18 Aralık 2013 Çarşamba

Özel Hastanelerde Avucunuzun İzini Vermek Zorunda Değilsiniz -1

Sosyal  Güvenlik  Kurumu özel  hastanelerden  sağlık  hizmeti  alacak  hastaların  avuç  izlerini sisteme  kayıt  ettirmelerini  zorunlu  hale  getirdi. Bu  insan  ve  vatandaşlık  haklarına  aykırıdır. Hiç  kimsenin  avuç  içi  izi  rızası  olmadan  alınamaz. Ve  hiç  bir  erkin  böyle  bir  uygulamayı  halka  dayatmaya  hakkı  yoktur. Zaten  bu  ülkenin  yoksul  emekçi insanları, sağlık  hizmeti  almak için  vergi  veriyor, genel  sağlık  sigortası  primi  ödüyor, randevu  telefon  parası  ödüyor, muayene  katkı  parası  ödüyor, hoca  parkı  ödüyor, ilaç  katkı  payı  ödüyor, ilaç  kalite  farkı  ödüyor… Ama  sisteme  bu  yetmiyor. Zenginden  vergi  alamayan  devlet,  yandaşlara  sağlık  hizmetlerini  pazarlatan  sistem,  şimdi  de  yoksul  halkın  özel  hastanelerde  avuç  izine  aklını  takmış  durumda.. Bu  durumdan  özel  sağlık  kurumları da  rahatsız. Kalbim  ağrıyor. Önce  avuç  içi  izi. Onur  kırıcı..


Bu  konuda  Türk  Tabipleri  Birliği  uzun  süredir  çalışıyor.
‘’Genel sağlık sigortası olan vatandaşlarımızdan nüfus cüzdanı ile sağlık hizmeti alamadıkları, kimlik doğrulama adı altında kişisel verilerini vermeye zorlandıkları yönünde şikayetler gelmekte, bu haksız uygulamalara karşı nereye başvurabileceklerine ilişkin bilgi istenilmektedir. Türk Tabipleri Birliği’nin, itirazlarına rağmen “Biyometrik Yöntemlerle Kimlik Doğrulama Sistemi”ne maruz bırakılan vatandaşlarımıza önerileri şunlardır.

1. Sağlık kuruluşunda “Biyometrik Yöntemlerle Kimlik Doğrulama Sistemi’ uygulanmadan sağlık hizmeti verilmemesi halinde bu uygulamaya ilişkin yazı isteyiniz. Yazı verilmemesi halinde ekte örneği verilen tutanağı tutunuz. Yanınızda yakınlarınız var ise onlarla birlikte ya da hastanede bulunan ve duruma tanık olan kişilerle birlikte yoksa tek başınıza tutanağı gerekli bilgileri ekleyerek imzalayınız.(Tutanak örneğini  yarın köşemde  vereceğim)

2.Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulama uygulamasını kabul etmediğiniz için sağlık hizmeti alamadıysanız ya da sağlık hizmeti alabilmek için istemediğiniz halde söz konusu uygulamaya maruz bırakılmışsanız temel hak ve özgürlükleriniz ihlal edildiği için bu durumu şikayet edebilirsiniz. (Şikayet edebileceğiniz kurumların isimleri ve iletişim bilgilerini  yarın  yazacağım.)

3.Temel insan hak ve özgürlüklerinizin ihlal edilmesi nedeniyle birden fazla kuruma aynı içerikteki dilekçeniz ile başvuruda bulunabilirsiniz. (Örnek şikayet dilekçesi yarın  yazacağım.)

4.Türk Tabipleri Birliği, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmeti sırasında kişisel verilerini hukuka aykırı olarak toplaması, paylaşması uygulamalarına karşı hukuksal yollar da dahil olmak üzere girişimlerini başlatmış ve sürdürmektedir. Bu uygulamalardan sıkıntı çeken hastalarımızın ve yakınlarının kurumlara gönderdikleri şikayet dilekçesi, tutanak örneklerini Birliğimize de bilgi için göndermeleri konunun takibine katkı sağlayacaktır.

Devlet Denetleme Kurulunun, sonuç bölümü kamuoyuna geçtiğimiz günlerde açıklanan  kişisel verilerle ilgili raporu, durumun vehametini  ortaya koymuştur(Bu  raporu  yarın  yazacağım). Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunu da kapsayan inceleme raporunda; *Kişisel veri içeren bilgilerin çeşitli ortamlarda şifrelenmeden başkaca herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan paylaşıldığına,  *Türkiye’de pek çok kurumun bilgi sistemlerinin gerçek anlamda sahibi olmadığı, bilgi sistemleri üzerinde en üst kontrol yetkisinin özel firma personelinde olduğunu, firmaların, adeta sistemin sahibi gibi hareket edebildiklerine ve herhangi bir sorgu kaydı olmaksızın sistemden veri çekebildiklerine, *Kişisel verilerin hangi ilkeler kapsamında toplanacağı, ne şekilde korunacağı, kimlerle ve ne şekilde paylaşılabileceği, nasıl silineceği, kişilerin Anayasa ile getirilen haklarını kullanabilmeleri için kurumların ne tür önlemler alması gerektiği gibi pek çok hususa yer verilmediğine , *Kişisel verileri toplarken alınması gereken açık rızanın  kişinin özgürce, konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olarak, tereddüde mahal bırakmayacak açıklıkta ve sadece işlemin yapılmasına yetecek ve işlemle sınırlı olarak verdiği onay beyanı olarak tanımlanması gerektiğini ancak böyle bir tanım olmadığına değinilmiştir.

Bir kez daha biyometrik verilerini paylaşmak istemeyen kişinin sağlık hizmetine erişiminin engellenmesinin hukuk dışı olduğunu, “nüfus cüzdanı, pasaport, evlilik cüzdanı, sürücü belgesi veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı” olarak sayılan belgelerden biriyle kimliğini kanıtlayan kişilerin sağlık hizmeti alabileceğini belirtiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu ve Özel Hastaneler, hastaların açıklıkla bilgilendirilmiş rızasını almamakta, rızası olmayanlara sağlık hizmeti vermeyerek onları zorlamakta, kişilik haklarını çiğnemektedirler. Dahası kişilerden toplanan bu verilerin ne olduğunu kişiler denetleyememekte, veriler korunmamakta, kötü niyetli kişilerin ulaşmaması için gerekli önlemlerin de alınmadığı anlaşılmaktadır.

Ülkemizde kişisel verilerin toplanması ve korunmasına ilişkin temel  hakları güvence altına alan ve demokratik toplum esaslarına uygun bir kişisel verilerin korunması kanunu yokken şimdi de avuç içlerinin, damar izlerinin toplanması uygun değildir. Vazgeçilmelidir.

/Cem ŞAHAN
18 Aralık 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder