Bildiğiniz gibi Samsun, geçtiğimiz hafta "15.
EMİTT–2011 Doğu Akdeniz Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı"na bir
stantla katıldı. Tanıtım yaptı. Bugün dünya da turizmin ülke gelirleri
arasındaki yerini ve önemini dile getirmeye gerek yok. Yine birçok ülkenin ve hatta illerin bile
turizm gelirini daha yukarı çekmek için verdikleri kıyasıya rekabet herkesin
malumu.
Bu anlamda Şubat ayı içinde organize edilen
EMİTT-2011 Turizm ve Seyahat Fuarı'na
Samsun olarak katılmamız iyi bir girişim. İyi güzel de üzerinden on gün geçmiş
şimdi mi yazılır. Elbette yazılır. Aradan geçen zaman diliminde turizme dönük
sorunları aşamadığımıza göre yazılır.
Dünya turizm sektörü alanında birçok ülkeyi
ağırlayan fuarda Samsun'un turizm varlıkları, zenginliklerini ve güzelliklerini
gelen ziyaretçilere gösterdik. Bunun anlamı.
"Gelin – Gezin - Görün" demek değil mi? Buna il olarak ne kadar hazırız?
Konaklama anlamında yeterli yatak kapasitemiz var
mı? Yıldızlı otelimiz ne kadar? Şimdi
mutlaka yapılanlar veya açılanlar var ya denebilir. Denir de, ben bunu
söylerken sadece Samsun merkezi kastetmiyorum ki. Sonra hizmete girenlerin
haline de görüyoruz. Otopark sıkıntısı yüzünden hem işletme sahipleri, hem
müşteri, hem de tıkanan caddeler yüzünden Samsunlunun çektiği ortada. Hele de
şu Cumhuriyet caddesinin hali. Bildiğim kadar otel sayısı dört beşincisi inşa
halinde. Hiç birinin de otopark yok. Cadde üzerinde araçlar artık üçlü sıra
olmaya başladı.
Tarihsel zenginlik, doğal güzellik, kendine has
kültürü var. Tek olmayan altyapı. Mesela Termal turizm deriz ya. İşte Havza
veya Ladik hamamayağı. Durum ortada.
Çoğu hamam anlayışında. Pansiyonculuk desen hak getire. Bu örnekleri
çoğaltmak mümkün. Elbette bu tür fuarlar şehrin kültürel ve tarihsel dokusunun
dışarıda tanıtımı ve turizm gelirini artırmak adına önemli fırsatları
barındırır. Şunu da unutmamak gerekir geleceklere mazeret uydurmak veya onları
ağırlayamamak çok daha kötü. Çünkü gelecek
yerli veya yabancı turisti memnun edememenin doğuracağı olumsuzluğun
izini silmek emin olun tanıtımdan çok daha güç olacaktır. Onun için Samsun önce
altyapısını hazırlasın sonra meydana çıksa diye düşünenlerdenim. Bu bana daha önce çalıştığım Dünya
gazetesinde yaşadığım bir olayı hatırlattı.
Bölgemizden bir firma hazırlanan sektör ekine haber
olması için verdiği bilgilerde üretim kapasitesi noktasında kendisini biraz
abartmış. Yayınlanan haber sonrası gelen taleplere yanıt veremeyince öyle bir
duruma düştü ki, anlatılması imkânsız. Turizmde kendimizi anlatalım. Bunlar
elbette güzel şeyler ama bu konuda yeterli altyapıya sahip miyiz? Hizmet
sektöründe ne kadar hazırız. Beklentilere yanıt veremezsek örneğini verdiğimiz
şirketin durumuna düşmez miyiz? Tanıtım
kadar geleni ağırlamakta önemli değil mi?
/Salim
SÜRMELİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder