31 Aralık 2013 Salı

Bu Kentin Tek Markasına Sahip Çıkamadınız

Önceki gün Samsunspor - İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı bitti arkadaşlar büroya geldi. Biz de büroda ara ara izledik. Tabii ki herkesin suratı bir karış. Arkadaşlarımız habere başlık arıyor. Ne söyleseler başlık için hafif kalıyor sanki.. Kimi taraftarı yapalım diyor, kimi dibe çakılışımızı.. Kimi hüsran yazalım diyor, kimi de bu iş buraya kadar diyor..

Bazılarımız çıkmadık canda umut vardır diyor ama kendi de inanmıyor.. Sonra internet sitelerine girip, maçla ilgili ne yorumlar yapılmış onlara baktık. Mynet'te "Samsunspor'a bakkal da yaramadı' başlığı vardı. Mesut Bakkal oysa tribündeydi. Yani takıma daha 'hiç etkisi yoktu' adından başka. Neyse başlık arama çalışmaları sürerken, bir arkadaşımız başka bir Samsun'un yerel gazetesinin facebook'ta 'ne başlık atalım' diye yorum hattı oluşturduğunu gördü.

Taraftarlardan bir çok yorum geliyordu. Gazetemizin sitesine de baktık. 'öyle yorumlar vardı ki.. Bir çoğunu vermedik uygunsuz kelimeler olduğu için'. İsmail Başaran'ın yazısını gördüğümüzde 'Samsunspor düşüyor' diye başlığı gördüğümüzde içimiz cız etti.

Mehmet Yazıcı 'Galiba bu takım düşecek' diye başlık atmış, elimiz gitmedi neredeyse sayfaya koymaya. Aramızda konuşmaya devam ederken; O sırada Spor Müdürümüz Yusuf Ziya Çakır, 'Çok kötü oldu çok' diye bir söz söyledi. Hepimiz durduk bir an. Hatta Yusuf arkadaşımızla göz göze geldik. 'Evet çok kötü oldu çok' derken, 'Bundan daha iyi bir başlık olamaz' Samsunspor'un içinde bulunduğu durumunu anlatmak için dedik. Spor sayfasına da öyle manşet attık. Yani dünkü haberin başlığını 'adeta yaşayarak, hissederek bulduk'. İçimizden geldiği gibi..

Aslına bakarsanız, söylenecek çok şey var. Bu kentin tek markasına ne yazık ki, bu kentin aktörleri sahip çıkamadı. Bank Asya'dan, bu takımı Süper Lig'e taşıyanların verdiği mücadeleye 'kuru bir teşekkür eden' bu aktörler, şimdi de 'yokuş aşağı dolu dizgin, nereye gittiklerini görmelerine rağmen' sadece izliyorlar. Başkan Kazım Yılmaz, geç kaldığının farkında. hem Petkovic'i göndermekte, hem de transfer yapmakta..

Şimdi çırpınıyor hem de uçurumdan aşağı düşerken, tutunacak bir dal arıyor. Yunanlı, İsrailli kimi bulursa 'transfer ediyor'. Ama ne çare. Öyle kritik bir noktaya gelindi ki; Mesut Bakkal'ın bile mesleki kariyerini sıkıntıya sokacak bir noktadayız. Biz kaybederken, bizimden bir tık daha iyi yerlerde olan takımlar kazanınca, düştüğümüz durum umutsuzluğa Samsunspor'u biraz daha yanaştırdı. Yanındayız, arkasındayız diyenler artık uzaktan izliyor. Çünkü düşme potasına gelen bir Samsunspor var. Bank Asya'nın yolu göründü ya, bundan böyle 'tamamen yalnızlaşacak' bu takım.

Ya taraftar. Belki de 'en doğruyu, en hızlı, en öngörülü olarak' onlar söyledi. Aylardır, bu hoca ile olmaz diye yüzlerce mail attılar. O yorumları bizler de hem gazetemizden hem siteden verdik. Onların görebildiğini, icra makamında olanlar görüp te, gereğini yapsaydı, hoca değişimi ve transferleri daha erken gerçekleştirseydi, belki de bugün bu durumda olmayacaktık..

Samsunspor bu aşamadan sonra kurtulur mu, kurtulacaksa o mucize nasıl gerçekleşecek bilmiyorum ama 'Büyük kent' olmanın göstergesi olan 'top yekun sahiplenmeyi' bu kent yine başaramadı. Siyasetçisiyle, bürokrasisiyle, işadamlarıyla. Herkesin kendi gündemi var. Oysa geriye dönüp bir baksalar 'ellerinde sadece ve tek markaları var'. Samsunspor..

Ve bu kent şunu çok iyi anladı. Samsunspor eğer başarı sağlarsa herkes yanında, başarısız olursa, tek başına. Umarım Samsunspor o beklenen mucizeyi gerçekleştirir, Süper Lig'de kalmayı başarır ama, ya başaramazsa ne olur. Bir daha bu takımı sahiplenecek bir işadamı bulabilir mi acaba..
/A.YENER CABBAR
31.01.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder