14 Şubat 2014 Cuma

Ulaşımda Köklü Çözüm; Ring Sistem

Türkiye’nin çözümlenememiş en önemli sıkıntılarından birisi de sağlıklı ve güvenli ulaşım konusudur. Yolların yetersizliği, yoğun trafik ve diğer olumsuzluklar sonucu her yıl binlerce vatandaşımız ölüyor ya da sakat kalıyor. Bu arada, ekonomik kayıpların miktarı ise milyonlarla, trilyonlarla ifade ediliyor.

Gerçekten trafiğe çözüm isteyenler için bir proje sunalım: Ring Sistem ve Raylı Ring Sistem. Bu sistem, şehir içindeki metro, hafif metro; deniz, kara, hava ulaşımıyla bağlantılı olarak, özellikle İstanbul bölgesindeki yoğunlaşmayı ve sıkışıklığı çevreye yayılarak azaltmayı da amaçlamaktadır.

Kara yolu ulaşımı yanı sıra aynı zamanda mutlaka, Raylı sistem de oluşturulması düşünülen ringler; çağdaş, güvenli, sürekli, süratli ve ekonomik olarak toplu ulaşımın gerçekleşmesine imkan verecektir. Bu ringleri şöyle sıralayabiliriz:

Boğaziçi Ringi; Sarayburnu-Üsküdar arasında yer alan tüp geçit ile İstanbul Boğazı’nın dördüncü defa geçileceği, Garipçe-Poyrazköy arasında inşa edilmesiyle, Boğaz köprüsü aynı zamanda raylı geçişe imkan vererek, Boğaz’ın her iki tarafına inşa edicek raylı sistemin bir ring oluşturmasını sağlayacaktır. Raylı ring sistemin, Boğaziçi Ringi’ni oluşturacak bu bölüm, birbirine karşılıklı seferlerin yapıldığı ve bir saatin altında bir zamanda bir ring seferin tamamlandığı, yolculara; süratli, konforlu, çağdaş bir toplu ulaşım imkanı sağlayacaktır.

Aynı zamanda, Boğaz’ın, 4. Defa geçileceği 3. Boğaz köprüsü sayesinde şehirlerarası trafik tamamen şehir dışına kaydırılmış olacaktır.

Trakya Ringi; Boğaziçi Ringi ile bağlantılı olarak, Marmara sahili-Saros Körfezi-Meriç nehrine paralel Keşan üzerinden Edirne ve Kırklareli üzerinden Karadeniz sahilinden İstanbul Boğaziçi Ringi’ne bağlanacaktır. Büyük İstanbul Otogar’ı ile de bağlantılı olacak bu ring, birbirine karşılıklı seferlerle Trakya’nın en uzak yerinden İstanbul’a 1 saatlik bir zaman içerisinde ulaşabilecektir.

Bu ring sayesinde, Marmara sahilindeki birçok yazlık meskene, ulaşım kolaylaştığı için yaz-kış oturulabilir duruma gelecektir. Özellikle 4. Dereceden deprem kuşağında yer alan Kırklareli ilimiz ağırlıklı olmak üzere Trakya’nın Karadeniz’e doğru uzanan kuzey bölümü yapılaşmaya açılabilecek ve İstanbul’daki yerleşim yoğunluğu bu bölgeye doğru yayılarak deprem açısından da güvenli olan bu bölgeler iskana açılmış olacaktır.  Böylece İstanbul, bütün Trakya bölgesine yayılma imkanı elde edecek; hem insanlar sıkışık ortamdan, beton yığınlarından kurtulup doğayla içice yaşama imkanı bulabilecek ve hem de yoğunluğun getirmiş olduğu yüksek deprem riski, yangın, sel, su taşkınları, gürültü vb. riskler azamiye indirilmiş olacaktır.

Marmara Ringi; İstanbul Boğazı tüp geçişini ve Çanakkale Boğazı, Çanakkale-Eceabat arasında inşa edilecek ve aynı zamanda raylı geçişe de imkan verecek köprüyü kullanarak Marmara Denizi’ni çepeçevre dolaşacaktır. Böylece Marmara Denizi çevresi çağdaş, güvenli ve sürekli bir ulaşım imkanına kavuşurken, turizm açısından da büyük imkanlar ortaya koyacaktır. Aynı zamanda Marmara denizi çevresini İstanbul’un hinterlantı içerisine alacaktır. Yine bu ring de, İstanbul’daki yoğunluğun yayılmasına ortam hazırlarken, Çanakkale Boğazı’na inşa edilecek köprüyle Ege ve Anadolu’ya Trakya’dan İstanbul’un dışında kara ve demiryolu bağlantısı sağlanmış olacaktır ki, bu da İstanbul’daki transit trafiği önemli ölçüde rahatlatacaktır.

Karadeniz Ringi; Karadeniz sahilini çepeçevre dolaşan uluslararası bir yapıyı oluşturacaktır.  Bu ring, Karadeniz’i; bir barış, bir ticaret ve bir turizm denizi haline getirecektir. Dolayısıyla, Karadeniz kıyısında yer alan ülkeler, şehirler, yerleşimler bu ring sayesinde her mevsim çağdaş, güvenli, sürekli ve süratli bir ulaşım imkanına sahip olacaklardır ki; bu da, kendilerine büyük ekonomik katkılar sağlayacaktır.

Türkiye’nin Ufkunu Açacak
Bu sistem Türkiye’nin diğer bölgeleri içinde çeşitli şekilde geliştirilerek uygulanabilir. Çağdaş güvenli, süratli ve ekonomik olan bu ulaşım sistemi, Türkiye’yi büyük mal ve can kaybından kurtaracaktır. Yatırım için mutlaka ciddi kaynaklara ihtiyaç vardır. Ancak, insan hayatı parayla satın alınamaz. Hem bir kere raylı sistemi inşa ettiğinizde, karayolları gibi fazla bir bakım maliyeti gerektirmeyecek ve hem de işletmeciliği daha ucuza gelecektir.

Bütün bu sistemler, yurdumuzda kurulacak rüzgar santrallerinden düzenli ve sürekli bir şekilde elde edilebilecek elektrik enerjisiyle çalıştırılabilme imkanına sahiptir. Dolayısıyla, dışa bağımlı olduğumuz ve milyarlarca dolar ödediğimiz petrol giderlerimiz önemli ölçüde azalacaktır.

Bu proje turizmi geliştirerek ekonomik canlanmaya katkı sağlayacaktır.
Özellikle, İstanbul’daki çarpık yerleşimin düzenli yerleşime geçmesine ortam hazırlayacaktır. Bu ringler çevresinde oluşacak yeni yerleşimlerin planlı bir şekilde oluşması sağlanabilecektir.  İnsanlarımız böylece daha sağlıklı yaşama ortamına sahip olabileceklerdir.

Memleketimizin kaynaklarının, potansiyellerinin daha büyük oranlarda değerlendirilmesine ortam hazırlayacaktır.

Sonuçta maliyeti ve inşa süresi her ne olursa olsun Türkiye’nin ufkunu açacak, Türkiye’yi yeni ufuklara taşıyacak bu ve benzeri projelerin gündeme alınması, insanımıza ayrıca bir moral ve sevinç verecektir de…


/Remzi KOZAL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder