14 Şubat 2014 Cuma

Samsun Ya Da Uyanmayı Bekleyen Bir Dev

Samsun. Enerji kaynağıdır.  Gıda deposudur. Köprüdür. Lokomotiftir.  Başka. Belirleyicidir. Elbette dahası var. Olmalıdır da.  Bütün bunlar doğru tespitlerdir. Böyle sözleri duyunca ne diyoruz? Samsun uyanmayı bekleyen bir devdir. Bu da doğru. Daha ileri gidelim mi?

Cazibe merkezidir. Tamamda. Bak işte doğru olmasına doğru olan bu sözü söylemek için daha erken. Peki, ne zaman olacak bu. Üretimde süreklilik yakalandığı zaman. Konuşulanlara bakıyorum. Lügatlerdi ne kadar güzel kelime varsa bulup konuşmak istiyorlar. İşte bunun adına edebiyat deniliyor.  “Edebiyat parçalama” deyimi de buradan gelse gerek. Zaten edebiyat parçalaya parçalaya Samsunu parçaladıklarının farkındalar mı bilemiyorum.  İcraat nerede? Kişinin lafına değil işine bakıyorlar.

Samsuna kaç müteşebbis çağırdınız? Ne kadar kolaylık getirdiniz. Yardımcı olabildiniz mi?  Gelinceye kadar ayağının altına kırmızı halı çektiğiniz müteşebbislerin geldikten sonra o halıları ateşe mi verdiniz? Onları hangi güçlüklerle karşı karşıya bıraktınız. Adamları nasıl bin pişman ettiniz. Hiç bunları düşüneniz oldu mu?

Olmuştur elbette.  Samsun her alanda uyanmayı bekleyen bir devdir. Fakat biz o devi cılız ellerimizle boğuyoruz. Yani birilerinin bencilliğine kurban gidiyor. Anlayabiliyor musunuz? Bugüne kadar böyle gelindi bari bundan sonra toparlanalım. Asıl birlik zamanı şimdidir.

Öyle anlattılar ki Samsunu. Her tarafı güllük gülistanlık gösterdiler. Kim yaptı bunu. Tuzu kuru olanlar. Yani ununu eleyip eleğini asmış bulunanlar. Bir de bunlardan gıdalananlar. Tekrar açalım defterleri.  Kitabın ortasından okumaya başlayalım. Ezberleri bozalım. Samsunu gerçeğe ve geleceğe taşıyalım.

İşti buna inanmak istiyorum.  İnansam. İnansak. Ah bir inanabilsek. Güvensek bir güvenebilsek… Beni anlayanlar çoktan anladılar bile…

/Ahmet SEVEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder