4 Nisan 2013 Perşembe

Samsun’un, Utanç Duvarları...

Sahil kentlerinde, sahillerin yağmalanması yetmiyormuş gibi, şimdilerde, kentlerin sahilleri ile yerleşim alanları arasına yüksek binaların yapılmasına başlandı. Deniz ile yerleşim alanları arasına yapılan bu yüksek binalara, bizler utanç duvarı diyoruz. 

Bu yanlışın ısrarla Samsunda yapılmasını hayretle izliyoruz. AVM’ler, özellikler sahil kentlerinde, deniz ile yerleşim alanları arasına duvar gibi yapılmamalıdır.Kent dışına yapılmalıdır. Allah aşkına, Samsun spor tesislerinin karşısında, eski oto garın bulunduğu alana yapılan, Piazza alış veriş merkezi hakkında, gerek Mimarlar odasının ve gerek diğer çevreye duyarlı insanların itirazları vardı. Tüm bu itirazlara rağmen yapılan, Piazza alışveriş merkezi, Canik ilçesi ile deniz arasına çekilmiş bir utanç duvarıdır. Hiçbir mimari özelliği yoktur. Lafın tam anlamı ile bu alış veriş merkezi bir ucubedir.

Bu yetmiyormuş gibi, Kutlu kent’e giderken, Bandırma vapurunun önünden geçen yola yapılan üst yol, Piazza alış veriş merkezinden daha kötü bir istinat duvarıdır. Orada da, Canik ile deniz arasına sanki duvar yapılmaktadır. Bu yapılanlar ile Samsun’a, Samsun sahillerine yazık oluyor. Kentin göbeğine üst yol mu yapılır?  Kutlu kente geçenlerin büyük çoğunluğu bu üst yola bir mana veremediklerini tahmin ediyoruz.

Samsun Emniyet Müdürlüğü binasının da, Atakum sahilinde çevik kuvvetin bulunduğu alana yapılacağını duyduk.  Üzüldük. Emniyet Müdürlüğü için seçilmiş olan yer isabetli bir seçim değil. Atakum yerleşim alanı ile deniz arasına, duvar örer gibi bina yapmaya hiç kimsenin hakkı olmamalı.
Belediye başkanları bulundukları kentlerde, o kentin halkını temsil etmektedir. Ata kum’lulara rağmen, belediye başkanına rağmen, denizle Atakum arasına bu duvarın örülmesine izin verilmemesi lazım.

Sayın Metin Burma’yı bu konuda sonuna kadar destekliyoruz. Ata kum’a yapılmak istenen, Emniyet Müdürlüğünün yerini, Sevgili başkanımızın da uygun bulmadığını biliyoruz. Sadece Emniyet Müdürlüğünü değil, Ata kum sahillerine yapılacak her binayı, o güzelim sahile yapılacak en büyük kötülük olarak görüyoruz.   

Sıra şimdi Atakum sahillerine mi geldi? Atakum sahillerine bari yazık etmeyin. Sahil kentlerimize sahip çıkılmalıdır. Dünyanın her yerinde, sahiller korunmaktadır. Bizler ise üst yollar ile yüksek binalarla, yerleşim alanlarımızı sahil kenti olmaktan çıkarmaya çalışıyoruz. Demokrasiye inananlar diyorlar ki; “ Yaşadığımız kentler, sadece kenti yönetenlerin istediği gibi şekillendirilmemelidir.”

/Tekin AKIN
04 Nisan 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder