Baharın ilk günlerini idrak ediyoruz.. Hava nasıl
bu gün diye perdeyi araladığımda, karşımda bütün güzelliğiyle tepeden tırnağa
çiçek açmış ağacı görüyor, daha başka heyecan ve daha başka bir yaşama coşkusu
doluyorum.. Siz de öylesiniz.. Ne var ki bütün bir günü bu coşku ve heyecanla
devam ettiremiyoruz..
Etrafımızı öyle bir problemler yumağı sarmış ve
olaylar ve insanları bir birine öyle bir dolamış ki, bu Arap saçı hengamede, o
tepeden tırnağa çiçek açmış ağacı kutlayası geliyor insanın.. Bütün bu olup bitenlere rağmen nasıl oluyor
da çiçek açıyor ve nasıl oluyor da olup bitenlere aldırmadan biz insanlara
güzelliklerini sunabiliyorsun..
Nankör insanoğlu, her bahar tepeden tırnağa çiçek
açacak bir ağaç olsa, kızacak bir yığın şey bulup bir bahar açar diğer bahara
çiçeklerini içine gömerek, “aha size çiçek” diyerek kupkuru dallarıyla bildik
hareketi çekerek arzı ednan ederdi dünyamıza..
Herkes kendince haklı.. Çünkü, Samsun gündemi tam
bir cadı kazanı.. Kimsenin çiçeği böceği düşünecek hali mi var bu şehirde.. Samsun’un
sair şehirlerde az bulunur, tarihten gelen çözülmemiş, çözülememiş ve belki de
çözülemeyecek problemler yumağı bize çevremizde olup biten değişimi ve
değişimin içindeki güzellikleri göstermiyor..
Bir tarafta şehri Karun gibi yöneten ve
gazetecileri belediye binasından içeri sokmuyorum diyerek böbürlenen bir
belediye başkanı.. Ve ona ‘Yılmaz’ın hakkı Yılmaz’a diyerek alkış tutan
gazeteci.. Diğer tarafta yabancı sermayenin ilçesine ne kazandırdığını ve ne
kaybettirdiğini hesaplamadan yatırımlarıyla övünen bir başka başkan.. Ve ona
alkış tutan kifayetsiz muhterisleri..
Bir tarafta bu şehrin hem siyasetine hem futboluna
kancasını takmış, illegal meşruiyetini devam ettirmek için yalan da dahil olmak
üzere siyasi nüfuz, para, tehdit çevre olmak üzere her türli filmi çevirerek ve
bütün ağırlığıyla yüklenerek bu şehri yaşanamaz hale getirmiş bir başka başkan..
Ve ondan bana bir şeyler düşer hevesiyle etrafından dolanan ezik takımı..
Kimisi siyaseten yaşadığı yenilgileri unutmak için
kendini işine vermiş, Bir diğeri yaşadığı siyasi hezimeti unutmak ve unutturmak
için çeşitli manevralarla ‘cambaza bak’ numarası çekerek yerini yeniden ve
iyiden iyiye sağlamlaştırmanın ve
yeniden eksilen hayat iksirinin peşinde kendi hikayesini bir başkasının
romanına tercih eder hale gelmiş..
Samsun’da bütün taşlar yerinde sallanır ve hiçbir
taş yerine oturmazken günü birlik siyasi ve ticari hevesleri uğruna şehrin on,
elli, yüz yıllık geleceğini heba eder adımlarla yedi sülalesine huzurlu bir
gelecek imkanı sağlayan kişi ve kişiler.. Görüyor ve izliyoruz ki, hiç kimsenin
ne bu şehri ve ne de bu şehirde yaşayanları düşünmeye vakitleri yok.. Yaklaşan
yerel yönetimler seçimleri önümüzdeki günleri daha da sıcak hale getirecek.. Siyasetçilerimiz
yeni bir seçim kampanyası ile mahalle mahalle, köy köy dolaşarak oy avcılığına
çıkacak..
Hiç birisi ne memleket menfaati ne de Samsun
geleceğini düşünecek yine.. Kendi makamlarının bekası için ortalığı tozu dumana
katacaklar sakın şaşırmayın.. Biz yine Samsun’dan yana ve Samsun’dan taraf
olmaya devam edeceğiz.. Önümüzdeki baharların daha güzel olabilmesi ve
baharların farkına daha fazla varabilmek için..
07 Nisan 2013
/Recep YAZGAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder