Bugüne kadar ne gördüm, ne duydum, ne de yaşadım.. Samsun
basınına ayırt etmeden 'çapulcu' diyen bir 'seçilmişi'.. Belki kapalı kapılar ardında, ya da
sohbetlerde 'sevmediği gazeteciler için' benzer sözler söyleyenleri duyduk ama
sadece işini yapan bir gazeteci arkadaşıma 'açık açık böyle bir hitap' ilk kez
duyuyorum.. Neyin hırsı, neyin kızgınlığı anlamak zor..
Cihan Haber Ajansı'nda görev yapan muhabir
arkadaşımız, bizim gazetemizde de uzun süre çalıştı.. Samsun'da efendiliği ile,
işine olan sadakatıyla 'kaç gazeteci söylersiniz deseler' ilk beş içine girer..
Hele ki, böyle bir sözü hak eden biri asla değil.. Sessizliğini her zaman
koruyan, hatta bir çok oda ve dernek başkanının 'Zekeriya arkadışımızı
haberimize gönderir misiniz' diye tercih edebileceği kadar da 'efendi'liğiyle
öne çıkan bir isim.. Yazık, gerçekten yazık.. İnanmakta zorlandım.. Arkadaşlarım
aradı, doğru mu bu, gerçek mi diye sordu. Genç meslektaşımın gardı düşmüştü..
Şaşırmış, biliyorum ki yüzü de kızarmıştır.. Çünkü ne öyle sözler bilen
biridir, ne de öyle sözler söylenebilecek biri..
Arkadaşlarımıza 'şikayetçi olacağım. Yarın(bugün)
hakkında suç duyurusunda bulunacağım' dediğinde Zekeriya'yı tanıdığım için 'ne
kadar üzüldüğünü daha iyi anladım'.. Kolay kolay kızmayacak bir genç
meslektaşım olan Zekeriya Fırat, belli ki rencide olmuş kırılmış, üzülmüş.. Kaldıramamış
o sözleri.. Halen de olayın şokunu yaşıyordu, arkadaşlarla görüşürken.. Arkadaşımız
Salim Sürmeli, 'telefonu kapattıktan sonra' şaşkındı ve şöyle söyledi; 'Zekeriya
çok üzülmüş. Çok etkilenmiş. Psikolojik olarak ne yaptım da o sözleri hak ettim
diye düşünüyor' dedi.. O da etkilenmişti. Meslektaşımız Zekeriya Fırat aslında işini
yapmıştı..
STSO Başkanı Zeki Murzioğlu'nu telefonla aramış ve
Gazeteci Fırat'ın iddiasına göre 'Cumhuriyet Savcılığı'na da başvuru yapılan
STSO'daki 20 şirket hakkındaki suç duyurusuyla ilgili soru sormuş'.. Ama daha
konuşmasına fırsat bile olmamış yine iddiaya göre; Başkan Murzioğlu, sinirlenmiş.. ve 'Samsun
basını çapulcu demiş'.. Aslında başka şeyler de söylemiş iddiaya göre ama
onlara girmiyorum.. Olayın muhatapları 'kendi haklarını arar, elbette'.. Ama
Zekeriya Fırat arkadaşımız, bugün için suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Çünkü
çok zoruna gitmiş.. Tek suçu neydi; gazetecilik yapmak mı?.. Kamuoyunu 'bir
takım iddialarla ilgili bilgilendirmek mi?'..
STSO Başkan Adayı Servet Keskinsoy'un 'hayali
şirket iddialarıyla ilgili yaptığı suç duyurusu nedeniyle, Başkan Murzioğlu'nun
da görüşünü almak suç olabilir mi?.. Bir cevap hakkı tanımak 'evrensel basın
ilkesi' değilse nedir?.. Yani gazeteciliğin temel ilkelerini yerine getirmek
için çabalayan bir basın mensubuna, bir başkanın böyle sözler söylemesi kabul
edilebilir mi?.. Nasıl bir 'çıkıştır, nasıl bir bakıştır' bu sözler.. Samsun'un
ekonomisini yönetmeye aday bir STSO Başkanı, hangi koltukta oturduğunun
farkında mı acaba?.. Siz Sayın Murzioğlu; Basın mensuplarını çapulcu olmakla
suçlayamazsınız.. Siz, basın mensuplarına yaptığı işten dolayı, görevini yerine
getirdiği için 'hakaret edemezsiniz'.. Siz, tüm yerel basını, Samsun halkının
gözü kulağı olan meslek çalışanlarını 'aşağılayamazsınız'.. Çünkü siz, önce
Fatih Öztürk'ün, sonra da Servet Keskinsoy'un Cumhuriyet Savcılığı'na kadar
uzanan hayali şirket iddialarını yanıtlamak zorundasınız..
Oturduğunuz koltuk, sizin değil kamunundur. Bunun
bilincinde olMalısınız.. O nedenle siz, o odanın saygınlığını, iki
dudağınızın arasından çıkan hakaret dolu sözlerle 'yok edemezsiniz'.. Ve siz.. Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası tarihinde yaşanmayan olaylara 'Savcılıkla liste ve
kamera kayıtlarına el konulmasına, polisle odada inceleme yapılmasına' neden
olarak Samsun'u 3. sayfa haberlerine 'taşıyamazsınız'.. Hem sizi çapulcu diye
hitap ettiğiniz tüm yerel basından, özür dilemeye davet ediyorum, hem de
STSO'nun 'son yaşanan olaylarla' kaybettiği itibarını geri getirmek için
gereğini bekliyorum.. Bu gereği nedir bellidir.. Ama STSO seçimlerine düşen bu
kara leke 'umarım iddialarda olduğu gibi doğru çıkmaz'.. Umarım, gazeteciler
için 'çapulcu sözlerini sarf etmemişsinizdir.. Umarım yanılıyoruzdur..
Yoksa, Zeki Murzioğlu denilince en azından benim
bundan böyle her zaman 'Gazetecilere, ayırt etmeden çapulcu diyen bir STSO
Başkanı olarak hafızamda yer edeceksiniz'.. Samsun gibi Büyük bir şehirde
'yaşananları ve söylenenleri düşününce, 'değer mi acaba' diye düşünmemek elde
değil.. Not: (Bu satırları yazdıktan sonra Zekeriya Fırat arkadaşımızla
telefonda konuştum. Meğer iyi bir gazeteci örneği olarak ses kayıdı da yapmış.
Hepimiz dinledik.)
/A.Yener
CABBAR
26 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder