Samsunspor Kulüp başkanlığı için arayışlarını
sürdüren ekip yeni bir isim üzerinde karara vardılar. Bu isim de Sayın Mazhar
Başoğlu idi. Sayın Başoğlu isminin öne
çıkması kamuoyunda pek ilgi görmedi diyebiliriz. Kamuoyunun isteyip istemesi
önemli değil. Genel kurulda aday olan Sayın Başoğlu Samsunspor Kulübü
başkanlığına seçildi. Yeni başkan Başoğlu’nu ilerleyen günlerde zorlukların
beklediğinden habersiz görevine başladı.
Başoğlu Başkanlığında Samsunspor, Bank Asya
ligindeki hazırlıklarına başladı. Başoğlu’nun ekonomik gücü yoktu. Verilen vaatler
doğrultusunda Sayın Y.Ziya Yılmaz’ın ekonomik desteği ile işleri yürütecekti.
Sayın Yılmaz önderliğinde para geliyordu. Paranın nereden geldiği değil gelmesi
önemli idi. Süper ligden düşmüş bir takımı yeni ligine motive etmek de zordu
elbette. Hazırlıklar süreci biter ligler başlar.
Spor kamuoyu Samsunspor’dan fazla beklenti
içerisine girerek, geldiği gibi tekrar süper lige çıkarız umutları vardı.
İlerleyen haftalarda istenilen başarıya Samsunspor ulaşamadı. Hep bıçak
sırtında ligi götürüyordu. Yönetim geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonomik sıkıntı
içerisindeydi. Samsunspor’da telaffuz edilen borç 25 milyon. Böyle bir borçla
ligi getirmek de kolay değildi. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan Samsunspor,
sahada da başarılı olamıyordu. İlk yarıda bir ara 8.liğe kadar yükselen
Samsunspor, burada tutunamadı. İlk yarıyı Samsunspor 20 puanla 12.ci sırada
bitirdi.
Samsunspor kamuoyu bu skordan memnun değildi.
Umutlar 2.ci yarıya kalmıştı. Samsunspor’da hem sahada, hem de Yönetimde işler
iyi gitmiyordu. Samsunspor’un üzerindeki gizli eller bu kulübü bir türlü
bırakamıyordu. Devre arası derken 2.ci yarı da başladı.
Samsunspor ilk yarıda olduğu gibi 2.ci yarıda da
aynı tempoyla lige devam ediyordu. 2.ci yarını ortalarına gelindiğinde puan
cetvelindeki yeri 34 puanla 10.cu sıra. Biraz umut derken bir türlü sahada
istenileni alamıyordu Samsunspor. Ligin sonu yaklaşırken ilk altı umutları
yitirilmiş, Samsunspor ilk yarıda olduğu gibi ligi 43 puanla 10.cu sırada
bitirerek herkesi hayal kırıklığına uğratmıştı. Her zaman ki gibi umutlar yine
bir sonraki bahara bırakılmış.
Bu sonuç Kulübün içerisini bilenler için iyi bir
sonuçtu. Dışarıdan bakıldığında sonuç Samsunspor’a yakışmayan bir sonuç gibi
gözüküyordu. Hani derler ya; “içi beni dışı seni yakar” öyle bir şey.
Ne olursa olsun Samsunspor kulübü hayatını idame
ettirmek zorundaydı. Kent yöneticileri Samsunspor’u idare etmekte pek başarılı
olamadılar. 2000 li yıllardan beri iki iş; Hem belediye hem de Samsunspor bir
arada yönetilemedi.
İstenilen başarılar niye gelmiyordu diye aklımıza
gelmiyor değildi ya. Her şeyi Samsun Halkından gizlemenin bir bedeli vardır. O
bedel de Samsun’a ödettirildi. Bir önceki dönemlerde de aynı senaryolar
oynandı. Perde arkasında yapılan pazarlıklar sonucu, Samsunspor bu hallere
düşürüldü. Alınan kötü saha sonuçları açısından değil. Bu şehir bu Samsunspor’u
taşıyamıyorsa bir yerlerde eksiklikler var demektir. Bir buçuk milyonu aşan
nüfus ile süper bir futbol alt yapısına sahip olan şehir, neden bu durumlara
düşmüştür. Bu hiç sorgulanmadı. Samsun Kenti, kendi öz eleştirisini yapamadı.
Hep makyajlı taraf kamuoyuna gösterildi. Samsunspor belirli gurupların
emellerine alet edildi. Bu zihniyette olanlar unutmasınlar, bir gün bunun
hesabını Samsun’a vereceklerdir. İşin özü Samsunspor iyi yönetilemedi.
(Devamı yarın)
/Nedim AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder