4 Ocak 2014 Cumartesi

Samsun Gelişiyor Ama Ya Biz ?...

Son 10 yıldır Samsun inanılmaz bir hızla değişiyor, gelişiyor ve güzelleşiyor… Bazıları sadece muhalefet etmek çabasıyla ya da duygularından arınamadıkları için inkar etmeye çalışsa da, karalamaya çalışsa da gerçek değişmiyor… Samsun, ülkenin en yaşanabilir şehirlerinden biri olma yolunda koşar adım yürüyor… 2011 yılında İngiltere'de Oxford Liderler Zirvesi'nde Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a dolayısı ile Samsun' a son 10 yılda Avrupa'da en hızlı gelişen şehir olması nedeniyle verilen "Birleşik Avrupa Ödülü" de bunun bir göstergesi olsa gerek… Ki bu ödül 1935 yılından beri kentsel anlamda sadece Barcelona ve Samsun'a verilmiştir.. Peki şehir böylesine bir hızla gelişirken biz kent yaşayanları aynı hızla gelişiyor muyuz? Bana göre bunun cevabı kesinlikle "HAYIR"  HAYIR, çünkü;

* Hala yerlere tükürüyoruz…
* Çünkü, hala canımızın istediği gibi, başkalarının haklarını gasp ederek araçlarımızı     gelişigüzel park ediyoruz..
* Çünkü, hala yediğimiz kabuklu yemişlerin kabuklarını yerlere atıyoruz..
* Çünkü, hala çöpümüzü balkondan aşağıya yola fırlatıyoruz..
* Çünkü, hala birbirimizi dinlemesini bilmiyoruz..
* Çünkü, hala bağıra çağıra küfür ede ede konuşuyoruz..
* Çünkü, hala  kaldırımların üzerine park edip yayaların geçişlerini engelliyoruz…
* Çünkü, hala her hangi bir alanda sıraya girip sıra beklemesini bilmiyoruz…
* Çünkü, hala kırmızı ışıkta geçmeye devam ediyoruz…

Ve çünkü, hala birbirimize SAYGI göstermesini bilmiyoruz….. Bu kent ne kadar gelişirse gelişsin, bizler birey olarak kendimizi eğitemediğimiz, geliştiremediğimiz sürece bir kentin gelişmişliğinden bahsedemeyiz… Biz bireysel gelişimimizi tamamlamadığımız sürece kent yöneticilerinin bizlere sunduğu hizmet ve olanakları doğru kullanamayız ve onları maalesef tahrip eder, çirkinleştiririz… Bu bir kütürdür, kent kültürüdür ve bu kentte yaşamanın da bir bedeli vardır… Bu nedenle daha gelişmiş bir kent olabilmek, daha saygın bir kent kimliğine bürünebilmek için, bir birimizi uyararak, yol göstererek ve düşünüp okuyarak bireysel eğitimimizi tamamlamalıyız…


2014' E Girerken
Yılın sondan bir önceki gününde anlık gündemlerden bahsetmek yerine, zamanın her anında bize yol haritası olabilecek, düşüncel dağarcığımıza katkı sağlayabilecek birşeyler yazmak istedim… Ve sizlere dünyaca ünlü, fikir adamlarının, sanatçıların, felsefecilerin yıllar geçse de önemini yitirmeyecek sözlerini ve durum tespitlerini aktarmayı düşündüm… İşte birkaç önemli söylem;

*"Savaş hepimizi çok kötü yaraladı. Fakat savaşın en kötü tarafı insanların aç kalması, kaçmak zorunda kalmaları, hatta bizleri öldürmeleri bile değildir. Savaşın en kötü tarafı, ideallerimizi unutturmasıdır... Çünkü idealleri olmayan insan, hiçbir şeydir." (“Pa Negre” filminden….)

*"Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur. İçeriye bakan uyanır, kendini keşfeder." (Dr. Carl Gustav Jung)

*“Beni gerçekten ilgilendirenler toplumun dışladığı kişiler. Psikolojik, duygusal veya fiziksel olarak toplum dışı olmayan insanlar, mesela kahvaltılık satmak için uygunlar, ama filmlere malzeme olamazlar. Bir toplum hangi açılardan başarısız olduğunu anlamak istiyorsa tutunamayanlara dikkat edecek kadar akıllı olmalı.” (Arthur Penn)


* Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
(Gandi)

* İyiyle kötü arasındaki mücadele insanoğlu yeryüzünde var oldukça sürecektir. İnsanoğlu ne yapıp edip karşı kıyıya geçmelidir. Deniz suyu kötü, kayık ve kürekler iyidir. Neye layıksan onun için çek kürekleri, başaracaksın. Kürekleri bırakırsan yok olursun. İnsan bunca uzun zamandır var olmasına rağmen hala en önemli şey olan, varlığının anlamı konusunda emin değildir; şaşırtıcı olan budur işte. (Tarkovski, "Zaman Zaman İçinde")

*Biz düşüncelerimizin ürünüyüz. Bir insan kötü niyetle konuşur veya davranırsa acı onu takip eder. Bir insan temiz niyetle konuşur veya davranırsa mutluluk onu takip eder, hiç peşinden ayrılmayan bir gölge gibi... (Buda)

*Yapılan her silah, denize indirilen her savaş gemisi, ateşlenen her roket, karnı guruldayanlardan ve soğukta çıplak yatanlardan çalmak anlamına gelir. (Dwight D. Eisenhower)

/Şenol KOCATEPE
04 Ocak 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder