Hani Ahmet Kutsi Tecer’in o meşhur şiiri var ya;
“Orada bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür…”
Bugüne kadar hep Güneydoğu’nun teröre bahane
edilmiş uçsuz bucaksız arazisiyle fukara köyleri pazarlandı. Yoksullukları… Çaresizlikleri…
Sonra bütün eksiklik ve noksanlıklar, bahanesi sayıldı terörün. Sözüm ona bu
kadar fakir olunmasa hiçbir şey olmayacakmış… Sadece Güneydoğu köyler midir
bütün bu eksiklik ve noksanlıkları yaşayan? Sadece yoksul köyler orada mı var?
Çaresizce uzanacak bir el bekleyen onlarca köylü sadece oralarda mı var? Siz
hiç Alaçam’ın uzak köylerini gezdiniz mi?
Siz hiç misafiri üstüne oturtacak bir çulu bile
olmayan köy evi gördünüz mü? İçiniz yana yana üstü başı yırtık pırtık çocuklar
görüdünüz mü, babalarının kazak boyunları sökük annelerinin üstünde başında ne
varsa bir o kadar yırtık pırtık? Fakirliğin alasını yaşıyorlar… Çaresizliğin en
büyüğünü… Gören gözlere, şefkatle uzanacak ellerinize muhtaçlar! İlgi ve
yardımlarınızı bekliyorlar! Samsundaki sivil toplum kuruluşları! Kıymetli başkanları...
Lütfen uzatın ellerinizi… Fukara olmalarına rağmen elektriği kaçak
kullanmıyorlar! Suyu kaçak akıtıp ekmeği kaçak doğramıyorlar çorbalarına!
Siz hiç Alaçam’ın uzak köylerini gezdiniz mi
dostlar? İlla da Gümüşova Köyünü. Alaçam'ın en uzak köyü. 55 km uzaklıkta. Güneyinde
meşhur Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu… Otomobille bir buçuk saatte gidiliyor. Yol
durumu çok kötü. Kışın ulaşımı ilçeyle kesilmekte. Köyün ilçeye uzak olmasından
dolayı çok mağdurlar. Sağlık hizmetleri 2-3 ayda bir gelmekte. Köyde sakat
çocuk ilçe ortalamasının üstünde. En fazla engelli bu köyde olduğu söyleniyor.
Gezdikçe buna da şahit oluyorsunuz. Köyün nüfusu 20-25 hane.
Çocukların önlük, ayakkabı, elbise, okul
malzemesine acilen ihtiyaçları var. “Kışın naylon ayakkabı giyiyor çocuklar”
diyor köyün öğretmenleri. Üstlerinde yok başlarında yok… Okul desen dış
cephesinden mağduriyeti hemen kendini belli ediyor. Ahşaptan pencereleri kışın
soğukta öğrenciler soba olmasına rağmen üşümekte.. Okul adeta dökülüyor.
Köyün ahşap bir camisi var ki köydeki fakru
zaruretin adeta resmi gibi. Maddi imkansızlıklardan dolayı ne cami ne de lojman
yapılamakta... Yeni bir su şebekesi
döşeniyor köye. Devlet verebileceği hizmeti mümkün oldukça vermeye çalışıyor
ancak toparlanmaları için kardeş yardımına muhtaçlar. Vicdanlarınıza
sesleniyorum dostlar, Lütfen yardım elinizi uzatın. Kış bastırmadan ciddi bir
sağlık taraması en azından çocukların ayaklarını sırtını sıcak tutacak bir
şeyleriniz yok mu?
“Orada bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.”
Gönlünüz gani göğünüz aydınlık olsun, Sağlıcakla
kalın
/Mustafa GENÇ
26.10.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder