26 Nisan 2013 Cuma

Siz, Samsun Basını'na 'Çapulcu' Diyemezsiniz..

Bugüne kadar ne gördüm, ne duydum, ne de yaşadım.. Samsun basınına ayırt etmeden 'çapulcu' diyen bir 'seçilmişi'..  Belki kapalı kapılar ardında, ya da sohbetlerde 'sevmediği gazeteciler için' benzer sözler söyleyenleri duyduk ama sadece işini yapan bir gazeteci arkadaşıma 'açık açık böyle bir hitap' ilk kez duyuyorum.. Neyin hırsı, neyin kızgınlığı anlamak zor..

Cihan Haber Ajansı'nda görev yapan muhabir arkadaşımız, bizim gazetemizde de uzun süre çalıştı.. Samsun'da efendiliği ile, işine olan sadakatıyla 'kaç gazeteci söylersiniz deseler' ilk beş içine girer.. Hele ki, böyle bir sözü hak eden biri asla değil.. Sessizliğini her zaman koruyan, hatta bir çok oda ve dernek başkanının 'Zekeriya arkadışımızı haberimize gönderir misiniz' diye tercih edebileceği kadar da 'efendi'liğiyle öne çıkan bir isim.. Yazık, gerçekten yazık.. İnanmakta zorlandım.. Arkadaşlarım aradı, doğru mu bu, gerçek mi diye sordu. Genç meslektaşımın gardı düşmüştü.. Şaşırmış, biliyorum ki yüzü de kızarmıştır.. Çünkü ne öyle sözler bilen biridir, ne de öyle sözler söylenebilecek biri..

Arkadaşlarımıza 'şikayetçi olacağım. Yarın(bugün) hakkında suç duyurusunda bulunacağım' dediğinde Zekeriya'yı tanıdığım için 'ne kadar üzüldüğünü daha iyi anladım'.. Kolay kolay kızmayacak bir genç meslektaşım olan Zekeriya Fırat, belli ki rencide olmuş kırılmış, üzülmüş.. Kaldıramamış o sözleri.. Halen de olayın şokunu yaşıyordu, arkadaşlarla görüşürken.. Arkadaşımız Salim Sürmeli, 'telefonu kapattıktan sonra' şaşkındı ve şöyle söyledi; 'Zekeriya çok üzülmüş. Çok etkilenmiş. Psikolojik olarak ne yaptım da o sözleri hak ettim diye düşünüyor' dedi.. O da etkilenmişti.  Meslektaşımız Zekeriya Fırat aslında işini yapmıştı..

STSO Başkanı Zeki Murzioğlu'nu telefonla aramış ve Gazeteci Fırat'ın iddiasına göre 'Cumhuriyet Savcılığı'na da başvuru yapılan STSO'daki 20 şirket hakkındaki suç duyurusuyla ilgili soru sormuş'.. Ama daha konuşmasına fırsat bile olmamış yine iddiaya göre;  Başkan Murzioğlu, sinirlenmiş.. ve 'Samsun basını çapulcu demiş'.. Aslında başka şeyler de söylemiş iddiaya göre ama onlara girmiyorum.. Olayın muhatapları 'kendi haklarını arar, elbette'.. Ama Zekeriya Fırat arkadaşımız, bugün için suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Çünkü çok zoruna gitmiş.. Tek suçu neydi; gazetecilik yapmak mı?.. Kamuoyunu 'bir takım iddialarla ilgili bilgilendirmek mi?'..

STSO Başkan Adayı Servet Keskinsoy'un 'hayali şirket iddialarıyla ilgili yaptığı suç duyurusu nedeniyle, Başkan Murzioğlu'nun da görüşünü almak suç olabilir mi?.. Bir cevap hakkı tanımak 'evrensel basın ilkesi' değilse nedir?.. Yani gazeteciliğin temel ilkelerini yerine getirmek için çabalayan bir basın mensubuna, bir başkanın böyle sözler söylemesi kabul edilebilir mi?.. Nasıl bir 'çıkıştır, nasıl bir bakıştır' bu sözler.. Samsun'un ekonomisini yönetmeye aday bir STSO Başkanı, hangi koltukta oturduğunun farkında mı acaba?.. Siz Sayın Murzioğlu; Basın mensuplarını çapulcu olmakla suçlayamazsınız.. Siz, basın mensuplarına yaptığı işten dolayı, görevini yerine getirdiği için 'hakaret edemezsiniz'.. Siz, tüm yerel basını, Samsun halkının gözü kulağı olan meslek çalışanlarını 'aşağılayamazsınız'.. Çünkü siz, önce Fatih Öztürk'ün, sonra da Servet Keskinsoy'un Cumhuriyet Savcılığı'na kadar uzanan hayali şirket iddialarını yanıtlamak zorundasınız..

Oturduğunuz koltuk, sizin değil kamunundur. Bunun bilincinde olMalısınız..   O nedenle siz, o odanın saygınlığını, iki dudağınızın arasından çıkan hakaret dolu sözlerle 'yok edemezsiniz'.. Ve siz.. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarihinde yaşanmayan olaylara 'Savcılıkla liste ve kamera kayıtlarına el konulmasına, polisle odada inceleme yapılmasına' neden olarak Samsun'u 3. sayfa haberlerine 'taşıyamazsınız'.. Hem sizi çapulcu diye hitap ettiğiniz tüm yerel basından, özür dilemeye davet ediyorum, hem de STSO'nun 'son yaşanan olaylarla' kaybettiği itibarını geri getirmek için gereğini bekliyorum.. Bu gereği nedir bellidir.. Ama STSO seçimlerine düşen bu kara leke 'umarım iddialarda olduğu gibi doğru çıkmaz'.. Umarım, gazeteciler için 'çapulcu sözlerini sarf etmemişsinizdir.. Umarım yanılıyoruzdur..

Yoksa, Zeki Murzioğlu denilince en azından benim bundan böyle her zaman 'Gazetecilere, ayırt etmeden çapulcu diyen bir STSO Başkanı olarak hafızamda yer edeceksiniz'.. Samsun gibi Büyük bir şehirde 'yaşananları ve söylenenleri düşününce, 'değer mi acaba' diye düşünmemek elde değil.. Not: (Bu satırları yazdıktan sonra Zekeriya Fırat arkadaşımızla telefonda konuştum. Meğer iyi bir gazeteci örneği olarak ses kayıdı da yapmış. Hepimiz dinledik.)

/A.Yener CABBAR
26 Nisan 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder