Öncelikle bu felakette hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diler, Ailelerine baş sağlığı dileklerimi
sunarım.
Samsun’da yine bir rezalet yaşandı. Rezaletler bu
toplumun kaderi değildir. Yerel yönetimlerin beceriksizliği, iş bilmezliği,
yetişmiş teknik eleman eksikliği, başka bir deyişle bilimin siyasetin altında
ezilmesinin sonuçlarıdır. Bunlar her seferinde doğal afet deyip işi Allaha
havale ederler. Kötüyü asla kabul etmezler. Allah’dan geldi derler. İyi işleri
ise övünerek biz yaptık diyerek panolarında aylarca reklam ederler.
Daha düne kadar Samsun şehrinin alt yapısı bitmiş,
Türkiye’de örnek gösterilecek iller arasında gösteriliyordu. Reklâmlara
bakıldığında Hem Büyükşehir hem de Canik İlçesi Türkiye sınırlarını aşmıştı.
Diğer İlçelerimiz de onlardan aşağı kalır bir tarafları yoktur elbet.
Yerel yönetimlerin bu kandırmaca ve rezalet
uygulamaları, nasıl olsa vatandaşlar yiyor diyerek pembe hayaller vaat
etmeleri, süslü püslü reklamlarla her
şeyin çok güzel yolunda olduğu izlenimini vermeleri aslında üzerinde
düşünülmesi gereken bir tablodur. Yerel yöneticilerin yasaların boşluklarından
faydalanarak şehrin yapılanmasında istedikleri manevraları yaparak bazı
kesimlere rant çıkarma sevdasına düşmelerinin bir neticesidir bu yaşananlar.
Ama unuttukları bir şey vardı. Atalarımızın dediği
gibi “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” sözünden haberdar değillerdi. Foyaları
meydana çıktı. Makyajla bu işlerin yürüyemeyeceğini Sayın Başkanlar çok iyi
bilmeleri gerekirdi. Bile bile yanlışlara devam edildi. Nasıl olsa bu devran
böyle gider diyorlardı. Gördünüz bu devran böyle gitmedi. Kulun adaleti
olmayabilir; Ama Allah’ın adaleti affetmez beyler…
Gelelim işin teknik tarafına. Hani Samsun Kenti
komple planlanmıştı. Büyükşehir ve de ilçe Belediyeler Bütün imar planlarını
yapmışlardı. Konut alanları, iş merkezleri Kentsel dönüşümler v.s. nerelerde ne
yapılacaksa planlarda hepsi mevuttu. Ne oldu? Sizlerden habersiz birileri bu
planlarınızı değiştirdi mi? Bu yaşananlar Samsun’da ilk defa yaşanmadı.
Geçmişte yaşananlardan ders çıkarmış olsaydınız bunları Samsun halkı tekrar
yaşamayacaktı.
Televizyonlara çıkıp bu bir afettir. Burada
mühendislik zafiyeti yoktur deme cüretini gösteren Sayın Başkanlar! Bu bir afet
değildir. Sizler dere yataklarını kapatırsanız, dere yataklarının yönünü
değiştirirseniz, üstüne üstlük buraları planlarda iş merkezi ve konut alanları
yaparsanız nasıl bir sonuç bekliyordunuz. Hani yılanlı derenin yatağı, nerede
mert ırmağının yatağı, Derbent mevkiinde dere yatağı nerede, iş merkezinin işi
ne orada! Ağabali caddesi, Barış
bulvarı, Sultan Genç Osman sokak, Konak sineması yanı alt geçiti, Büyük cami
önü alt geçiti, Ihlamur bulvarı, Anadolu caddesi velhasıl bu örnekleri
çoğaltmak mümkün. Buralardaki imalatlar mühendislik hatası değil de nedir.
Buraları vatandaşlar yapmadı. Madem mühendislik hatası yoktur da her yağmur
yağdığında neden felaket olur? Neden raylı sistemi sular basar! Neden avm
loveleti sular basar! Neden kuzey yıldızınızı sular basar! Neden şehrimizi
sular basar. Yaptığınız yanlışlara kılıf hazırlamayın. Yalan söylemenin de bir
ölçüsü olur. Bunlar mühendislik hatası değil de Samsunluların hatası mıdır?
Samsunluların Samsun’da yaşamak bile hata!
Bu güne kadar vatandaşı kandırdığınız. Bunun
bedelini vatandaş canıyla ödedi. Yeter artık. Bundan sonra yapmayın... Sizlerin
yapmış olduğu bu yanlış uygulamaların bedelini maalesef vatandaş çekiyor. Belki
bu dünyada bunun hesabını vermezsiniz ama öbür dünyada muhakkak bunun hesabını
vereceksiniz.
Her felaket sonrası yetkililere bu ders olur
diyoruz ama maalesef aynı tas aynı hamam misali devam ediyor…
Devletin acil olarak yerel yönetimlere bir çare
bulması gerekir. Bu devlet vatandaşını bu yerel yönetimlerin eline bırakırsa
vay vatandaşın haline…
/Nedim AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder