Sahil kentlerinde, sahillerin yağmalanması
yetmiyormuş gibi, şimdilerde, kentlerin sahilleri ile yerleşim alanları arasına
yüksek binaların yapılmasına başlandı. Deniz ile yerleşim alanları arasına
yapılan bu yüksek binalara, bizler utanç duvarı diyoruz.
Bu yanlışın ısrarla Samsunda yapılmasını hayretle
izliyoruz. AVM’ler, özellikler sahil kentlerinde, deniz ile yerleşim alanları
arasına duvar gibi yapılmamalıdır.Kent dışına yapılmalıdır. Allah aşkına,
Samsun spor tesislerinin karşısında, eski oto garın bulunduğu alana yapılan,
Piazza alış veriş merkezi hakkında, gerek Mimarlar odasının ve gerek diğer
çevreye duyarlı insanların itirazları vardı. Tüm bu itirazlara rağmen yapılan,
Piazza alışveriş merkezi, Canik ilçesi ile deniz arasına çekilmiş bir utanç
duvarıdır. Hiçbir mimari özelliği yoktur. Lafın tam anlamı ile bu alış veriş
merkezi bir ucubedir.
Bu yetmiyormuş gibi, Kutlu kent’e giderken,
Bandırma vapurunun önünden geçen yola yapılan üst yol, Piazza alış veriş
merkezinden daha kötü bir istinat duvarıdır. Orada da, Canik ile deniz arasına
sanki duvar yapılmaktadır. Bu yapılanlar ile Samsun’a, Samsun sahillerine yazık
oluyor. Kentin göbeğine üst yol mu yapılır? Kutlu kente geçenlerin büyük çoğunluğu bu üst
yola bir mana veremediklerini tahmin ediyoruz.
Samsun Emniyet Müdürlüğü binasının da, Atakum
sahilinde çevik kuvvetin bulunduğu alana yapılacağını duyduk. Üzüldük. Emniyet Müdürlüğü için seçilmiş olan
yer isabetli bir seçim değil. Atakum yerleşim alanı ile deniz arasına, duvar
örer gibi bina yapmaya hiç kimsenin hakkı olmamalı.
Belediye başkanları bulundukları kentlerde, o
kentin halkını temsil etmektedir. Ata kum’lulara rağmen, belediye başkanına
rağmen, denizle Atakum arasına bu duvarın örülmesine izin verilmemesi lazım.
Sayın Metin Burma’yı bu konuda sonuna kadar
destekliyoruz. Ata kum’a yapılmak istenen, Emniyet Müdürlüğünün yerini, Sevgili
başkanımızın da uygun bulmadığını biliyoruz. Sadece Emniyet Müdürlüğünü değil,
Ata kum sahillerine yapılacak her binayı, o güzelim sahile yapılacak en büyük
kötülük olarak görüyoruz.
Sıra şimdi Atakum sahillerine mi geldi? Atakum
sahillerine bari yazık etmeyin. Sahil kentlerimize sahip çıkılmalıdır. Dünyanın
her yerinde, sahiller korunmaktadır. Bizler ise üst yollar ile yüksek
binalarla, yerleşim alanlarımızı sahil kenti olmaktan çıkarmaya çalışıyoruz. Demokrasiye
inananlar diyorlar ki; “ Yaşadığımız kentler, sadece kenti yönetenlerin
istediği gibi şekillendirilmemelidir.”
/Tekin AKIN
04 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder