25 Mayıs 2014 Pazar

İradesi Olmayan Sahipsiz Kent Ve Samsunspor

Samsunspor son anda Süper Lig kapısından döndü. Finalde Mersin maçını kaybetmek, Süper Lig’e çıkamamış olmanın ötesinde çok daha fazla anlam taşımakta ve bir başka endişe, Samsunspor camiasını beklemektedir. Süper Lig’e çıkabilseydik Futbol Federasyonu’ndan gelecek 25 milyon TL civarındaki para ile biraz olsun bu tehlike atlatılacak ve süresi geçmiş futbolcu borçları ödenerek UEFA’nın dayattığı ve kulübün sonunu hazırlayacak cezalarla karşı karşıya kalınmayacaktı.

Bunları yorumlamadan önce, son üç yılda yaşananları ve bugünkü çıkmaza nasıl gelindiğini hatırlamakta yarar vardır diye düşünüyorum. 2010-2011 sezonunda beş yıllık bir aradan sonra Erkut Tutu Başkanlığındaki Yönetim tarafından Süper Lig’e çıkartılan Samsunspor’da, sezon bitmeden bir darbe yaşanmış ve Erkut Tutu Yönetimi görevi bırakmak zorunda bırakılmıştı. Erkut Tutu Yönetimine Süper Lig heyecanını dahi yaşatmayan bu irade, Sayın Kazım Yılmaz Başkanlığında yeni bir yönetimi göreve getirmişti.

2011-2012 sezonunda göreve getirilen Sayın Kazım Yılmaz Yönetiminin büyük yönetim hataları ve yanlış menajer seçimi sonrası tek sezonluk sözleşmeler, kiralık oyunculara verilen ve verilmesi taahhüt edilen büyük paralara rağmen alınan başarısız sonuçlarla, Samsunspor çıktığı yıl yeniden PTT 1. Ligi’ne düşmüştü.  Erkut Tutu yönetimi, takımı Süper Lig’e çıkartmanın yanında, 30 milyon TL civarında devraldığı kulüp borcunu azaltarak 25 milyona düşürme başarısını göstermişti. Ayrıca Süper Lig’e çıkma başarısının karşılığı olarak Futbol Federasyonu’ndan gelecek 25 milyon TL’lik bir de gelir bırakmıştı.

Kısacası Sayın Kazım Yılmaz Yönetiminin, 25 milyon borç ve Federasyondan gelecek 25 milyon civarındaki gelirle aldığı Samsunspor o sezon sonunda PTT Ligi’ne düşerken, arkasında çoğu futbolcusu gitmiş bir takım ve 50 milyon borç bırakılmıştı. Yapılan yanlışlar bununla da bitmemiş ve Başkan Genel Kurula dahi katılmamıştı. Sonradan yapılan açıklamalara göre de, alacaklarına dövize endeksli temlik koyarak, kendisinden sonra göreve gelen Emin Kar yönetimine federasyondan gelecek paraları almayı sürdürüyordu. Ortada kalan Samsunspor’a, son anda eski kaptanlarımızdan Emin Kar sahip çıkıyor ve kurduğu yönetimle Başkanlığa seçiliyordu. Samsunspor, 2012-2013 sezonunda Emin Kar Yönetiminde de çok zor bir sezon geçiriyor ve PTT 1. Ligi’nden bir alt lige düşmekten de son anda kurtuluyordu.

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra 2013-2014 sezonunda olanları yorumlayabiliriz. 2013-2014 sezonuna başlarken de para sıkıntısı had safhadaydı. Ayrıca konulan temlikler nedeniyle kulübe gelen bütün paralar da temlik koyanlara gidiyordu. Ekonomik sıkıntı nedeniyle, az paralarla sınırlı transferler yapılmıştı. Doğru oturup doğru konuşursak, Samsunspor 2013-2014 sezonuna başlarken tüm sporseverlere hâkim olan endişe, PTT 1. Ligi’nden de düşme korkusuydu. Fakat haftalar ilerledikçe küme düşme tehlikesinden uzaklaşan Samsunspor’da hedef de değişmiş ve Play-Off hedef alınmıştı.
Zaman zaman bu hedeften kopma noktasına gelinse de, sona yaklaştıkça Play-Off’u garantileme eşiğine gelinmişti. Bu hedefe yaklaşınca, Samsunspor için ilk ikiye girerek doğrudan Süper Lig’e çıkma şansı dahi doğmuştu.

Bu şans ne yazık ki, Play- Off’u garantileme hedefini doğrudan Süper Lig’e çıkma hedefine çevirecek kararlılığın gösterilememesi ve kadro tercihlerinde yapılan teknik hatalar ile zamansız sakatlıklar nedeniyle, hiç hesapta olmayan maçlarda kaybedilen puanlar sonucu, Play-Off ile yetinmek zorunda kalınmıştır.

Sonuçta finale kadar gelinmiş ve final maçı kaybedilerek çok büyük bir fırsat kaçırılmıştır. Bu kadar yaklaşılan Süper Lig’in kaçmasından çok daha can sıkıcı olan şey, yukarıda da anlattığım gibi borç kıskacındaki Samsunspor’a federasyondan gelecek paraların kaçırılmış olması nedeniyle, UEFA’dan gelecek çok ciddi ceza ve yaptırımlarla karşı karşıya kalacak olmamızdır...

Teknik kadronun zaman zaman yaptığı hatalara, bir de Futbol Federasyonu ceza kurulunun final öncesi alelacele verdiği seyircisiz oynama cezası eklendi. Üstelik ceza da ertelemeyerek tarafsız sahada oynanacak finalde uygulanmaya konması ile seyirci desteğini de kaybeden Samsunspor, Süper Lig’e çıkamamıştır.

Bu gerçeklere rağmen, Samsunspor’u düşme korkusu noktasından final oynama noktasına taşıyan sporcularımızı ve teknik kadromuza kızmak yerine onları alkışlamamız gerektiğine inanıyorum. Bu arada hemen her gün kapıya dayanan alacaklılara para bulabilmek için kapı-kapı gezmek zorunda kalan Başkanımız Sevgili Emin Kar’a da en azından teşekkür borcumuz vardır. Asıl sorgulanması gerekenler;

• Bu takımı son on yılında parasal sıkıntıya sokan geçmiş dönem yönetimleri ile parasızlık nedeniyle Samsunspor’u siyasi iradenin kucağına atanlardır.
• Samsun’un yaşadığı tüm sorunlarında olduğu gibi Samsunspor’un haklarının korunması noktasında da ihtiyaç duyulan KENT İRADESİ’nin ve Kent Lobisi’nin olmamasıdır.

Son ceza, örneğin ‘kent iradesi’nin ve lobiciliğin çok güçlü olduğu Trabzon’a verilebilir miydi? Verilse de, uygulanabilir miydi? Bu soruların cevabı kesinlikle “Verilemezdir”. Verilse de, Trabzon siyasi iradesi ve lobisi en azından “ertelettirirdi”. İki kent arasındaki fark bu kadar açık ve nettir. Bu irade Samsun’da neden yoktur? Samsun’un ve Samsunspor’un en büyük sorunu, kent iradesi olarak adlandırdığımız, kenti yönetenler ve kenti temsil edenlerin bu kentin sorunlarını çözme noktasındaki yetersizlikleri sonucu, bu kentin yaşadığı “SAHİPSİZLİKTİR.” Bu kente reva görülen en büyük haksızlık olan Samsun’un “Teşvik Yasası” dışına itilmesine seyirci kalan kent iradesinden, Samsunspor’a verilen cezanın ertelettirilmesi gibi bir irade sergilemesi zaten beklenemezdi. Bu kadar basit bir erteleme kararını dahi sağlayamayan bu kentin, son iki Spor Bakanı’na sahip olduğu ve iktidarın tüm hatları ile Samsun’da çok güçlü olduğu düşünüldüğünde, bu zafiyetin anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir nedeni yoktur.

Son söz;
Finalde kaybetmekle yaşanan üzüntüyle taraftarın gösterdiği tepki ve bazı köşe yazarlarından gelen eleştirilerden etkilenerek olağanüstü kongre kararı almak büyük bir acelecilik olup, tam da transfer zamanı Samsunspor’a yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Bu takım, İsmail Uyanık’tan sonra her yıl aynı yanlışı yaparak her transfer sürecinde kongre yapmış ve son altı yılda altı başkan değiştirmiştir. Yeterli desteği bulamamanın da yarattığı zorunlukla da iktidarın destekleri ile ayakta durma çabasında olmuştur.

Emin Kar Yönetimi kongre yapacaksa, bunu transferlerin sonrasına bırakmalıdır. Aksi halde, eldeki sporcularda kaçacak ve yönetim değişikliği sonrasına kalacak bir transfer sürecinde piyasada kaliteli oyuncu kalmayacaktır. Bu da, Samsunspor’u her yıl olduğu gibi bulunabilen sporcuların alınması ve sezon sonunda onların da gitmesi ile her sezona yeni bir kadro ile başlama yanlışına düşürecektir. Bana göre, Başkan çok geniş bir katılımcının bulunacağı bir toplantı düzenleyerek kulübün içerisinde bulunduğu borç durumunu, nedenlerini ve borçların kimlere ait olduğunu açıklamalıdır.

Samsunspor’u büyük bir borç ve döviz artışına göre revize edilmiş alacak temlikleri ile kıskaca sokan, üstüne üstlük PTT Ligi’ne düşürenlerin hala kurtuluş reçetesi olarak sunulması ise, anlaşılabilir gibi değildir.  Sevgili Başkan Emin Kar, Lütfen! Alınganlıkları bir yana bırak ve çık, cesurca yaşanan gerçekleri açıkla... Açıkla ki, yaşananlar gizli saklı kalmasın. Yönetimin bilgisi dışında medya yolu ile yapılan prim verme vaatleri gibi ucuz kahramanlıklar bilinsin. Verilecek kararların Samsunspor’u düzlüğe çıkartması dileğiyle, iyi haftalar…

/Sadi SUBAŞI
25 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder