1 Nisan 2013 Pazartesi

Samsun’un Tarihi Kökenine Sahip Çıkılmadı

Türk Ocağı Samsun şubesinin geçen haftaki konuğu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu, (“İlk Çağdan Osmanlılara Samsun” konulu konferansında) Samsun halkının bir süredir kafasını karıştıran birçok tarihi söylentiyi bilimsel verilerle çürüterek, şehrimiz hakkındaki gerçekleri öğrenmemize yardımcı oldu. Bunların bir kısmını sizlerle paylaşacağım:

-Samsun yöresinde ilk yerleşimin 10 bin yıl öncesine dayandığını, Tekkeköy Mağaraları’ndaki belgelerden ve Bafra İkiztepe’deki kazılardan anlıyoruz.

-Samsun’la ilgili tarihi belgelere yansıyan ilk şehir adı ENETE olup, bu bilgi Amasyalı coğrafyacı ve tarihçi olan Strabon tarafından kayıtlara geçirilmiştir. Bu isim bir Kemmer kabilesi olan Enetoi’den gelmektedir.

-Şehrin sonraları taşıdığı diğer isimlerden Amisos ise Miletoslu kolonicilerin şehre verdiği isim olup, Samsun’un ilk kuruluşunu bu kolonicilere bağlamak bir safsatadan ibarettir.

-Tarih içinde yaşayan diğer isimler ise Pereira, Simisso, Canik olmuştur.

-Osmanlılardan önce kente sırasıyla Gaskolar, Kemmerler, İskitler, Koloniciler, Makedonyalılar, Romalılar, Selçuklular, Canik Beylikleri hakim oldular.

“Samsun’un tarihi kökenine sahip çıkılmadı” diyen Tellioğlu, Osmanlı ve öncesi yapılardan çok azının günümüze ulaşabildiğini; ulaşanların ise ilgisizlik ve bilgisizlikten harap halde zamana karşı direnmekte olduğunu söyledi. Müslüman Samsun’un merkezi olan kaleden günümüze Büyük Cami önündeki sur parçalarından başka bir şey kalmamıştır. Bu kalıntılara, ilgililer maalesef tam sahip çıkmadılar. Hatta bir takım sur kalıntıları üzerine imarlı binalar dikilmiş ve sur kalıntıları binaların bodrumlarında korunmaya çalışılmıştır.

Salı Pazarı’nda bulunan kaya resimleri Türklerin ilk çağdan itibaren bölgeye ulaştıklarını belgelese de köklü yerleşimler Malazgirt Zaferi’nden sonra oluşan büyük göçlerle tesis edilmiştir. Öncü yerleşimler Samsun’un güney yörelerinde oluşmuş, 1186’da Selçukluların Samsun Kalesi’ni inşa etmesiyle sahil kesimi de Türk hakimiyetine girmiştir. Bu tarihten sonra Samsun iki merkezli bir şehir haline gelmiş; bunlardan Kalkancı yöresi Cenevizlilerin elindeki bir ticaret kolonisi olurken, bugünkü Saathane ve çevresinde ortaya çıkan yerleşim ise Müslüman Samsun’un merkezi olmuş ve ticaretle hızla gelişmiştir. Bu ticaretin günümüze yansıyan çarşı yapısı halen mevcuttur ve korunmayı beklemektir.

Konferansın kapanış konuşmasını yapan Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan “Bugün Samsun’a, Milli Mücadele kimliğinin yerine yeni kimlikler giydirilmesi gayreti var. Amisos, Amazon gibi söylemlerin öne çıkarılması, şehre bin yıldan beri damgasını vuran Türk hakimiyetine karşı en azından saygısızlıktır” dedi.

Yaklaşık iki yıldır Büyükşehir Belediyesi’nin Saathane bölgesindeki bu tarihi mirası yok etme çabasına karşı yürütülen çalışmalara “Saathane’de tarih yok” diye cevap veren Sayın Yusuf Ziya Yılmaz’ın da bu konferansı dinlemesini çok arzu ederdik.

/Yücel TÜRE
01 Nisan 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder