.
İzzet Altuntaş her ne kadar Samsunda bulunuyorsa da
Türkiye'nin neresinden olursa olsun gelen ve giden Türklere kolaylık sağlıyor.
Son olarak Adana Yüreğirli öğrencilerin Kosova
gezisi organize edildi.
Kaymakamlık tarafından gerçekleştirilen bilgi
yarışmasında başarılı olan 10 öğrenci, bu gezi ile ödüllendirildi.
İzzet Altuntaş, İzmit ve Bursa'daki sivil toplum
örgütleri ve bazı işadamlarının Kosova'ya götürüleceğini belirtti ve Giresun
Esnaf Odası Başkanı Ali Kara Yunanistan'a 30 kişilik bir heyetle gidecek. Batı
Trakya'daki Türk dernekleriyle tanışıp, programı gerçekleştirecekler. dedi.
Bulgaristan'Da Türklere ve Müslümanlara uygulanan
asimilasyon kampanyasının 23. yıldönümü törenlerine konfederasyonu temsilen
İzzet Altuntaş katılacak.
Balkan ülkeleriyle olan diyaloğun genişletilmesinde
önemli katkısı olan İzzet Altuntaş'ın bu çalışmalarının sürekliliği memnuniyet
verici.
Temennimiz bu tür diyalogların gerek ülkemizde ve
gerekse Balkan ülkelerindeki Türklere yararının en üst seviyeye çıkarılması.
Haydi hayırlısı.
/Avni DEMİR
08.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder