8 Nisan 2013 Pazartesi

Milli Eğitim Bakanı’ndan Beklediklerimiz -I

Ülkemizde herkesi ilgilendiren eğitimin sevk ve idaresinden sorumlu kişisi Sn. Milli Eğitim Bakanı’dır.
Eğitim kurumlarının asıl müşterileri öğrenciler olsa bile verdikleri hizmet / eğitim,  toplumun her kesimini ilgilendirir. Bu nedenledir ki, eğitimle ilgilenmek herkesin hakkı olduğu kadar aynı zamanda da herkesin görevidir. Bunun dini sorumluluğu yanında insani sorumluluğu vardır. Bu durumu ve sorumluluğu göz önünde bulunduracak ve bunu hissedecek Sn. okuyucularımızdan da ilgi ve katkı beklemek hakkımız olur.

Eğitimin müşterilerinin yalnız çocuklar değil, herkes olduğunu ifade ettik. Eğitilen çocuk gelecekte annesini, babasını, kardeşlerini, uzak ve yakın komşularını, akrabalarını, arkadaşlarını, mahallelisini, çalışacağı ya da yöneteceği kurumunu ve çalışanlarını, yaşadığı yere gelen yabancıları ( hangi dine ve ırka mensup olurlarsa olsunlar), ülkesini ve dünya insanlığını ilgilendirir. Milli Eğitim Bakanı’ndan beklentilerimiz bir okul ya da birkaç bin öğrenci adına değildir.

Eğitimin sorunları, doğru yerde ve doğru zamanda çözülmezse gelecekte büyük olumsuzluklarla karşılaşılır. Bunun için de mevcut durumun gelecekteki hedeflere uygun bir şekilde dizayn edilme zorunluluğu vardır. Eğitimimizle ilgili son 15 yılda yapılan bazı değişiklikler, İkinci Meşrutiyet sonrası dönemi hatırlatmaktadır. Bilindiği gibi İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği Temmuz 1908 tarihinden Nisan 1909 tarihine kadar geçen 10 ay içinde yedi Maarif Nazırı( Eğitim Bakanı) değişmiştir. Bunlardan 8 ay 19 gün görevde kalmış Nail Bey, “ Devr-i sabıktan kalan teşkilatı, içinde levha bulunmayan köhne bir çerçeveye benzer, MATLUBA HİZMET EDEMEZ” demiştir.

Biz, bu cümlenin son üç kelimesiyle bir soru yapalım: Eğitimimiz, “matluba hizmet edebilmekte midir?” Beklentilerimize bu soru ile başlayacağız. Amacımız, iyiyi ve güzeli ortaya koymak ve paylaşmaktır. Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
08.04.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder