Geçtiğimiz hafta Samsun Müftüsü 'Ben basın
mensuplarını sevmem, onlar da beni' demişti.. Hatta 'Basın mensuplarının din
bilgilerinin eksik olduğuyla ilgili de' tümünü aynı kapsama alıp, "ön
yargılı konuşmuştu'.. Geçen bir kaç günlük süreçte anlaşıldı ki; müftü basına
karşı tepkili.. Basının kendisini sevmediği yolundaki sözleri de 'kendi iç
dünyasıyla ilgili' olsa gerek.. Çünkü o basın mensuplarını sevmediğinden,
kendisini de sevmediklerini sanıyor.. Oysa 'kendi adıma müftüyü sevmiyorum
diyen tek basın mensubuna rastlamamıştım'.. Neyse; Samsun Müftüsü, 'o sözlerini
espri olarak söylediğini söyleyecek kadar da ileri gitti günün sonunda'..
Yani espri ile ön yargıyı birbirine karıştırdı ve o
sözlerinden bir adım dahi geri atmadı.. Hatasından dönmediği gibi 'bir özür dilemeyi
bile' kabullenmedi.. Buna 'kibir diyemem, inat hiç diyemem'.. Sadece 'sözümün
arkasındayım' olarak yorumlayabilirim.. Varsın öyle kalsın Müftü.. Daha önce
'Kamuoyunu dini bilgileriyle aydınlatan, hatta fikirlerini de açık olarak söyleyebilen 'aydın bir din
adamı' olarak anımsanırken, şimdi 'basın mensuplarıyla ilgili görüşleri' ile
bürokrat arşivlerindeki yerini alacak gibi gözüküyor..
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz'ın, geçtiğimiz günlerde Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle
Müftü ve ekibini kabulünde söylediği sözlerden de ders çıkarmadığı da bir
gerçek.. Ne dedi Yılmaz, "Din
adamları yol gösterici olmalılar'.. Müftünün basın mensuplarıyla ilgili
gösterdiği 'ön yargılı yolu kastetmediğine göre', bana göre 'iyi bir mesajdı'..
Basın mensuplarından dilenebilecek 'Yanlış anlaşıldım' şeklindeki bir özür, din
adamlarının 'yol göstericiliği' açısından da önemliydi bana göre.. Ancak müftünün yapamadığını bazı din
görevlileri yaptı.. Çünkü üzülmüşlerdi böyle bir yaklaşıma..
Mail yoluyla bana ulaştırdıkları metinde
kendilerinin de nasıl incindiğini yazmışlar.. Ayrıca Müftüyü kimsenin o sözler nedeniyle
alkışlamadığına da vurgu yapmışlar.. Ve
camiaları adına özür dileme görevini onlar üstlenmişler.. Hepsine basın mensubu arkadaşlarım adına
teşekkürlerimi iletiyorum..Din adamları camiasını da asla münferit
açıklamalarla değerlendirmek gibi bir düşüncemiz olmadığını belirtmek
istiyorum.. Yaratılanı, yaratandan ötürü de 'sevmeye devam edeceğim' elbette.. İşte
o metin..
Aziz Bey iyi günler.
Müftü Beyin Camiler ve Din Görevlileri Haftası
açılış konuşmasıyla ilgili yazınızı okudum. O sözler Samsun\'umuzun seçkin,
değerli şahıslarının huzurunda yapılan bizleri de inciten sözlerdi. Bu vesile
ile camia adına siz basın mensuplarından özür dileriz. Böyle bir günde herhalde
topluma yönelik olumlu mesajlarımızla gündemi meşgul etmeliydik diye
düşünüyorum. Ancak programı iyi takip
edip dinleyen biri olarak şunu ifade edeyim ki; Müftü bu bölümde hiç kimse
tarafından alkışlanmadı. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Hayırlı
günler.
/A.Yener
CABBAR
07 Ekim 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder