Hafızalar yanılır. İnsanoğlu yaşananları unutur.
1991 yılında Samsun Devlet Hastanesi, Aile Hekimliği Özel Dal Hastanesi oldu.
Yani aile hekimi uzmanı yetiştirmek için seçilen Türkiye’nin 8-10 hastanesinden
biriydi. Rahmetli Turgut Özal döneminde aile hekimi yetiştirmek üzere eğitim
hastaneleri açılmıştı.Hani ayıp olmasın, Samsun çok fazla hafızası olan bir il
değil. Yaşananlar çok kolay unutuluyor. Samsun’da 1991 yılında kurulan aile
hekimliği özel dal hastanesi,ikinci bir üniversite idi. Samsun bunun değerini
pek anlayamadı.
Şimdi niye bu olayı sizlere hatırlatıyorum,
yaşananlardan ders almak gerekir. Tomoğrafi cihazı devlet hastanelerine ilk
gönderildiği dönemde Samsun Devlet Hastanesi’ne de tomoğrafi cihazı verildi,
onun gönderilme hikmeti de hastanenin kağıt üzerinde eğitim hastanesi olarak
görüldüğündendi ve Türkiye çapında 12 tomoğrafi cihazı dağıtıldı, bunlardan
biri de Samsun’a gönderildi.
Yani, Samsun sahip çıkabilse, bazılarının
engellemeleri aşılabilse Samsun’un da Tıp Fakültesi yanında, şimdi eğitim
hastanesi olarak görev yapan Mehmet Aydın Eğitim Araştırma Hastanesi; o
günlerde, oturmuş, kurumsallaşmış olarak daha çok yol almış olabilirdi. Ama
olmadı.Hatta, bu gün, kayıtlarda o günlere ait belge bulmak bile imkansız.
Ne oldu, Aile Hekimliği Özel Dal Hastaneleri
unutuldu, aile hekimi ihtiyacı karşılanamadı, mevcut hekimler kısa bir sürede
sertifika verilerek aile hekimi yapıldı. Elbette yapılmak istenen bu değildi.
Ama oldu işte!
Siyasi kararların
kentin yaşamını çok etkilediği, kentin kendisi için hayırlı kararları
kolay kolay alamadığı, siyasi olarak düşünülenlerin bir süzgeçten geçirilemeden
uygulandığı ortamlarda,alınan kararlar, uzun vadede bazen kentin hayırına
olmuyor. Onun için Samsun Kamuoyu, kentin hayati kararlarında söz sahibi
olmalıdır. Bu kentin geleceği için çok gereklidir. Bazı şehirlerde kentte, sözü
dinlenir, kişi ve kuruluşlar hayati kararlarda söz sahibi olur ve son sözü
güçlü ve sözüne değer verilen bu siyaset üstü kişiler söyler, ama Samsun’da.
Bu konuda etkili olabilecek kimseler, odaklar,
maalesef yoktur. Keşke olsaydı diye hep düşünmüşümdür. Onun için, kent akil
adamlarını, tarafsız ve güvenilir kişi ve kuruluşlarını daha çok değer verip,
daha çok sözünü dinlemezse; alınan ani kararlar ve uygulamalar her zaman doğru
olmayabilir. Samsun için, şimdi olmayan pek çok şey için, keşke olsaydı demiyor
muyuz? Samsun için pek çok iyi şeyi
koruyabilseydik. Çok daha iyi yerlerde olurduk.
/Dr. M. Emin
DİNÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder