23 Mayıs 2014 Cuma

Parkomat Kaçağı

Ana arterlerimizde kimilerinin beğendiği, kiminin ise beğenmediği (ücret ödemek zorunda oldukları için) Parkomat uygulamasında, sanki biraz kaçak, biraz da haksızlık var gibi… Örneğin, İstiklal Caddesi’nin 56’lar tarafında, özellikle DSİ bölümünde, caddenin bir kenarında parkomat uygulaması yapılırken, karşı kaldırım kenarında söz konusu uygulama yok… Böyle olunca caddenin parkomatlı bölümüne araçlarını park edenler ücret öderken, diğer bölüme park edenler ücret ödemiyorlar ve ister istemez hem kaçak, hem de haksızlık durumu oluşuyor… Sanırım gözden kaçan bir ayrıntı… Ve sanırım bu haksızlığa bir son verilir…

65 Yaş Üstü Uygulamasında Sahtekarlık
Biz öyle bir milletiz ki, vur deyince öldürür, ye deyince aksırıncaya tıksırıncaya kadar yeriz… Verilen bir olanağı gerçek amacının dışına taşıdığımız yetmiyormuş gibi, eğer bizim konumumuzdan dolayı yararlanamayacağımız bir şeyse uydururuz kaydırırız her türlü sahtekarlığı yapar ondan yararlanmaya çalışırız…

Geçtiğimiz aylarda 65 yaş üstü vatandaşlarımıza ücretsiz seyahat hakkı verildi ya… Ve bir çoğu da bunu ulaşım amaçlı değil, turistik amaçlı kullanır oldu ya… Şimdi de 65 yaşın altında olanlar bu hakkı kullanmanın yollarını aramaya başladılar… Bilindiği gibi 65 yaş üstü vatandaşlarımız nüfus kağıtlarını göstererek ulaşım araçlarına biniyorlar… 65 yaş altı bazı uyanıklar, başka yaşlıların nüfus kağıtlarını alıp kendi fotoğraflarını koyarak fotokopi çektirmeye ve bu fotokopi nüfus kağıtları ile ulaşım araçlarına binmeye çalışıyorlar…

Pes doğrusu yaaaa… Her şeyin suyunu çıkartmak zorunda mıyız… Bu kadar mı ezik bir milletiz… Bu kadar mı sahtekarlığa açık ve meyilli bir toplumuz… Yazıklar olsun…..

Bir Kartal Hikayesi
Bir rivayete göre; dört tavuk bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çaldılar. Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler. Zaman geçti, yumurtayı getirenler de unuttu, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğunu inandılar...

Bir anne bulundu yetim yumurtaya, kuluçka başladı.Kısa bir zaman sonra yumurta kırıldı.İçinden simsiyah kanatlı,ilginç gagalı tuhaf bir tavuk çıktı.... Herkes mutluydu,böylesini ilk defa görmüşlerdi.Anne tavuk, dersler vermeye başladı yavrusuna: "Bak yavrum,yerden bulduğun böceği şöyle ye!Arpayı buğdayı böyle ye!."Anne tavuk her geçen gün yeni şeyler öğretiyordu yavrusuna. Büyük tavuk annesinin her söylediğini yapıyordu. Tehlikelere karşı nasıl davranılacağını da öğretti annesi: "Bak yavrum, eğer kedi buradan gelirse aksi istikamete doğru kaç,şuradan gelirse buraya kaç..."

Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu. Oldukça uzun kanatları vardı. Ara sıra diğerleri onun kanatlarına bakmak için geliyorlardı... Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü,gökyüzünden süzülerek korkunç bir ihtişamla geçiş yapan başka bir canlıya ilişti. -Anne bu ne? Dedi büyük tavuk. -Ha o mu? O kartal yavrum,kuşların padişahı. -Ne de güzel uçuyor! -Evet yavrum! Ama sen sakın ona özenme.Asla onun gibi olamazsın!Sen bir tavuksun.Senden önce baban,deden,amcan hepsi ona özendi ama hiç biri onun gibi uçamadı..


Sen Bir Tavuksun Ve Bir Tavuk Gibi Yaşamalısın.
O günden sonra büyük tavuk,ömrü boyunca arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti...ve her seferinde "keşke bende bir kartal olup uçabilseydim." Dedi.Yine bir gün siyah kanatlı büyük tavuk ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gitti...O nu bir tavuk gibi defnettiler; kii hakikatte ölen bir kartaldı..

"Bir kartal gibi doğup,bir tavuk gibi yaşayan ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var.Yıl 2014, yer DÜNYA..Şu anda kendi gücünün farkına varamayan,milyonlarca hatta milyarlarca insan var yeryüzünde. Ne Büyük Acı!!

Hiç Bir Şey Göründüğü Gibi Değildir...
Hiç Bir Şey Anlatıldığı Gibi Değil...
Her Duyduğuna İnanma.... (Buna Bile )
Geleceğini Şekillendiren Dünün Geyiği Değil, Yarının Hayalleridir..

/Şenol KOCATEPE
23 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder