Önceki gün Samsunspor - İstanbul Büyükşehir
Belediyespor maçı bitti arkadaşlar büroya geldi. Biz de büroda ara ara izledik.
Tabii ki herkesin suratı bir karış. Arkadaşlarımız habere başlık arıyor. Ne
söyleseler başlık için hafif kalıyor sanki.. Kimi taraftarı yapalım diyor, kimi
dibe çakılışımızı.. Kimi hüsran yazalım diyor, kimi de bu iş buraya kadar
diyor..
Bazılarımız çıkmadık canda umut vardır diyor ama
kendi de inanmıyor.. Sonra internet sitelerine girip, maçla ilgili ne yorumlar
yapılmış onlara baktık. Mynet'te "Samsunspor'a bakkal da yaramadı' başlığı
vardı. Mesut Bakkal oysa tribündeydi. Yani takıma daha 'hiç etkisi yoktu'
adından başka. Neyse başlık arama çalışmaları sürerken, bir arkadaşımız başka
bir Samsun'un yerel gazetesinin facebook'ta 'ne başlık atalım' diye yorum hattı
oluşturduğunu gördü.
Taraftarlardan bir çok yorum geliyordu. Gazetemizin
sitesine de baktık. 'öyle yorumlar vardı ki.. Bir çoğunu vermedik uygunsuz
kelimeler olduğu için'. İsmail Başaran'ın yazısını gördüğümüzde 'Samsunspor
düşüyor' diye başlığı gördüğümüzde içimiz cız etti.
Mehmet Yazıcı 'Galiba bu takım düşecek' diye başlık
atmış, elimiz gitmedi neredeyse sayfaya koymaya. Aramızda konuşmaya devam
ederken; O sırada Spor Müdürümüz Yusuf Ziya Çakır, 'Çok kötü oldu çok' diye bir
söz söyledi. Hepimiz durduk bir an. Hatta Yusuf arkadaşımızla göz göze geldik. 'Evet
çok kötü oldu çok' derken, 'Bundan daha iyi bir başlık olamaz' Samsunspor'un
içinde bulunduğu durumunu anlatmak için dedik. Spor sayfasına da öyle manşet
attık. Yani dünkü haberin başlığını 'adeta yaşayarak, hissederek bulduk'. İçimizden
geldiği gibi..
Aslına bakarsanız, söylenecek çok şey var. Bu
kentin tek markasına ne yazık ki, bu kentin aktörleri sahip çıkamadı. Bank
Asya'dan, bu takımı Süper Lig'e taşıyanların verdiği mücadeleye 'kuru bir
teşekkür eden' bu aktörler, şimdi de 'yokuş aşağı dolu dizgin, nereye
gittiklerini görmelerine rağmen' sadece izliyorlar. Başkan Kazım Yılmaz, geç
kaldığının farkında. hem Petkovic'i göndermekte, hem de transfer yapmakta..
Şimdi çırpınıyor hem de uçurumdan aşağı düşerken,
tutunacak bir dal arıyor. Yunanlı, İsrailli kimi bulursa 'transfer ediyor'. Ama
ne çare. Öyle kritik bir noktaya gelindi ki; Mesut Bakkal'ın bile mesleki
kariyerini sıkıntıya sokacak bir noktadayız. Biz kaybederken, bizimden bir tık
daha iyi yerlerde olan takımlar kazanınca, düştüğümüz durum umutsuzluğa Samsunspor'u
biraz daha yanaştırdı. Yanındayız, arkasındayız diyenler artık uzaktan izliyor.
Çünkü düşme potasına gelen bir Samsunspor var. Bank Asya'nın yolu göründü ya,
bundan böyle 'tamamen yalnızlaşacak' bu takım.
Ya taraftar. Belki de 'en doğruyu, en hızlı, en
öngörülü olarak' onlar söyledi. Aylardır, bu hoca ile olmaz diye yüzlerce mail
attılar. O yorumları bizler de hem gazetemizden hem siteden verdik. Onların
görebildiğini, icra makamında olanlar görüp te, gereğini yapsaydı, hoca
değişimi ve transferleri daha erken gerçekleştirseydi, belki de bugün bu
durumda olmayacaktık..
Samsunspor bu aşamadan sonra kurtulur mu,
kurtulacaksa o mucize nasıl gerçekleşecek bilmiyorum ama 'Büyük kent' olmanın
göstergesi olan 'top yekun sahiplenmeyi' bu kent yine başaramadı. Siyasetçisiyle,
bürokrasisiyle, işadamlarıyla. Herkesin kendi gündemi var. Oysa geriye dönüp
bir baksalar 'ellerinde sadece ve tek markaları var'. Samsunspor..
Ve bu kent şunu çok iyi anladı. Samsunspor eğer
başarı sağlarsa herkes yanında, başarısız olursa, tek başına. Umarım Samsunspor
o beklenen mucizeyi gerçekleştirir, Süper Lig'de kalmayı başarır ama, ya
başaramazsa ne olur. Bir daha bu takımı sahiplenecek bir işadamı bulabilir mi
acaba..
/A.YENER
CABBAR
31.01.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder