20 Mayıs 2014 Salı

Büyüdükçe Kaybettiğimiz Adabımız…

Hem yaş olarak, hem işgal ettiğimiz makam olarak, hem de sosyal ve kültürel olarak ve hem de mali olarak büyüdükçe, güçlendikçe ve geliştikçe, birbirimize karşı adabımızı, sevgi ve saygımızı kaybediyoruz. İnsanların birbirlerini anlamaları, birbirlerinin haklarına saygı göstermeleri, her geçen gün erozyona uğruyor. Soma’da yaralı işçinin sedyeye yatarken, çizmelerini çıkarmak istemesindeki saygıyı, bu günün değerleri ile nasıl anlatırsınız? Sanki elle tutulmayan gözle görülmeyen bir güç, bizleri birbirimizi anlamayan insanlar yaptı.

Anadolu’da yaşayan halkımızın büyük çoğunluğunda, terbiyeden doğan bir sıkılganlık vardı. Okumuş insanlara saygı ile bakan, mahallemize veya kentimize gelenlere misafirperver davranan bir toplumsal terbiye vardı. Halkımızın arasında bozulması mümkün olmayan bir dayanışma vardı. Sanki birbirimize düşman olmak için bahane arayan insanlar olduk.

Teknoloji ilerleyip gelişip, evlerimize ve yaşamımıza egemen olunca, o terbiyeden doğan sıkılganlıklarımız yok oldu. Birbirimize daha kolay kızar olduk. Birbirimiz ile daha kolay kavga eder olduk.

Ben 1970’li yıllarda öğretmen olarak gittiğim Artvin’de, Vezirköprü’de gördüğüm saygıyı, sevgiyi bu gün hala unutamıyorum. Toplum olarak, birbirimize olan sevgimizi, saygımızı ve adabımızı kaybettik. Yaygınlaşan rant hırsı yüzünden, sadece çıkarlarımızı düşünen insanlar olduk.

Demokrasinin, farklı şeyler düşünen insanların, kavga etmeden bir arada yaşayabildikleri bir şey olduğunu anlayamadık.
Oy verdiğimiz Siyasi partinin lideri nasıl düşünüyorsa, bizlerde öyle düşünmeye başladık.Siyasetin liderleri ne derse, onların söylediklerini doğru bulan insanlar olduk.Kendimizin, birlikte yaşadığımız insanların, bilgi ve birikimlerini görmezden gelirken, çıkarımız olan insanlara alkış tutmaya başladık.
Siyaset yapmak için mutlaka bir düşman olması gerektiğine inandık.Kısaca hepimiz farkına varmadan insani değerlerimizi birer birer kaybettik.

Büyüklerimizi saymak, küçüklerimizi sevmek işi ne oldu? Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardı o ne oldu?
Baba dostu, aile dostu denen duygularımıza ve anlayışlarımıza ne oldu? Acılı insanlarımıza hoş görümüz vardı ne oldu?

İnananların inançlarını, günlük yaşamın içerisindeki dalaverelere, siyasetin çirkinliklerine boğdurduk.
Evrensel değerlerin hiç birisini önemli bulmadık. Bilimin ve aklın önderliği ile ilgili kuşkuları körükledik. Hâlbuki demokrasinin evrensel değerleri ile bilimin ve aklın önerilerini, hoş görümüzü geliştirmek için kullanabilirdik.

/Tekin AKIN
20 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder