1 Ekim 2013 Salı

Kentlere Karşı İşlenen Suçlar…

Önümüzdeki yıl Mart ayında yapılacak yerel seçimlerle, yaşadığımız kentleri yönetecek yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz. Yaşadığımız kentleri, daha kolay, daha rahat, daha kolay yaşanır duruma getirmeleri için, siyasilere taleplerimizi iletme zamanı. Yerel yönetimlerin belirlenmesin de, Halkın hiçbir değerlendirme yapmadan, takım tutar gibi siyasi parti taraftarı olduğunu sanan siyasiler, ben yaptım oldu anlayışı ile hareket ediyor ve buda yerel yaşamımızı çekilmez hale getiriyor. Bu anlayıştaki siyasiler, yaşadıkları ve yönettikleri kentlere karşı suç niteliği taşıyan işler yapmaya başlıyorlar. Demokrasi dediğimiz şeyin doğru işlemesinde önemli bir yeri olan halk iradesinin, cepte keklik olarak görülmesi siyasilerin yanlış yapmalarına sebep oluyor. Halk, yaşadıkları kentlerin biçimlenmesinde kendisinin de kararlara katılması gerektiğini bilmelidir. Kentlere karşı işlenen suçlar, hep bu anlayıştaki siyasiler yüzünden işlenmektedir.

Eğer yerel yaşamı teslim ettiğimiz veya edeceğimiz yerel yöneticiler,

-Kentlerimizdeki sorunları günü birlik kararlarla çözdüğünü zannediyorlarsa,
-Kentlerimizde yaşayanların düşüncelerini hiç önemsemiyorlar ve ben yaparım olur diyorlarsa,
-Kentsel dönüşümü, finans sektörünün rant alanı haline getiriyorsa,
-Yerel yaşamı biçimlendirenler, kentlerimizdeki yeşil alanları yok edecek işler yapmaya başlıyorsa ve halkın bu konudaki tepkilerini anlamamakta direniyorsa,
-Yaşadığımız kentleri AVM ‘ler ile kuşatıp, çarşı esnafını n bu yolla yok olmasına destek veriyorlarsa,
-Termik santrallerin kurulmasına izin vererek verimli ovaları yok etmeye çalışıyorlarsa,
-Deniz ile yaşadığımız kent arasına duvar örer gibi bina ve köprüyol yapıyorlarsa,
-Atakum gibi bir sahil kentinde, hiçbir etüt yapmadan deniz kenarına protokol camisi yapacağım diye tutturabiliyorlarsa,
-Yaşadığımız kentteki sivil toplum örgütlerinin kente yapılanlar ile ilgili tepkilerini ve uyarılarını bozgunculuk olarak değerlendiriyorlarsa,
-Yağmur sularını denize ulaştırmayı beceremeyip, her yağmurda su baskınlarına sebep olunuyorsa,
-Dere yataklarının kenarlarına, gerekli ıslah çalışmalarını yapmadan yerleşim izni veriliyorsa,
 -Islah edilmeyen bu derelerde biraz şiddetli yağmurda sel baskınları oluyorsa ve bu sel baskınlarında insanlar evlerinde boğularak ölüyorlarsa,

Yerel yaşamı yönlendiren insan olarak siz, yaşadığınız kente karşı suç işliyorsunuz demektir. Eğer bu işleri yapan yerel yöneticiler, yerel seçimlerde yine seçimleri kazanabiliyorlarsa, o kentte yaşayan insan olarak sizlerde, yaşadığınız kentlere karşı işlenen suçlara iştirak ediyorsunuz demektir. Demokrasinin evrensel değerleri böyle diyor.

/Tekin AKIN
01 Ekim 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder