1886’da Samsun’da doğan sanatçı, 1904’te yakınlık kurduğu mimar Prost aracılığıyla Osman Hamdi Bey’le tanıştı ve onun önerisiyle Halife Abdülmecit tarafından Fransa’ya gönderildi. 1909-1912 yıllan arasında Paris’te Fernand Cormon’un atölyesinde çalıştı.
Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli okullarda ders verdi, Sanayi-i Nefıse Mektebi’ndekı eğitimi yeterli bulmayan bir grup sanatçının oluşturduğu Serbest Resim Atölyesi’nde Ruhi (Arel), Ali Sami (Boyar), İbrahim (Çallı) ve Hikmet (Onat) beylerle birlikte resim kurslarını yönetti. 1. Dünya Savaşı yıllarında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın kurdurttuğu Şişli Atölyesi’nde çalıştı, savaş resimleri yaptı. 1924’te Sanayi-i Nefise Mektebi’nde ders vermeye başladı ve bu görevini ölümüne değin dürdü.
Hüseyin Avni Bey’in Paris’e gitmeden önce izlenimciliğe yaklaşan üslubu, hocası Cormon’dan ve Avrupa’ daki çağdaş akımlardan etkilendi. Cormon’un eğitimi doğrultusunda izlenimci anlayışın ışıklı yüzeylerini, renk anlayışını benimsedi. Nesneleri çizerken ise doğalarına sadık kalarak gerçekçi bir yaklaşımla çalıştı. Simgeci ressamlardan da etkilenen Lifij, resimlerindeki içe dönük, lirik anlatım onu 1914 Kuşağının diğer ressamlarından ayıran simgeci üslubunun yansımasıdır. Resimlerinde parlak bir ışık yerine gizemli bir akşamüstü ışığını yeğleyerek şiirsel bir atmosfer yaratan Lifij, özellikle yağlıboya tablolarında kullandığı kırmızı, turuncu ve sarı tonlarla anlatımını daha da güçlendirdi. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan Otoportre (1907), Alegori-Savaş (1917), Kadıköy’de Belediye Çalışmaları-Kalkınma, Mezarlık (1920); Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan Acı (1917) başlıca yapıtlarından birkaçıdır. Çok sayıdaki karakalem deseninden bir bölümü 1984’te Poşadlar adıyla yayımlanmıştır.
1889 yılında Samsun-Kavak'ta doğdu, İstanbul'da 1927 yılında öldü. 93 harbinde Türkiye'ye göç eden bir ailenin çocuğudur. Sanayi-i Nefise'de kısa süre eğitim aldıktan sonra Paris Güzel Sanatlar Okulu'na gönderildi. Düşünsel içerik, şiirsel alegori, onun resimlerini, daha çok Fransız sembolistlerinin ya da romantiklerinin sanat anlayışına yaklaştırır. Gölgesi ufka düşen ağaçlar, servilikler, kızılımsı bir güneşin aydınlattığı gizemli manzaralar içli bir melankolinin ördüğü ıssız yollar iç dünyanın dışa vurulduğu karmaşık ilişkiler Lifij'in resimlerine içli bir şiirsellik katar.
1886, Samsun - 2 Haziran 1927, İstanbul), Türk ressam.
Simgeci (sembolist) bir yaklaşımla lirik resimler yapmıştır.
Başlıca yapıtları * Kadir Gecesi, 1903
* Kendi Portresi, 1907 * Yeşilköy’den Peyzaj, 1912
* Alegori, 1916, İstanbul Resim Heykel Müzesi * Armoni, 1907
* Karagün, 1924; Ankara Resim Heykel Müzesi
*Türbe Kapısı, İzmir Resim Heykel Müzesi
* İstanbul’da Sabah
* Evler; Kalkınma İş Bankası Koleksiyonu
H.Avni Lifij, Samsun’un Ladik ilçesine bağlı Karaaptalsultan köyünde doğdu. Çerkeş, Adige kökenlidir. Ailesi, Samsun’dan göç ederek İstanbul Rumelihisarı’na yerleşti. İlköğrenimini Fatih’te mahalle mektebinde, ortaöğrenimini Şehzadebaşı “Numune-i Terakki” Mektebi’nde yaptı.
Sanatçının o yıllarda Ayasofya’da mimari çizimler yapan Henry Prost ile tanışması, sanat öğrenimi için Sanayi-i Nefise’ye başvurmasına yol açtı. Osman Hamdi, onun resimlerini, Avrupa’ya öğrenci göndermek isteyen Şehzade Abdülmecid’e gösterince, Hüseyin Avni’ye Avrupa’nın kapıları açılmış oldu. Bir yıl kadar Sanayi-i Nefise’de süren bir eğitimden sonra Paris Güzel Sanatlar Akademisi’ne gönderilen sanatçı, Cormon’un atölyesine yazıldı. Ancak Paris’te bulunduğu yıllarda daha çok simgeci ressamlara ilgi duydu.
1912’de İstanbul’a dönünce bir süre öğretmenlik yaptı.
Sanat ortamına ilk kez 1916 yılında Galatasaray Lisesi’nde açılan sergiye resim vererek katıldı. Ertesi yıl aynı yerde açılan sergide, çoğunluğu İstanbul’un çeşitli görünümleri olan 20 resmi yer aldı. Hüseyin Avni Lifij, ölümünü izleyen yıllarda hızla unutuldu. Bu unutulma, yani Lifij’i ve sanatını tanıyanların giderek azalması ve sanatçının gitgide daha seyrek anımsanır olması yaklaşık kırk yıl kadar sürdü.
Lifij’in 30. ölüm yıldönümünde, eşi Harika Sirel Lifij tarafından açılan ve Lifij’in pek çok sayıda çeşitli türden yapıtını içeren sergiye gösterilen ilginin azlığı, ve Lifij’in en yakın ressam arkadaşlarından bile gelmeyenlerin bulunması, önemli bir göstergedir. 1973 ve 1974’te Yapı ve Kredi Bankası’nın Harika Lifij’in elinde bulunan resimlerin önemli bir bölümü ile, Ankara’da ve İstanbul’da açtığı iki sergi, oldukça geniş bir sanatsever çevresinin ilgisini çekti ve anılarda yer etti.
Hayatı konusunda yaptığım araştırmalarda bazı kaynaklarda Ladik doğumlu bazı kaynaklarda da Kavak ilçesinde doğdu şeklinde açıklamalar yer almaktadır. Sonuçta Samsunumuzun bir sanat değerini hatırlatmak amacım.
/Deniz Aloğlu
10.07.2008

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder