2007-2008 sezonu bazı tapuları kırmıştı. Belli
çevrelerin güdümünden kurtulan bir Samsunspor vardı artık. Bu kulübün ne kadar
borcu olursa olsun bunu aşar artık denilmeye başlandı. Sayın Gümüş başkanlığa
devam ettirmeyeceğini belirterek Şehirde Samsunspor’a talip olacakların öne
çıkmalarını sağlamıştı.
Kent
Yöneticileri ve de zengin işadamlarına rağmen Samsunspor’a hiç kimsenin sahip
çıkmaması Samsun için çok büyük bir ayıptı. Kulüp ne hallere getirilmiş. Bu
kentte hiç kimse sahip çıkmıyor diye Kulüp sahipsiz kalacak değildi ya.
Bu şehre
dışarıdan gelip de ekmeğini burada kazananlar sayısı elbette çok. Onlardan biri
ortaya çıkıyor. Samsun’da yaşayan ve buradan ekmeğini kazanan Sayın Fuat Köktaş
bu sefer sahneye çıkıyor. Sayın Köktaş Genel kurulda Samsunspor Kulübü
Başkanlığına aday oluyor. Genel Kuruldan onay alan Sayın Köktaş artık Başkan.
Samsunspor’un yeni Başkanı Sayın Köktaş oluyor.
Öyle kolay değil Samsunspor’a bu şartlarda Başkan
olmak. Herkesin kaçtığı bir ortamda böyle insanların çıkması Samsunspor için
bir şanstı. Kimileri bu kulübe gerçekten hizmet etmek için gelir, kimileri de
bu kulübün nimetlerinden faydalanmak için gelir.
Ligler
başlamadan futbolcu transferleri derken hazırlıklar tamamlandı. Paranın
olmadığı yerde yol almanın ne kadar zor olduğunu tahmin etmek öyle zor değil.
Ligler
başlar. Samsunspor lige iyi başlamadı. Sahada iyi sonuç alamayan Samsunspor
yine düşündürmeye başlar. İlk yarının ortalarına doğru biraz kendini düzeltir
gibi oldu. Puan cetvelinde 12.ci sırada yer alıyordu. Bir tarafta yönetim para
kaynağı ararken diğer tarafta da Sahada takım mücadele etmeye çalışıyordu. Bu şartlarda
Samsunspor ilk yarıyı 20 puanla 12.ci sırada bitirme başarısını gösterir.
Yönetim bir tarafta borçlarla mücadele ediyor, bir
tarafta da futbolculara vereceği paraları bulmanın peşinde. Şehirden destek
gelmiyor. Belli insanların yardımlarıyla bu işi götürülüyor. Bu arada takım da
ikinci yarı hazırlıklarını yapıyor. Kampta futbolcular para bekler. Yöneticiler
parasız kampa gitmek istemezler. Süreç böyle devam eder ve ikinci yarı başlar.
İkinci yarıda da ilk yarıdaki performansla devam
edilir. 23.cü haftaya gelinince Samsunspor 8.ci sıralara kadar yükselir. Bu
sonuç samsun’da Samsunspor’un ilk 6 ya girer kanaatini oluşturur. İlerleyen
haftalarda Samsunspor bu konumunu koruyamaz. Puan kayıpları yaşar. Bu şartlarda
bu takımdan Süper lige çıkmasını kimse beklemiyordu. Önemli olan geçmişten
gelen bu borçları bir şekilde azaltmak ve de durumu idare etmekti. 2008-2009
sezonunu Samsunspor 39 puanla 15.ci sırada bitirerek kapatır.
O dönemlerde bu takım Göztepe gibi gider diye
düşünenler bu skora çoktan razıydı. Sayın Köktaş yüzünün akıyla bu işten çıkar.
Samsunspor Kulübüne iki dönem Başkanlık yapmak her babayiğidin harcı değildi.
Bir yıl boyunca gece gündüz demeden çalışacaksın. Evinin yolunu unutacaksın. Bu
maratona hangi bünye dayanırdı. Ligin bitimde Sayın Köktaş tekrar aday
olmayacağını açıklar.
Samsunspor ne olursa olsun yola devam etmek
zorundaydı. Samsun ve Samsunspor sevdalıları bu işin peşini bırakamazlardı
elbette. Bazıları gibi biz Samsun’u çok seviyoruz deyip Samsunspor’u yol
ortasına bırakıp kaçanlardan olmak istemezlerdi. 2000 li yıllardan beri bu
Kulübü idare edip de batağın içerisine sokanlar olayları dışarıdan izlemekle
yetiniyorlardı. Hiç mi hiç vicdan muhasebesi yapmıyorlardı. Hiç kimse büyük laf
etmemeli ve de lafının altında kalmaması gerekir.
Samsunspor’un genel kurulu yaklaşıyor. Şehirde
acaba kim bu kulübe Başkan olur diye konuşuluyordu. Her yıl Samsunspor kamuoyu
lig bitiminde kara kara düşünmek zorunda bırakılmıştı. Hep acaba sorusu ile
karşı karşıya bırakılmıştı. Bu kâbus bir gün inşallah biter diye dualar
ediliyordu.
Bu sefer Samsunspor’da top koşturmuş ve de eskiden
Başkanlığını yapmış, zoru seven, Sayın Hakkı Tomaç sahneye çıkıyor. Ben varım
diyor. Kalın sağlıcakla…
(Devamı Yarın)
/Nedim AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder