25 Nisan 2013 Perşembe

Bafra Foto Maratonu ve Delta Telaşı

Kızılırmak ve Kuş Cenneti ile dünyanın sayılı değerlerinden biri haline gelen deltası ile, tarihi dokusu ve sosyal yapısıyla farklılık gösteren Karadeniz'in nadide ilçesi olan şirin Bafra'yı sanatsal yöntemlerle tanıtmak, fotoğraf sanatını Bafra halkına sevdirmek, fotoğraf bilinci oluşturmak ve bu alana yöneltmek, bu etkinlik aracılığıyla da Bafra Belediyesi'ne kaliteli ve zengin fotoğraf arşivi oluşturmak, fotoğraf sanatının gelişmesine Bafralıların da katkısını sağlamak gibi anlamlı ve önemli bir amaç taşıyan Bafra foto maratonu sona erdi.

Her biri kendi kapsamında önem teşkil eden birçok değeri bünyesinde barındıran bu organizasyonun kısaca Bafra sevdası olarak özetlenmesi mümkün. Yürekleri fotoğraf sevgisi ile dolu olan genç yaşlı tüm katılımcıların bakış açılarına ve belki de kısmetlerine takılan yüzlerce kare arasında deneyimli jüri üyelerince seçilen toplam 55 eser, gerçek anlamda büyüledi. Söz konusu fotoğraflar Türkiye Fotoğraf Sanatçıları Federasyonu almanağında da yayınlanacak.

İlçenin çok yönlü tanıtımında gerçek anlamda biz hizmet bu girişim. Düşünsenize yaklaşık 150 fotoğraf sanatçısı; Bafra merkez, Boğazkaya Köyü, Balık çiftlikleri, Kız Oğlan Kayası, Yeni Köy, Akalan Köyü, Gün Batımında Fener Köyü, Sürmeli Köyü ve Kızılırmak Deltası'nı yüzlerce kez kayıt etti benliklerine… Ödül alan fotoğrafların çoğunluğunun Kızılırmak Deltası ve Kuş Cenneti'ne ait olması ise beklenen bir durumdu.

Öyle olması gerekiyordu ve delta gerçek anlamda bir cennet çünkü… Değerinin daha fazla bilinmesi, el üstünde tutulması gereken bir cennet… Doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, ülkemizin Karadeniz kıyısındaki tek sulak alan olmasının yanında, deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı ekolojik karakterlerdeki habitatların bir arada bulunması, besin maddelerince zenginlik ve uygun iklim koşulları deltanın eşine az rastlanır ölçüde biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını sağlıyor.

Kızılırmak deltası, Karadeniz Bölgesi'ndeki doğallığını koruyabilmiş en önemli sulak alanı toplam 56.000 hektar genişliğinde bir alanı kapsamakta. Doğal özelliklerinin korunması amacı ile doğal sit ilke kararlarına göre; 1994 yılında; deltanın doğu bölümünde yer alan sulak alanların tamamı Kültür Bakanlığı'nca ‘’Doğal Sit Alanı’’ ilan edilerek koruma altına alınmış.  Alanın yaklaşık olarak ’i 1.dereceden sit alanı kapsamında. Yani korunma öncelikli.

Foto safariye katılan tüm fotoğraf sanatçılarının üstüne basa basa ifade ettikleri de tam olarak bu.
 “Ne olur koruyun” !.. Elbette bu güdünün içinde korumak adına çıkılan yolda, zararların en büyüğünü de verme ihtimali var. Birçok kez ifade edilen ulaşım ve yol beklentisinde olduğu gibi. Güzergahın yol çalışması evet bir ihtiyaç, fakat deltanın içinin doğal haliyle bırakılması doğru olan. Öyle ki doğa tutkunları o tozu toprağı ya da o çamuru, bataklığı doğal haliyle görmek ve yaşamak istiyor. Hakları da…

25.04.2013
/Birol BİRCAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder