31 Aralık 2013 Salı

Bütünşehir Olmak!


AK Parti İl Başkanı Osman Çetinkaya, Samsun Büyükşehir Belediyesinin "Bütünşehir" olacağını ve böylece daha iyi hizmet vereceğini söyledi.
Yani tüm ilçe belediyeleri Büyükşehir Belediyesine dahil edilecek.
İlçeler Büyükşehire bağlanırken, beldeler yok edilecek.
En yakın ilçe belediyeleri bu beldelere hizmet vermeye çalışacak.
Bütünşehir olayı öylesine ballandıra ballandıra anlatılıyor ki, foyasının daha ilk aylarda çıkacağına kalıbımı basarım.
Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan İlkadım'da kışın, Atakum'da yazın yaşayan biri olarak gördüğüm büyükşehir belediyelerinin ülkeye bir külfet olduğudur.
Sayın Çetinkaya'nın "Bütünşehir" adını verdiği Büyükşehir yanıbaşımızdaki mahallelere hizmet götürmekten yoksunken; Vezirköprü'nün Göl Beldesine Alaçam'ın Doyran'ına, 19 Mayısın Nebiyan'ına ne götürebilecek ki?
Büyükşehire ait koca bulvarlar ilçe belediyeleri tarafından asfaltlanacaksa, düzenleme yapılacaksa Büyükşehire ne gerek var?
Bu çağda Atakum gibi bir ilçede halen foseptik çukurlarıyla vatandaş idare ediyorsa, Büyükşehir olsa ne yazar?
Bafra'nın planlayıp projelendirdiği, Yakakent'in turizme yönelik yatırımları, diğer ilçelerimizin önemseyip ‘Olmazsa olmaz gördüğü hizmetler; Büyükşehir Belediyesine dahil edilmesiyle, yani Bütünşehir olunmasıyla aksamayacak mı?
Kısacası Büyükşehir veya Bütünşehir fark etmez, Samsunu büyük ve bütün sorunlarla baş başa getirecek.
Borç batağındaki bir belediyeden ne bekleyebilirsiniz ki?
Diğer ilçelerden Büyükşehire geçecek gayrimenkullere mi göz dikildi yoksa?
Büyükşehir veya Bütünşehir verilen isimle olunmaz.
Olunacağını sananlar, hayal kırıklığına topluma zarar vererek uğrayacaktır.
Bu böyle biline.

Facia mı bekleniyor?

Ülkemizde ihmalkarlıklar zaman zaman facialara neden oluyor.
Öncesinde önemsemediğimiz, aldırış etmediğimiz bu facialarla karşılaştığımız da dövünüp duruyor ve birilerini hep suçlamakla geçiştiriyoruz.
Ardından unutup gidiyoruz.
Tıpkı Çaycumadaki köprü faciası gibi.
Oktayın yeri çay ocağı fırsat buldukça uğrak yerimiz.
Geçenlerde Çaycuma faciası konuşulurken, sevgili Dursun Yazgı, Çarşambanın Dikbıyık Beldesinde iki köprünün tehlikeli bir hal aldığını söyledi.
Bizi o köprüleri görmeye davet etti.
Gittik-gördük ve ‘Olmaz böyle şey dedik.
Dikbıyık Düzpınar Mahallesi köprüsü oturtulduğu ayaktan her an sıyrılabilir.
Ara hayli açılmış.
Yetkililere duyurmuşlar, aldırış eden yok.
Bir de biz yazalım ve uyuyan yetkilileri uyandıralım istedik.
Uyanırlar mı bilemem ama diğer köprünün olmayan korkuluğundan düşen birinin mucize kurtuluşunu da hatırlatmakta yarar görüyorum.
Belki muhtemel facia öncesi insafa gelinir.
Ne dersiniz?

Altuntaş, Türkler arasında köprü…

Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Altuntaş, Türkiye ile Balkan ülkelerinde yaşayan Türkler arasında köprü görevi görüyor.
Son yıllarda bilindiği gibi Balkan ülkeleriyle olan diyaloglar arzulanan düzeye ulaştı.
Bu düzeye gelinmesinde İzzet Altuntaş'ın katkısı gözardı edilmemeli.
Türkiye'den Balkan ülkelerine gitmek isteyenler, Balkan ülkelerinden Türkiye'ye gelmek isteyenler Sayın Altuntaş ile diyalog kurmakta.
Sayın Altuntaş gerek gidenler ve gerekse gelenler için program oluşturup, yabancılık çekmelerine, olumsuzluklarla karşılaşmalarına engel oluyor.
İzzet Altuntaş her ne kadar Samsunda bulunuyorsa da Türkiye'nin neresinden olursa olsun gelen ve giden Türklere kolaylık sağlıyor.
Son olarak Adana Yüreğirli öğrencilerin Kosova gezisi organize edildi.
Kaymakamlık tarafından gerçekleştirilen bilgi yarışmasında başarılı olan 10 öğrenci, bu gezi ile ödüllendirildi.
İzzet Altuntaş, İzmit ve Bursa'daki sivil toplum örgütleri ve bazı işadamlarının Kosova'ya götürüleceğini belirtti ve Giresun Esnaf Odası Başkanı Ali Kara Yunanistan'a 30 kişilik bir heyetle gidecek. Batı Trakya'daki Türk dernekleriyle tanışıp, programı gerçekleştirecekler. dedi.
Bulgaristan'Da Türklere ve Müslümanlara uygulanan asimilasyon kampanyasının 23. yıldönümü törenlerine konfederasyonu temsilen İzzet Altuntaş katılacak.
Balkan ülkeleriyle olan diyaloğun genişletilmesinde önemli katkısı olan İzzet Altuntaş'ın bu çalışmalarının sürekliliği memnuniyet verici.
Temennimiz bu tür diyalogların gerek ülkemizde ve gerekse Balkan ülkelerindeki Türklere yararının en üst seviyeye çıkarılması.
Haydi hayırlısı.
/Avni DEMİR
08.05.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder