22 Mayıs 2014 Perşembe

Bafra ve Neyzen Tevfik KOLAYLI

Tevfik Kolaylı (1879-1953) taşlamalarıyla tanınan Türk neyzen ve şairdir. Taşlama kitaplarının yanı sıra, çeşitli taksimler ve saz semailerinin bestecisi olarak da bilinir. Osmanlı döneminde istibdada karşı, Cumhuriyet yıllarında ise devrimlere karşı gelenlere karşı hicvini kullanmış; haksızlığa, yolsuzluğa ve yozlaşmışlığa karşı şiirler yazmıştır. Birçok defa tutuklanmış, ama kısa süre sonra serbest bırakılmıştır. Bektaşi tekkesine mensup olmuş, hayatının büyük bölümünü İstanbul'da çeşitli hanlarda geçirmiştir.

Son dönemlerinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kendine ayrılan 21. koğuşta kalmıştır. 1930'larda kısa süreyle kendine bağlanan aylık haricinde düzenli bir geliri olmamıştır ve hayatı boyunca epilepsi nöbetleri ile uğraşmıştır. Bütün bunlar klasik bilgi edinme noktalarından kısa sürede elde edilebilecek detaylar. Gizemli yaşantısına birçok şey sığdırabilen bu farklı kişilik ile ilgili bilinmeyen ya da az bilinen birçok detay vardır oysa.

Ulusal şairimiz Mehmet Akif Ersoy ile çok yakın arkadaştır mesela. Malum bilgi alma noktalarında ise Neyze’nin doğum yeri olarak Bodrum gösterilir. Sahip çıkmak, o ciddi markadan yararlanabilmek adına atılan adımların doğru olduğu kadar, bu adımlara sahip çıkabilme zorunluluğu da önemli elbet. İşte soyadında bile Kolaylı yazabilen bu değerin, Bafra için önemini bilenler bu yıl 3.kez Neyzen Tevfik Kolaylı şiir şölenini gerçekleştiriyor Bafra’da. Hem de uluslararası boyutta.

Arkalarına, Bafra için her güzel şeyin altına düşünmeden imzasını atan Belediye Başkanı Zihni Şahin’i alarak yola çıkan, Bafra Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı ve Bafra Musiki Cemiyeti Başkanı Namık Anarat ve Musiki Cemiyeti Şiir Kulübü Başkanı Fatma Hatun Esen, aylar süren geceli gündüzlü bir çalışmanın alın terini döktü. Bafra için.

Onur konuğu, Mehmet Akif Ersoy’un yaşayan iki torunundan biri olan Selma Argon olan böylesi bir organizasyonun özellikle şiir şöleninin yapıldığı gecede ortaya konan vurdumduymazlık, can acıttı açıkçası. Bu tutuma Soma faciasını sebep göstermek ise kolaycılıktı kabul edelim. Şiiri sadece eğlence olarak kabul edenler bilmeli ki Akif’in daha sonra ‘Milli Marşımız’ olan dizeleri de bir şiirdi. Acılar içinden çıkıp bir duruşun ortaya konmasını anlatıyordu on kıtasında.

Kültürel miras ve bu mirastan yararlanmak en sağlıklı tanıtım aracı iken, elimizde böylesi bir imkan var iken, böylesi tutumların ortaya çıkması çok sağlıklı hatta akıl karı değil. Bafra’da kültür ve sanat ile ilgilenen onca oluşum ve derneğin de orada olmayı ise farklı bir soru işareti. Amaç üzüm yemek değil mi sorusu ister istemez akla geliyor çaresiz.

Sevgili Hasan Kılıç’ın İstanbul’dan verdiği desteği, Bafra’daki Bafralıların vermemiş olması düşündürücü. Ve bir o kadar üzücü. Yunus Emre gibi Anadolu’nun çeşitli kentlerinde sahip çıkıldığı gibi Neyzen Tevfik’e de çeşitli şehirlerin sahip çıkma gerçeği ortada iken, “Neyzen’in esas memleketi Bafra İlçesi’dir. Bafra'nın Kolay Köyü’nden olan Neyzen Tevfik’in soyadının Kolaylı olarak geçmesi memleketine olan sadakatinin eseridir” demenin ötesine geçmemek, kendini aldatmaktır. Kültür sanat adına da başka Bafra yok. Unutulmamalı…            

/Birol BİRCAN
22.05.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder