16 Aralık 2013 Pazartesi

Samsun Sanayi Kenti Olarak Anılabilir Mi?

Samsun’u tarım kenti mi yoksa sanayi kenti mi olmalı şeklinde anlamsız tartışmaların yaşandığı bir kent ortamından sıyrılması gerekir. Bu tür tartışmaları sokaktaki vatandaşın yani ekonomi ile iktisat ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlar yapabilir. Ancak kenti yönetenler veya yönetmeye talip olanların “Samsun’u sanayi kenti yapacağız veya tarım kenti yapacağız “ şeklindeki sözlerini anlayabilmek mümkün değildir.

Gelişmiş ülkelerin gelişmişlikteki bibliyografileri incelendiğinde, mihenk taşlarının tarım olduğu görülecektir. Sanayi sektörünün gelişimi tarıma dayalı sanayinin gelişmesi ile hayat bulabilmiştir.
Ülkemizde isi ne yazık ki gerek kredi politikaları ve gerekse ithal ürünlerinin desteklenmesi nedeniyle, devlet kendi eli ile bindiği dalı kesmektedir. Yerli üreticiler desteklenmez iken ve ürettikleri ürünler standartlarda kabul görmez iken, yabancı menşeyli ürünlere kapılar ardına kadar açılmaktadır.

Tarım sektöründe örneğin bölgemizin geçim kaynağı olan pek çok temel üretim ürünlerine sınırlama getirilmiştir. Örneğin,  fındık üreticilerine fındık ocaklarının (her fındık ağacına verilen isim ocak’dır)3 yıl içinde  sökülmesi karşılığı devlet tarafından destekler sağlanmıştır. Tütünümüz, şeker pancarımız ve pek çok temel gıda ürünlerimiz bugün artık ithal edilen ürünler kaleminde almaktadır.
Küresel ekonominin menfi etkilerinin her geçen yıl etkisini artırması, gelecekte gıda ürünlerinin üretimini de önemli derecede etkileyecektir. Su başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerini yok edecek sistemlere davetiye çıkardığınızda, çayımızı karıştıracak şekeri, ekmeğimizi üretecek buğdayı bulamamak tehlikesi ile karşı karşıya kalınacaktır.

Tarımsal alanların başta kirli yatırımlara terk edilmesi  ve  imarlar yolu ile merkezileştirilmesinin tek avantajı , sadece devlete ve yer sahiplerine rant sağlamaktadır. Ekonomisi önemli oranda tarıma dayalı olan ülkemizde, tarım arazilerinin çeşitli metotlar ile yok edilmesi, ülkenin geleceğini yok etmekle eşdeğerdir.Ülkemizin % 25’lik bölümü orman arazilerinden oluşmasına rağmen, ormancılığın pek yaygın olduğu söylenemez. Oysa ormancılığın yaygınlaştırılmasının anlamı, bölgedeki iklimin dengelenmesi, erezyonların önlenmesi ve havanın temizlenmesidir.

Su ürünleri açısından önemli bir potansiyelimizin olduğu da ayrı bir gerçektir. Akarsularımız, göller ve göletlerimiz, barajlarımız, sulak alanlarımız ile tarım sektöründe yaratılacak katma değer yanında sanayi sektörünü de canlandıracaktır. “Sanayi olmazsa tarım olmaz, tarım olmazsa sanayi olmaz” görüşlerinin de tam anlamı ile sağlıklı olduğu elbette söylenemez. Örneğin sanayi sektörü ürünleri kullanılarak üretilen pek çok gıda maddelerimiz sınır kapılarından geri gönderilmektedir. Çünkü ürünlerdeki ilaç kalıntıları insanların sağlını tehdit etmeye başlamıştır.

Bu nedenle son yıllarda ninelerimizin dedelerimizin sistemi ile organik ürünler ön plana çıkmaya başlamıştır. Bir elmanın dış yüzeyinde bıçak gezdirdiğinizde bıçağın ucundaki muma benzer maddelerin kanserojen maddeler ihtiva ettiği bir gerçektir. Tarımda teknolojinin kullanılmasındaki tek amaç elbette verimliliği artırmaktır. Ancak verimliliği artırmak uğruna insan sağlığına zararlı sistemler yaratan sanayi sektörü enstrümanlarına yer verilmemelidir. Her şeyden önemlisi bir ülkenin kendini besleyebilecek yiyeceği üretmesi gerekir. Kendi kaynaklarınızı belirli kotalar ile veya sınırlamalar ile yok ederseniz, tarım sektörü yok olmaya mahkum olacak ve bu şekilde sanayi sektörünün de önü kapatılmış olacaktır.

Sanayi bir adım önde olabilir. Örneğin bir tank yaparken tarıma ihtiyaç duyulmaz. Ancak yüzde olarak ifade edilecek olur ise sanayinin gelişmesinde tarımın fonksiyonlarının ne derecede önemli olduğu ortaya çıkacaktır. Dolaysıyla Samsun’un şansı olan iki verimli ovadan daha verimli ürünler alabilmek için sanayi teknolojisinin nimetlerinden istifade edilmelidir. Zararlı ve kirli yatırımlar ile bu alanlar yok edilmemelidir.

Samsun Sanayi kenti olabilir mi? Sorusunun cevabı ise gayet açıktır. Bulunduğumuz coğrafyanın avantajlarını lehimize çevirebilmek için tarıma önem verilmeli ve akabinde sanayi için yapılacak yatırımlar da ön plana çıkarılmalıdır. Çünkü sanayi aynı zamanda istihdam darlığını giderebilecek en iyi çözümdür.

/Süleyman SALUR
16 Aralık 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder